Erdoğan, “Ekonomisi göz dolduran bir Türkiye inşa ettik” deyince ne yalan söyleyeyim duygulandım. Hakikaten gözlerim doldu. Hayır ağlamıyorum, gözüme bir dolu ekonomi kaçtı. Ondandır bu gözyaşları...

Hep başarı, büyük başarı... Başarısız olmak onların kitabında hiç yazmadı!

★★★

Nitekim açıklamayla beraber aklıma ülke ekonomisini baltalamak isteyenler geldi. Hani dış menşeili faiz lobisi... Bank of America, Merrill Lynch, Goldman Sachs ve J.P.Morgan...

Kendilerine Türkiye adına borç aramaları için yetki vermişti. Dolar bazında yüzde 10 faizle 1.5 milyar buldular bize... Faiz sebep enflasyon sonuç değil galiba yurt dışında...

★★★

Talebin yüzde 27’si Türkiye’den ama kuvvetle muhtemel yabancı adına başvuranların da yarısı bizim gibi bıyıklı... Yurt dışındaki paralarını değerlendirme amaçlı...

Güzel kardeşim yabancıya yılda yüzde 10 faiz verirken iyi de yurt içinde kendi vatandaşına yarısını bile verme müşterine diye bankalara baskı yapmak neyin nesi? Merak ediyorum, dünyada bizden daha yüksek faizle borçlanan ülke hangisi?

★★★

İşin enteresan tarafı aynı vadeli Türk Lirası tahvili de yüzde 10 ile bankalara sattı. Bir acayiplik yok mu sizce bunda? Nereye kadar gidebilir bu kurmaca?

En son 19 yıl önce bu maliyetle bu orandan borçlanma yapılmıştı. Hiç değilse o zamanlar Türkiye krizden yeni çıkıyordu.

Şimdi ise krizin halen başları. Ekonomi hâlâ dibe daldırıyor kafayı... İki yılda 128 milyar doları eritenler sadece 1.5 milyar dolar ile ne yapmayı hedeflerler?

★★★

Peki ülkenin şirketleri yurt dışından kaçtan borçlanabilirler? Ne siz sorun ne ben söyleyeyim moraliniz bozulmasın.

Olan borçlarını kaçtan döndürecekler? Şirketler pavyonda hesap ödemiş TIR şoförüne dönecekler. Ödedikleri faiz kadar dolar bazında para kazanabilecekler mi peki? Zor!

★★★

Hadi şirketin kasada yeterli parası var. Böyle bir maliyet altına girmek istemiyor. Ne yapar? Piyasadan toplar ve öder... Sahi piyasada böyle bir dolar arzı var mı? Yok!

Bankalar dolar satarken bile Merkez Bankası’nı arayıp soruyorlar. Alış yaparsa kredi vermeyi kesiyorlar. Bu iş çok şirketi fena zorlar. Zira yönetenleri tek derdi günü kurtarmak. Sonrası onları ne ilgilendirir ne ırgalar!

★★★

Hani diyorlar ya; aralık ayı geldiğinde en kötüsü kalacak geride... Hiçbir şey geride kalmayacak. Hatta kafayı alıp en önde koşacak. Sahi “geride kalması” için ne yapıldı?

Bizimki bildiğin tefeci faizinin resmisi...  Düşünün başımızda buna bile sevinen bir ekonomi yönetimi...

★★★

Madem öyle IMF ile anlaşılsaydı. Hiç değilse yarısı kadar faizle borçlanılırdı. Yok olmaz! IMF gelirse, ulufe dağıtamazsın her istediğine...

Saray’ın harcamalarına bile karışır yeri geldiğinde. Arkasından o kadar konuştuktan sonra seçim öncesi IMF’yi nasıl anlatırsın millete?