Yoğun kar yağışında kayan kayana; TÜİK başkanı gitti. THY başkanı gitti. Adalet Bakanı da gitti.

Bekir Bozdağ!

Adalet Bakanı’ydı.

Adalet bitmişti.

Bekir Bozdağ gitmişti.

Abdülhamit Gül gelmişti.

Gece vakti.

Gül de gitti.

Bozdağ geri geldi.

Ne bu?

Kedinin kuyruğu mu?

Ne bu?

Yap- boz tahtası mı?

★★★

Bekir Bozdağ, adaletli bir adalet bakanlığı yaptıysa niçin gönderildi? Yapmadıysa niçin yeniden getirildi?

Bakanları bırak.

Atayana bak.

Aslında ne Bekir Bozdağ’a ne Abdülhamit Gül’e ve ne de diğer 15 Bakan’a  “Bakan” dememek gerekli. Bunlar “Bakan” değiller. Bunlar Anayasa’da yazılan “yürütmenin bağımsızlığını ve bağımsız yargıya saygıyı” temsil etmiyorlar. Bunlar; Cumhurbaşkanı’nın atadığı adamlar.

Adamlar gidiyor.

Adamlar geliyor.

Gece vakti.

Adamlar atılıyor.

Adamlar alınıyor.

Gönderen ve getiren, alan ve atan yerinde duruyor. Adaletin bitmesinin, Bekir Bozdağ’ın gitmesinin ve yargının iyice bağımsızlığını yitirip” Abdülhamit Gül’ün de gitmesinin ve yerine yeniden Bekir Bozdağ’ın gelmesinin buna karşılık adam değiştiricinin” aynı yerde duruyor olmasının; “adaletin rezil hale gelmesinde” hiç mi bir bağı, bağlantısı yok.

★★★

Gece vakti göreve atayan, gece vakti görevden affını kabul eden; görüşlerini, sözlerini, davranışlarını beğenmediği birileri (gazeteci olur, ses sanatçısı olur, iş adamı olur, muhalefet lideri olur) için “Hesabını vereceksin. Bedelini ödeyeceksin” diye kapıyı açıyor. Adalet Bakanı diye getirilen adam da “Milletin vicdanında ve adalet önünde hakettiği karşılığı bulacaktır” diye ilgili savcıya, hakime hapis kararı almaları gerektiğini ilan ediyor. Partililer, troller, yandaş gazetelerin yazarları da Biz yapalım hukuk arkadan gelsin” diye rezil linç girişimi başlatıyorlar.

Yargıya emir sözler.

Tutuklama siparişleri.

Gece baskınları.

İçi boş iddianameler.

Yıldırım hızıyla hapis.

Sonuç:

Yargı böyle rezil oldu.

Gül gitti.

Bozdağ geldi.

Ne bu?

Siyasi yamyamlık mı?

★★★

Gelen Adam (Bakan) da bir tarikattandı, giden Adam (Bakan) o da başka bir tarikattandı diye açık açık, isim isim, eylem eylem yazılıyor. Yani bizim anlayacağımız; adaletimizde tarikat üyesi olmuş ve tarikat üyesi oldukları için hakimliğe getirilmişlerin sayısı o kadar artmış ki, bu tarikatlar arası kıskançlık ve çekişmenin sonucu” keskin ağız dalaşları bile yaşanmış; aynı maklubeye kaşık sallayanlar” polemiği yıllarca zihinlerde yer etmişti.

Affını istedi gitti Gül.

Hatırlandı.

Geri geldi Bozdağ.

Bakanlıktan gönderilen Gül; aynı maklubeye kaşık sallayanlar” demişti yerine gelen Bozdağ ise ABD’de Pensilvanya’da CIA koruması altında yaşayan Fetullah Gülen için “Bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir” nutukları atmıştı.

Kumpaslarla.

Sahte belgelerle.

Düzmece verilerle.

Mahremiyet ihlali ile.

Usulsüz dinlemelerle.

Mahrem görüntülerle.

Özel bilgi ifşası ile.

Her tür hukuk dışılık ile.

Dijital kumpaslarla.

Haysiyet cellatlığı ile.

İtibar suikastları ile.

Adalet bitti.

Bakanı da gitti.

Geldi Bozdağ.

Bozdağ niçin gitmişti?

Niçin gece vakti geri geldi?

Ne bu?

Adam yeme mi?

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Çatısı çöken kargo binası THY’nin çıktı!


Çatısı çöken kargo binasının İstanbul Havalimanı Projesi içinde” fakat “ana terminal yapılarının dışında” olduğu ortaya çıktı. Çatısı çöken binayı İstanbul Havalimanı’nı yapan şirketler değil THY’nin yaptırdığını ben yeni öğrendim. THY bu binayı ana terminal binasının 7 kilometre uzağında kendisine özel olarak tahsis edilen bir alanda yaptırmış. Yeni soruyu sorayım: Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanı’nı “ölüm orucuna” terk edip çok pahalı bir havaalanı yapmaya karar verilirken niçin kargo binası da aynı proje içinde yer almadı? Ve onu takip eden soru: THY bu binayı “Kaça yaptırdı? Kime yaptırdı? Çatısını niçin çürük yaptırdı? Bu çatısı çöken kargo binası, THY genel müdürleri ya da Yönetim Kurulu Başkanları Temel Kotil, Bilal Ekşi, Hamdi Topçu, İlker Aycı’dan hangisinin zamanında yapıldı. Çatının çöküşü ile İlker Aycı’nın genel müdürlükten gönderilmesi arasında bir bağlantı var mı? İlker Aycı, eşine kırmızı halı döşettiği için gitmemişti, çatı çökünce mi gitti? Binanın çöküşünü kayda alan video görüntüsünde savrulan çatının altında kalan vatandaş sağ mı, ölü mü, yaralı mı? Sahipsiz biri mi? Çatısı çöken binanın yapımında “bir çalma- çaldırma” olup olmadığını araştırmak için İTÜ, ODTÜ, YILDIZ TEKNİK, BOĞAZİÇİ üniversiteleri ile TMMOB’den bir heyetin incelemesine başvurulacak mı?