Antonio Gramsci...

İtalyan Komünist Partisi kurucu üyesi ve bir süre lideri.

Markist kuramcı Gramsci, “Hegemonya ve İktidar” kitabında şu tespiti yaptı:

“... Hegemonya kavramı; kısaca topluma yön veren sınıfın dünya görüşü olarak tanımlanabilir. Egemen sınıf, iktidarını kimi zaman güçle, kimi zamanlar insanın rızasını üreterek ya da ikisini birden kullanarak gerçekleştirir, sürdürür. Güç kullanarak yönetmek için ordu, polis, yargı ve hapishane gibi kurumlar gerekir. İnsanların sisteme rızasını üretmek ve sağlamak için de medya etkin bir şekilde kullanılır. Medyada haber değeri olacak olay ve olgular hep egemen sınıfın bakışı ile sunulur.”

Örneğin...

Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yaptı: “İsveç ve Finlandiya heyetleri, NATO üyelik başvurularına ilişkin istişarelerde bulunmak için Türkiye’ye gelecek. İsveç ve Finlandiya teröre desteği kesmeli, somut adım için yazılı mutabakat istiyoruz.”

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Mayıs’ta yani 9 gün önce ne demişti: “İsveç ve Finlandiya ile ilgili çok açık ve net bir şekilde söylemem lazım. Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı tavrı net değil. Bu süreçte bu terör örgütlerine ‘biz karşıyız’ deseler bile ki tam aksiler, bazı teröristleri teslim etmeyeceklerini açıkladılar. İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi. Teröristler onların parlamentosunda konuşuyor. Pazartesi geleceklermiş bizi ikna etmeye geleceklerse gelmesinler. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz. NATO teröristlerin temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer olur.”

Ancak... Heyet bugün geliyor!

ABD’deki lobi anlaşması


Bugün medyanın büyük bir bölümü, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine karşı çıkan iktidarı- ki doğru bir tavır- sorgulamıyor!
Nasıl mı?

Tarih 29 Nisan 2021...

ABD’deki yabancı kaynaklı ‘gelişmeleri’ izleyen Foreign Lobby Report’ta (FLT) yer alan habere göre, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG, Cumhuriyetçi lobici James Dornan’ın sahibi olduğu Jim Dornan Strategies ile anlaştı. Lobi şirketi ile anlaşmayı YPG sözcüsü Nuri Mahmut imzaladı. Cumhuriyetçi bir kampanya operatörü ve eski bir kongre çalışanı olan Dornan, örgütün ABD nezdindeki meşruiyetinin artırılmasını hedefliyor. FLT’de yer alan Julian Pecquet imzalı habere göre Cumhuriyetçi Dornan, lobi faaliyetlerini, YPG’nin kadın örgütü YPJ’nin başında bulunan Nevruz Ahmed ile koordine edecek. Dornan, ABD’deki yabancı lobi faaliyetlerini düzenleyen FARA yasası kapsamında yaptığı anlaşma ile terör örgütünün, “çeşitli Amerikalı siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, eğitim ve medya kuruluşları” ile toplantılarını organize edecek. Bu anlaşma, ABD Adalet Bakanlığı’nın Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası FARA’nın internet sitesinde Suriye devleti bölümünde yer aldı.

Kimse sormadı: Türkiye, İsveç ve Finlandiya üzerinden yürüttüğü “milli duruşu” ABD’nin bu anlaşmasında neden göstermedi?

183 milyon doları soran yok


Örneğin...

28 Nisan’da, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon), 813 milyar dolarlık savunma bütçesinin Gerekçelendirme Belgeleri’ni yayımladı. Belgelerde, Suriye’de ‘SDG’ ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK’nın da faydalandığı eğit donat programının kalem kalem detayları yer aldı.

Belgenin adı: 2023 Mali Yılı, DEAŞ ile Mücadele Eğit-Donat Fonu. Belgeye göre, Suriye’de ABD’nin desteklediği gruplara ise 183 milyon dolar ayrıldı. ABD’nin Suriye’nin kuzey ve doğusunda YPG/PKK ve ülkenin güneyinde Mugavir et-Tavra adlı muhalif bir grubun 2023 eğit-donat fonundan yararlanacağına işaret edildi. YPG/PKK ile Mugavir et-Tavra örgütlerine verilecek 183 milyon dolarlık desteğin 32.1 milyon dolarının eğitim ve teçhizat, 57.4 milyon dolarının lojistik destek, 71.4 milyon dolarının maaşlar, 15.3 milyon dolarının altyapı harcamaları, 7.5 milyon dolarının ise idame için kullanılacağı kaydedildi. Suriye’deki iki örgüte silah olarak 4 bin AK-47 tüfek (Kalaşnikof), 100 doçka ve 432 PKM tipi makineli tüfek verileceği belirtilirken bunların kaçının, SDG ismini kullanan YPG/PKK terör örgütüne gideceği açıklanmadı.

Kimse sormadı: YPG-PKK’ya verilen destek, NATO’nun terör örgütlerine verdiği destek olarak neden tanımlanmadı?

SONUÇ: Gramsci’nin dediği gibi, “İnsanların sisteme rızasını üretmek ve sağlamak için de medya etkin bir şekilde kullanılır”.