Biliyorsunuz, İç Anadolu’da Ekim ayı gerçekten de ekim ayı oluyor. Çiftçiler, ekim maliyetleriyle önce Ekim ayında karşılaşıyor. Mehmet bazı faturalarını göndermiş.
Elektrik faturası yüzde 50 artmış.
Geçen sene DAP gübresinin tonu 3400 TL’den 5500 TL’ye çıktı diye isyan etmişti Mehmet. Bu yıl ne kadar olmuş biliyor musunuz? Tam 19000 (on dokuz bin) TL.
Geçen yılın ekim dönemine göre neredeyse 6 kat artmış.
Bunlara bir de tohum, mazot, ilaç faturalarını ekleyin.
Mehmet haliyle, “Gelir sabit ama giderler hep artıyor. 500 dönüm arazinin ekim maliyeti 350 bin lira. Ürün çıkmadan borçlanıyoruz. Ürün çıkıp çıkmayacağı ise belirsiz” diyor.
Ne diyeyim Mehmet, Allah yardımcınız olsun.
İktidar unutmuş sizi, belki muhalefet farkınıza varır!
(Ha bu arada gelin Ankara’dan içme suyu götürün. Sizin sulama suyunuzdan daha ucuza gelebilir!)
AK Parti Grubu gözlerimi yaşarttı!
Mehmet’e “Gelin Ankara’dan içme suyu götürün. Sizin sulama suyunuzdan daha ucuza gelebilir” derken kafadan atmıyorum.
Zira geçenlerde AK Parti Grubu’nun çoğunlukta olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclisi’nde bir oylama sonucunda Ankara’da su ücretine yüzde 50 indirim yapıldı.
ASKİ’nin hesaplamalarına göre 1 metreküp su 24 liraya mal oluyor. ABB Meclisi’nin aldığı kararla ise 1 metreküp su 13 TL’ye satılacak.
Görüntüde vatandaşa iyilik yapılmış gibi duruyor. Ancak bu karar ASKİ’nin ekonomik olarak batmasına ve temiz su sağlama konusunda işletme ve yatırım hizmetlerini yerine getirmekte zorlanmasına neden olur.
Kısa vadede indirim için sevinen biz Ankaralılar, orta ve uzun vadede yatırım yapılamayacağı için susuz kalabiliriz.
AK Parti iktidarı her alanda zam yağdırırken, ABB’deki AK Parti grubunun böyle bir indirim kararı alması gerçekten gözlerimi yaşarttı.
Bırakın bu işleri Allah aşkına!
Bu kararın Başkan Mansur Yavaş’ı zor durumda bırakmak için değil, Ankara halkının iyiliği için alındığına kim inanır?
Siz de AK Parti üyesi misiniz?
Ben olaydan dört ay önce üniversiten bir arkadaşımın yardım talebiyle haberdar olmuştum. FOX TV işin üzerine gidince, arkadaşımın yalnız olmadığını anladık:
Birileri vatandaşların oturduğu hanelerde “diğer” kategorisinde hiç tanımadıkları insanları kaydetmiş. Kayıtlar hiçbir belge talep edilmeden ve sadece beyan dikkate alınarak yapılmış. Ancak aynı kayıtları silmek için nüfus müdürlüğüne ve polise başvurmak gerekiyormuş. Arkadaşımın evindeki iki kayıt, FOX TV’nin haberleri yayınlanınca, yani dört ay sonra ancak silindi.
Biz o işi konuşurken okuyucularımızdan yeni bir bilgi gelmeye başladı. E-devlet kayıtlarından siyasi parti üyeliği olup olmadığını kontrol eden bazı vatandaşlar, AK Parti’ye üye olduklarını görmüşler. İşte bir okuyucumuzdan gelen mesaj:
“Dün e-devletten baktım. Allah’a şükür hiçbir partiye üye değilim. Ancak 70 yaşındaki kayınvalidemi iktidar partisine resmen üye yapmışlar. Bir şok daha yaşadık.”
Size naçizane tavsiyem, bugün e-devlet’e girin ve parti üyesi olup olmadığınızı kontrol edin. Kim bilir, belki de farkında olmadan iktidar partisine üye yapılmışsınızdır!
Güzel şeyler de oluyor!
Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde çok hoş bir etkinliğe denk geldim. Cumhuriyet tarihinin en önemli ressamlarından, ‘Hocaların hocası Turan Erol’un öğrencileri ressamın 95. yaş günü için ortak sergi açmış. Sergide Yalçın Gökçebağ, Metin Yurdanur, Zahit Büyükişleyen gibi ünlü sanatçıların da bulunduğu 19 sanatçının eserleri görücüye çıkmış. Genç sanatçı Sami Gedik’in yaptığı Turan Erol tablosu da serginin sürprizi olmuş.
Ressam Turan Erol’un öğrencileri 95’inci yaşını coşkuyla kutladı.Kendine has tarzıyla benim de en beğendiğim Türk ressamlar arasında yer alan Turan Erol, sergi vesilesiyle öğrencileriyle buluşmuş. Bu muhteşem buluşmayı kaçırsam da sergiyi kaçırmadığıma çok memnun oldum.
20 Ekim’e kadar sürecek olan sergiyi kaçırmayın diye size de bilgi vermek istedim. Zira Turan Erol için buluşan bu sanatçıların eserlerini bir daha kolay kolay bir arada göremeyebilirsiniz.
