Türkiye’de ekonomiyi dini kurallara göre yönetme, tarikatlaşmanın önünü açma, okulları imam hatibe çevirme, cami yapsınlar her köşeye... Nereye gidiyor Türkiye...

En basit felsefi bilgileri bile olmayınca sanıyorlar ki kendi ideolojileri yürürlükte.

★★★

Araştırmayı Gezici yapmıştı. “Z Kuşağı” denilen 2000 yılından sonra dünyaya gelen gençlik için ne ifade ediyor bu durum? Etki-Tepki prensibi...

Bu kuşağın yüzde 28.5’i açık açık inançsız olduğunu ifade ediyor. Hem de yüzde 99’u Müslüman olduğu söylenen bir ülkede...

Aslında sayı çok daha fazladı ancak mahalle baskısı nedeniyle dile getiremiyorlar. Nitekim yüzde 55.8’si dinin emirlerini uygulamadığını beyan ediyor.

Bu gençlerin sadece yüzde 15.7’si namaz kılıp, oruç tutuyor.

Bu ülkede dine en büyük zararı verenin mevcut İktidar ve Diyanet olduğu bilimsel verilerle ortadayken sanki her gün insanları nasıl soğuturuz diye ellerinden geleni yapıyorlar bence...

Bu sonuçlara inanırsınız, inanmazsınız... Buyurun kendi gözleminizi kendiniz yapın.  Sabah namazında gidin bakın yapılan binlerce kişilik devasa camilerden birine... Namaz kılan sayısı iki elin parmaklarını geçtiyse denk gelmişsiniz kalabalık güne...



★★★

Diyanetin 2023 bütçesi yüzde 117 artışla 35 milyar 910 milyon 653 bin TL olarak belirlendi. Resmi enflasyonun hayli üzerinde bir artış.

Basit matematik hesabıyla yılda kişi başı 423 lira ödeyeceğiz. Dört kişilik bir ailenin diyanete zorunlu katkısı yıllık 1.692 liraya geliyor.

★★★

Zira amaç namaz kılınması değil ki o camilerde... Türkiye’de yaklaşık 90 bin cami var. Nüfusumuzun hemen hemen aynı olduğu şeriatla yönetilen İran’da cami sayısı 50 bin civarında...

Tabii birileri de para kazanıyorlar bu inşaatlardan... Taş mı yesinler? Oysa o parayı şeytana versen salavat getirir, iman ederdi! Sorun kökten çözülür kapatırdık Diyaneti...

Seçim sonrası ekonomi


Seçime az kaldı. Seçim sabahı vatandaş bambaşka bir Türkiye’ye uyana...  Şaka yahu şaka... Ne olacak? Gökten fabrika mı yağacak?

Belli ki seçime kadar makarna ziyafeti var. Sonrasında isteseniz de istemeseniz de tencerenizde sadece makarna kaynar.



★★★

Hele mevcut iktidar seçilirse ekonominin nesini değiştireceksin? Saçmalamalarını dinleyip eğleneceksin. Keyfini çıkartıp hallerine güleceksin. Seçimle ülke belirsizlikten kurtulacak ve ekonomi çok iyi olacak! Ha ha, ben ikna oldum valla... Kazanır mı? Bilemem... Her şey daha kötüye gitti. Millet yollarda kendini yaktı, intihar sayısı katladı, haber bile olmadı!

İşin güzel tarafı bu seçimde kaybetme ihtimali yok! Erdoğan kazanırsa hiçbir şey değişmeyecek, kriz katlanarak büyüyecek oy verenlerin ağlamalarını duymak beni çok eğlendirecek. Saatli bomba ekonomi, başkasının elinde patlarsa yazık değil mi?

Erdoğan kaybetti mi? Ekonomi için zaten yaktık gemileri... Dönüş yok artık geri... Lakin demokrasi için halen çok geç değil! Daha fakir ama umut dolu bir gelecek bekliyor bizi...

Emeklilikte paraya takılanlar!


Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) hikayesi enteresan... Verse niye verdi? Vermese niye vermedi? İyi de ekonomi bu kadar berbatken verilmesi bariz seçim rüşveti değil mi? 20 yıldır iktidarda olan partinin seçime aylar kala erken emekliyi düşünmesi... Nedir Türkçe meali?

Yandaşa vereceğine hiç değilse emekliye versin, eyvallah der geçersin. Ey oy sen nelere kadirsin? Yönetimde olmayınca “bekâra karı boşamak kolay” denir ama... İktidar yıllarca karıyı boşamadığı gibi bir de üstüne beşli kuma aldı! Nitekim EYT dediğin yandaşların yediği paraların, aldığı ihalelerin, yuttuğu kaynakların yanında yemeğe atılan tatlı kaşığı tuz kadar... Herkese var sana yok dersen insanlar art niyet arar... Yoksa ülkenin bu ekonomik durumunda EYT’yi çıkartmak demek geleceğini ipoteklemek... İyi de söz vermişsin, yapacağım demişsin. Kazanılmış hak... Nasıl geri dönersin? Baştan düşünecektin.



★★★

Bedava peynir sadece kapanda bulunur misali bunları vermenin günümüz şartlarında tek bir yolu var, battı balık yan gider! Atı alıp Üsküdar’ı geçmek için her şey... Vaziyet alın... Tünelin ucu fena bir yere çıkıyor beyler... Her şeye zam gelecek sayın matmazel... Dükkânın üzerine “kapatıyoruz” yazsa aynı şey... Belli ki kaşıkla verip şırınga ile çekecekler.