Elektrik dağıtım şirketlerinin internet sitelerinde “Faturamda yer alan bedeller ne anlama geliyor?” başlıklı bir bölüm var. Elektrik faturalarında yer alan bedellerden birisi de “Enerji Fonu”...

Şirketler bu kalemi şöyle anlatmış:

“... Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından tespit edilen sektör alt yapı giderlerine ait katkı payı olup, şirketimizle ilgili mevzuat gereği bu bedeli faturalarda göstererek, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na bu bedeli aynen aktarmakla yükümlüdür. 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca, aktif enerji tüketim tutarı üzerinden % 0,7 oranında alınan bedeldir. (1 Ocak 2021 tarihi öncesi Enerji Fonu oranı aktif enerji tüketim tutarı üzerinden %1 olarak alınmaktaydı.) 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla oluşan faturalarda bu kalem faturaya yansıtılmayacaktır.”

Önceki gün CHP’nin ekonomist vekillerinden Selin Sayek Böke’nin şu cümleleri yapılan tartışmalara önemli bir katkı sağladı: “... Elektrik şirketleri, vatandaşın faturasından elde ettikleri ‘Sektör Altyapı Giderlerine Katkı Payı’ tutarlarını Enerji Bakanlığı’na ödemiyor, tutarlar bütçeye geçmiyor. Halk faturasını ödeyemezse derhal ihtar çekiliyor ama yandaş şirketlere göz yumuluyor...”

Şirketlerin kamuoyuyla paylaştıkları “bedele” bakıyorum ve “ödüyoruz” açıklamasını görüyorum. Sonra Böke’yi okuyorum: “Ödemiyorlar” diyor.



Sayıştay’ın 2019 ve 2020 raporları ne diyor?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019 yılı hesaplarını inceleyen Sayıştay, konut ve işyerlerine elektrik satan 37 şirketin tüketicilerden tahsil ettikleri Elektrik Enerjisi Fonu’nu (EEF) devlete hiç yatırmadığı, 7 şirketin ise eksik yatırdığı tespitini yaptı.

Yine Sayıştay raporuna yansıyan rakamlara göre; 2020 yılında elektrik satışı yaptığı bildirilen 197 şirketten 37’si tarafından hiç ödeme yapılmadı. Eksik ve gecikmeli ödeme yapan şirket sayısı ise 18 oldu.

Devam edelim...

Selin Sayek Böke’nin soruları


Tam da bu noktada Selin Sayek Böke, Enerji Bakanı Fatih Dönmez’den şu sorularına yanıt istedi:

■ 2021 yılında bakanlığınızın Sektör Altyapı Giderlerine Katkı Payı toplam tahsilat tutarı ne kadardır?

■ 2019, 2020, 2021 yılında bakanlığa ödemekle yükümlü olduğu Sektör Altyapı Giderlerine Katkı Payı tutarlarını hiç ödemeyen veya eksik ya da gecikmeli ödeyen şirket sayısı kaçtır? Bu şirketlerin isimleri nelerdir?

■ Kamu zararının büyüklüğü ne kadardır? Bakanlığın, kamu zararının tespiti için bir çalışması var mı?

■ Bakanlık, borcun takibi için yasal süreç başlattı mı?

Mesele tam da bu!

Geçen hafta sordum: Bakanlığın önceliği dağıtım şirketleri mi halk mı? Salgın, ekonomik buhran ve hayat pahalılığıyla boğuşan halk borçlarını ödeyemediği zaman devlet yakasına yapışıyor. Peki, şirketler ödemediği zaman?

Biliyorsunuz, 11 Şubat’ta, Bakan Dönmez, 21 elektrik dağıtım şirketinin temsilcileriyle bir araya geldi ve şirketlerin aslında çok da kar etmediklerini anlatmaya çalıştı!

Kişiler değil plan kurtarır


Selin Sayek Böke deyince iki yıl önce yaşanan bir tartışma geldi aklıma. 10 Eylül 2020’de Böke, Halk Tv’de şu cümleleri kurdu: “Özel sektör dediğiniz Türkiye’deki bütün kaynakları rantla yemiş olan beş şirketten bahsediyorum. Ne müzakeresi yapacağız? Müzakere falan yok. Buraya yazacağız ‘Bunlar artık kamunundur’ diyeceğiz ve devam edeceğiz.”

15 gün sonra da Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Baş Ekonomisti Robin Brooks’un da katılımıyla düzenlenen etkinlikte konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’ye şu yanıtı vermişti: “Son zamanlarda maalesef mülkiyet haklarını ihlal edecek türde bazı açıklamaların farklı siyasi partilerce dile getirildiğine şahit oluyoruz. Türkiye hür teşebbüs ve mülkiyet haklarının garanti altında olduğu bir ülkedir. Herhangi bir özel şirketin mülkiyet haklarını çiğneyecek bir şekilde kamulaştırılması asla söz konusu olmamalıdır. Haksızlıklarla mücadele edilmek isteniliyorsa izlenecek yol hukuk kuralları içerisinde olmalıdır” ifadelerini kullandı. (25 Eylül 2020)”

SONUÇ: Acaba TÜSİAD, Isparta’da yaşanan elektrik kesintisi ve günlerce ışıksız kalanları gördüğünde ne dedi? Mesele kişiler değil! Mesele kişilerin ‘kurtarıcı’ olacağını ve plansızlığı savunanlar! Mesele ekonomik programın halk için mi yoksa “yüzde 1 için mi” hazırlandığı.  Selin Sayek Böke’nin şu cümleleri gelecek için önemli: “Kamulaştırmayla ilgili bizim gibi düşünmeyen tek merci yabancılarla ortak olan iktidar. Rantçılar bizim gibi düşünmüyor. Halkın kamulaştırmaya dair talebi de ekonomistlerin kamulaştırmanın ihtiyaç olduğuna dair görüşü de net. Kamulaştırmalar yapıldıktan sonra Türkiye’nin dört bir köşesine fabrika kurabiliriz. Bunların hazırlığını yapıyoruz. (8 Ocak 2022/Gazete Duvar/Nergis Demirkaya)