Sevgili okurlarım, şimdiye kadar yaşadıklarımız ve çektiklerimiz yetmezmiş gibi, şimdi hemen yanı başımızda bir savaş patladı.

Çok acı görüntüleri, hele zavallı Ukrayna halkının yaşadıklarını ekranlarda izliyoruz.

Her savaşın en önde gelen kuralıdır.

Taraflar sadece kendi başarılarını duyurur. Kim ne derse desin bu duyurular her zaman abartılıdır.

Şimdi aynı olaya bir kez daha tanık oluyoruz.

Ancak bu kez Ukrayna ezik ve yenik durumda. Ülkesinin bir bölümü işgal altına girdi. İpler saldıran Rusya’nın elinde.

Bu savaş nasıl biter?

İşin uzmanı değilim ama belli uluslar arası kuruluşlar ve ABD gibi ülkeler tarafından alınacak yaptırım kararları devreye sokulur.

Böylece Rusya, askerinin bir bölümünü çekmek ve bir miktar geri adım atmak zorunda kalır.

Ukrayna ise yenildiği, belki de teslim olduğu ile kalır.

★★★

Şimdi savaşın sonucunu bir yana bırakalım da bizim Türkiye olarak başımıza geleceklere biraz olsun bakalım!..

Neler olacağına ilişkin tabloyu önceden kestirmek için kâhin olmaya, müneccim  olmaya gerek yok.

Türkçemizde bu olacakları çok güzel tanımlayan bir söz vardır.

Filler tepişir karıncalar ezilir!

Yani çok basit bir Türkçe ile kafamızda yine bir sürü zamlar patlayacak... Arada ezilen yine biz olacağız...

Çünkü bu savaşın ucu ister istemez bize dokunacak. Hem de fena halde!..

★★★

-İlk aşamada akaryakıt zamları başımızda patlayacak.

-Akaryakıtı doğalgaz izleyecek.

İktidarın eline bu kez toplumu yanıltmak için kullanacağı muhteşem bir koz geçmiş olacak...

“Ne yapalım arkadaşlar savaş başladı böyle oldu. Yoksa biz ister miyiz zam yapmayı!”

Evet... İlk akaryakıt zamlarının başta motorin ve benzin olmak üzere birkaç gün içerisinde tepemizde patlaması bekleniyor!

Bu memleketi 20 yıldan beri yönetenlerin eseri çok özetle, işte budur.

Enerjide, ısınmada ve akaryakıtta dışarıya nasıl bağımlı olduğumuzu zaten biliyoruz da, bu son savaş her şeyin tuzu biberi olacak.

Şu birkaç gün içerisinde yaşadıklarımızı unutmayalım.

-Borsa ilk gün çöküşe geçti ve çok düştü.

-Döviz yine zıpladı, dolar 14 lirayı aştı. Bundan sonra olacakları hiç kimse bilemiyor.

★★★

-İşin turizm boyutunu da unutmayalım...

Bu açıdan bakıldığında dünyada iki büyük ‘müşterimiz’ var.

Rusya ve Ukrayna.

Bu iki ülkeden her yıl gelen milyonlarca turiste ağırlıyoruz. Türkiye’ye milyarlarca dolar para kazandırıyorlar.

Savaş bir an önce bitmediği takdirde turizm sektöründe resmen batmaya mahkûm oluruz.

★★★

-Buğday ve hububatı da unutmayalım!..

Bu açıdan bakıldığında gerek Rusya ve gerekse Ukrayna’dan en büyük alımları yapan ülkeler arasında başı çekiyoruz.

Bizi yönetenler Türk tarımını da batırdı...

Geçmiş yıllarda dünyada tarımsal üretim açısından kendi kendine yeterli olan yedi ülkeden biri idik.

Şimdi ise yediğimiz ekmekteki buğday bile ithal malı!

Buğday fiyatları da ister istemez zıplayacak ve bedelini Türk Milleti olarak yine biz cebimizden ödemek zorunda kalacağız.

★★★

Sevgili okurlarım karşımızda çok ciddi bir tablo var...

Bu savaşın ceremesini biz çekeceğiz. Faturalar her alımda bize yansıyacak.

Bedelini büyük zamlarla ödemek zorunda kalacağız.

Vatandaşın hali malûm...

Devletin bütçesi çökük!

İşler her mala ve her hizmete sürekli zam yaparak geçiştiriliyor ve bu savaşta karşımıza hiç kimsenin inkar edemeyeceği acı bir gerçek daha çıktı:

Dünyada hiçbir ağırlığımız olmadığı, nutuk atmakla, ona buna posta koymakla bir yere varmanın mümkün olmadığı anlaşıldı.

★★★

Şimdi bize çok önemli bir görev düşüyor...

Yatalım kalkalım, Rusya-Ukrayna savaşının bir an önce bitmesi için dua edelim!..

Aksi takdirde, hele iş uzarsa canımız çok fena yanacak.

Zamlar nasıl olsa patlayacak da, hiç değilse bu savaş ve zam vartasını mümkün olduğunca hafif atlatalım.