Kamu yatırımlarında enflasyon şoku yaşanıyor. Bütçeye 25 yıl ipotek koyan Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modelli şehir hastanelerinin devamından vazgeçilmesi üzerine, planlanan yeni şehir hastaneleri için kamu ihale kanununa göre ihale edilen şehir hastanelerini fasılalarla bu köşede duyurdum.

Bu ihalelere gelen teklifler ve yatırım bedellerinin; KÖİ modelli şehir hastaneleri için bütçeye ayrılan ve her yıl korkunç biçimde büyüyen kaynaklar (kira+hizmet bedeli) ile kıyaslandığında arada uçurum olduğu da bu vesileyle ortaya çıktı.

Ancak Ağustos 2020’de dokuz şehir için ihale edilen hastanelerde, inşaat maliyetlerinin artması hem projelerin takvimi hem de bütçe kaynakları açısından olumsuzluk üretiyor.

★★★

Geçen yıl ağustos ayında Kamu İhale Kanunu’nun pazarlık usulüyle ihale edilen Diyarbakır Şehir Hastanesi, hacmi ve fonksiyonuyla duran projeler arasında önem taşıyor. Diyarbakır Şehir Hastanesi’nin 21/b usulüyle yapılan ihale sürecini geçen yıl bu köşeden, yaklaşık maliyet ve gelen tekliflerin tutarlarıyla duyurmuştuk.

Sağlık Bakanlığı tarafından yaklaşık maliyeti, 1 milyar 351 milyon TL olarak hesaplanan Diyarbakır Şehir Hastanesi için 7 firma davet edilmiş, ihale 1 milyar 98 milyon 312 bin TL teklif ile Limak İnşaat’ta kalmıştı.

★★★

İki hafta kadar önce de Tigris Haber’de Gönül Morkoç imzasıyla şehir hastanesi inşaatının durdurulduğu haberi yayımlandı. Habere göre şirket tasfiye düzenlemesinden yararlanmak istiyordu.

BEŞ KAT ARTTI

Henüz tasfiye süreci başlamamış. Ancak görünen o ki benzer durumdaki birçok kamu yatırımını üstlenen müteahhitler ile bakanlıklar arasında bir görüşme trafiği sürüyor. “İnşaat maliyetlerinin, Diyarbakır Şehir Hastanesi’nin ihale süreci başladığından bu yana yaklaşık beş kat arttığı” inşaatların, ihale bedelleri üzerinden bitirilmesinin imkansız olduğu ifade ediliyor.

Ağustos 2020’den bu yana fasılalarla ihale edilen dokuz şehir hastanesinin yaklaşık ihale bedelleri 1-1.3 milyar TL civarındaydı. (Diyarbakır, Sakarya, Antalya, Aydın, Denizli, Ordu, Trabzon, Şanlıurfa, Samsun)

Sektörün beklentisi yeni bir düzenleme ile enflasyondan kaynaklanan artışı karşılayacak bir mekanizma kurulması. Aksi takdirde sağlık başta olmak üzere başlamış birçok kamu yatırımının zamanında tamamlanması imkansız olacak.

“YÜZDE 100 GARANTİ”

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı yönetmelik değişikliği gözden kaçmasın. Hazine garantilerindeki “yüzde 95’ine kadar” olarak tanımlanmış “kısmi garanti” yüzde 100’e yükseltildi. Yapılan değişiklik “5 puan” gibi görünse de Türkiye’nin dışarıdaki kredibilitesi ve risk algısı açısından oldukça önemli. Değiştirilen maddenin başlığı “kısmi garanti”yken “Garanti oranının belirlenmesi” diye değiştirildi. Ve “Hazine geri ödeme garantisinin yüzde 100 olarak sağlanması esastır” ifadesi konuldu. Bu düzenlemenin, yurtdışı finansman sağlayıcıların isteği ve veya “ihtiyaçları” nedeniyle mecburiyetten yapıldığı tereddütsüzdür. Bundan âlâ "dış güç" mü olur.