Carl Von Clausewitz... Prusyalı general... İlk savaşına 13 yaşında giriyor. Ne var ki; tanınmasının nedeni askerliği değil, yazdıkları...

En ünlü eserleri halen dünyadaki bütün askeri okullarda okutulan “Savaş Üzerine” ve “Topyekûn Savaş” adlı kitapları...

Okurken, insanı öyle bir gaza getirir ki, Hitler’in generallerle tartışması sırasında “Ben Clausewitz’i okudum, sizden öğrenecek bir şeyim yok” dediği söylenir.

Tespitlerinden “Savaş, politikanın başka araçlarla devamından başka bir şey değildir” her daim geçerlidir.

★★★

Rusya da politikasına bu yolda devam etti. Bundan 8 sene önce 2014 yılında bağımsızlık ilan eden Donbas bölgesinin Donetsk ve Luhansk şehirlerini önce tanıdı sonra asker gönderip kontrolü altına aldı.

Oysa 2015 yılında Minsk anlaşmasıyla özerklik verilmesiyle birlikte seçimlerin yapılmasına karar verilmişti. Trafoya kedi girdiyse demek ki seçim zamanı hiç gelmedi.

★★★

Rusya’nın bu agresif hamlesi sonrası Avrupa, Amerika, Japonya ekonomik yaptırım kararlarını açıklamak için toplandı.

Korkulan, Rusya’nın Ukrayna’yı doğrudan işgal etmeye girişmesiydi. O zaman işin boyutu çok değişirdi. Peki, büyük tehlike geçti mi? İşte burası önemli...

Ukrayna ile Rusya uzaktan kardeş aslında... Yüksek sayıdaki sivil kaybını kimse kimseye anlatamaz. Rus vatandaşları bile durumu haklı bulmaz.

Amerika dünyanın jandarmasıysa “iz olmasın” diye ceza kesmek zorunda. Ne yapacak? Rusları fakirleştirecek. Bu kaçınılmaz.

Nasıl? Birçok yolu var. Zira en ağırı Amerika’nın Rusya’yı “swift” yani dolar transferi sisteminden atması. Sattığı malın parasını Rus Rublesi cinsinden almayı kaç şirket kabul eder acaba?

Amerika, Rusya ile iş yapan şirketlere ambargo koyarsa ki bunun anlamı sadece Amerika’da iş yapmasını engellemek değil, aynı zamanda hiçbir bankadan kredi bulamaması demek... Amerika’nın elinde seç beğen al, onlarca seçenek...

★★★

Ekonomik yaptırımlar sertleşirse Türkiye’nin de bu yaptırımlara uymak zorunda kalması çok olası... Bu yaptırımlar dengemizi iyice bozabilir.

Uymak zorunda kalmasak bile illaki ekonomimiz etkilenecek. Tahıl fiyatları ve enerji fiyatları uzun süre yüksek kalabilir. Bırakın fiyatların artmasını mevcut seviyelerde bile kalması, Türkiye’nin kaldırabileceği bir yük değil...

★★★

Buğday ithalatının yüzde 86’sını, ülkeye gelen turistin yüzde 27’sini Rusya ve Ukrayna’dan alıyoruz... Doğalgazın da yaklaşık üçte birini Rusya’dan sağlıyoruz. O yollar tıkanırsa biz de tıkanırız.

Bu durum enerji ve gıdada arz güvenliği sorunu yarattığı gibi döviz stratejisini üzerine kurduğumuz turizm ve ihracat planlarımızı tamamen sekteye uğratabilir.

Hele bu süreç uzarsa biri her zamanki gibi Türkiye kaybedenlerden biri olarak adını yazdırır tabelaya... Zaten her halttan olumsuz etkilenen yegane ülke kendisi... Nedeni, kötü yönetilen ekonomisi...