Sonda söyleyeceğimi baştan söylüyorum, Sayın İmamoğlu için verilen yargı kararı, iktidarın sonunu getirecek gibi gözüküyor. Bu karar sadece muhalefet kanadında değil aynı zamanda AKP’nin içinde de bir deprem etkisi yarattı. Yakından tanıdığım AKP’lilerin bile tabiri caizse ağızlarını bıçak açmıyor ve hatta siyaset ustası olan Sayın Erdoğan nasıl böyle bir yanlışa düşer diye de hayıflanıyorlar.

Tabii ki hayatta her şeyin dualiteye sahip olduğu düşünülürse, kararın olumlu yanı, muhalefet içindeki tüm tartışmaların bitmesi oldu. Şu an da sağlanan bu birliktelik iyi yönetilirse seçimlerde büyük başarı getirecektir.

Diğer yandan, siyasi benzerlikleri olmayan altı partiyi yeniden parlamenter sistem ilkesi ile bir araya getirme başarısını gösteren Sayın Kılıçdaroğlu, nasıl oluyor da son dönemlerde bazı yanlışlar yapabiliyor?

Ülke gündeminden düşmüş olan türban konusunu durup dururken yeniden gündeme taşıyor ve peşinden Amerika’ya gidiyor!

Basında sansür yasası çıkarılıyor, İngiltere’ye gidiyor!

Yargının İmamoğlu için bu duruşmada kesin kararını vereceğinin bilinmesine rağmen Almanya seyahatini ertelemiyor! Halbuki yapması gereken, mahkeme günü sabah 08.30’da İmamoğlu ile birlikte adliyeye gitmek, yargı sürecini izlemek ve kararın açıklanmasının ardından da tüm konuşmaları kendisinin yapmasıydı. Hatta saat 16:00’daki konuşmayı yapmak üzere otobüsün üstüne İmamoğlu ile birlikte çıkmalı idi.

Sayın Genel Başkan’ın mutlaka değerli danışmanları vardır. Peki, değerli danışmanlar, sizlerin görevleri bu eksikleri engellemeyi kapsamıyor mu?

Bu seyahat hakkında bazı parti yöneticilerine yöneltilen sorulara verdikleri cevapları görünce CHP gibi Cumhuriyet’in kurucu partisini bunlar mı yönetiyor demekten insan kendini alamıyor. Beyler, bu Gaziantep-Berlin arası mesafe değil, sahiplenmeme meselesi bunu anlayın artık!

Mahkeme kararının açıklandığı saatlerde, Sayın İmamoğlu, tüm demokrasi yandaşlarını Saraçhane’ye davet etti. İşte bu davete ilk cevap “Yalnız değilsin yola çıktım, geliyorum”diyen Sayın Meral Akşener idi. Sayın Akşener makama gelip bir anne şefkati ile İmamoğlu ve eşine sarılarak onlara moral verdi. Otobüsün üstüne, İmamoğlu ile çıktı ve o büyük kalabalığa birlikte konuşma yaptılar.

Konuşma sonunda ertesi günde aynı saatte altılı masa liderleriyle birlikte olacağız diyerek halka davet yaptılar.

Ertesi gün liderler ve CHP’nin tüm büyükşehir başkanları ile halkın karşısına çıktılar. Bu birliktelik seçmen düzeyinde de çok olumlu karşılandı. Altılı masayı oluşturan genel başkanların demokrasi vurgusu yapmaları sadece meydandakileri değil TV başındaki tüm izleyiciler için de büyük moral oldu. Çünkü birlik ve beraberlik içinde ilk kez halkın karşısına çıkmışlardı.

Saraçhane birlikteliğine altılı masa dışında tutuklu olan Demirtaş ve tüm muhalif partiler destek verdiler. Bu destek çok önemliydi ve kesinlikle gözardı edilmemelidir.

SON SÖZ: 

Alt tarafı bir çiçek koklayıp,

Bir hayvan sahiplenip,

Bir kaç insan tanıyıp sevip…

Gidecektik DÜNYADAN…

Nasıl kötü bir döneme denk geldi ömrümüz.

Vicdansızların, sapıkların, canilerin, nefretin…

Cehaletin ortasına düştük..!!

YAŞAR KEMAL