Bu köşede, ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi” nin asıl amacının, coğrafyamızı İsrail’in güvenliğini sağlayacak biçimde dizayn etmek olduğu birçok kez yazıldı.

Tüm öngörüleri doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, kendisiyle yaptığım söyleşilerde projeyi anlatırken Kuzey Irak’taki özerk yapılanmaya Suriye’nin kuzeyinde YPG/PYD ve PKK’nın katılımıyla kurulmakta olan garnizon devletin ekleneceğini, sonra da sıranın İran’dan toprak kopartmaya geleceğini açıkladı. Elekdağ, emperyalizmin “Büyük Kürdistan” hayali için nihai bölünme hedefinin Türkiye olduğunu ayrıntılı biçimde anlattı.

★★★

TRT’ den sevgili arkadaşım Selim Esen, Türkiye- ABD ilişkilerine çok farklı bir pencereden, şarkıların dilinden bakarak çok etkileyici bir yazı kaleme almış.

Bu Pazar günü ilginizi çekeceğini düşünerek aynen yayımlıyorum.

Tango Kralı Celâl İnce


★★★

“1940’lı yılların “Tango Kralı” olarak anılırdı.

50’li yılların ikinci yarısında Amerika’ya gitti. Halen Chicago’da yaşadığı, 100 yaşına yaklaştığı duyuldu.

Celal İnce’den söz ediyoruz...

★★★

Türkiye onu 1941 yılında, Ankara Radyosu’nda yayınlanan bir konserde tanımıştı.

Nihad Esengin’in şefliğinde, besteci Fehmi Ege’nin keman çaldığı konserde “Mehtaba Sitem” adlı tangoyu seslendirmişti. Ses getirmiş, beğenilmişti. Ardından Ankara Radyosu’nda düzenli programlar yapmaya başladı.

1951 yılında, İzmir Fuarı’ndaki Mogambo isimli gece kulübünde Erdoğan Çaplı ve Muvaffak Falay’la birlikte sahne aldı. Sesiyle İzmirlilerin gönlünü fethetti. İzleyen yıllarda İstanbul Radyosu’nda “Celal İnce’den Sevdiğiniz Şarkılar” programıyla ününü sürdürdü.

★★★

50’li yıllar gelip geçerken, filmlerde de görünmeye başladı. “İstanbul Çiçekleri” adlı filmde konuk sanatçı olarak bir şarkı söyledi. Ardından “Ahretten Gelen Adam” isimli komedi filminde oynadı.

Amerika’ya gitmek, baştan beri en büyük düşüydü. Böylece 1955 yılında Yeni Dünya’ya ayak bastı. Chicago kentinde konservatuar okudu, Amerika’nın Sesi-Voice of America radyosunda çalıştı. Arada Türkiye’ye geldi-gitti, konserler verdi.

Repertuarına “Yesterday” ve “I Wait For you” parçalarını eklemişti.

Artık Amerikan hayranlığını aşmış, Amerikalılaşmıştı!..

★★★

1950’li yıllarda Türk Amerikan ilişkilerini, Dostluk Şarkısı kadar çarpıcı biçimde anlatan bir başka örnek bulmak zordur. Bu plak 1954’te İzmir Fuarı’ndaki ABD Pavyonunda ziyaretçilere parasız verildi. Ulaşılabilen her yere ücretsiz dağıtıldı. “Dostluk Şarkısı-The Song of Friendship” plağının görsel olarak özen gösterilen ön yüzü iki ayrı kentin; New York ve İstanbul’un görüntüsü ile süslenmişti. Arka yüzünde ise her iki ülkenin “Hürriyet Savaşları”nda kahraman olmuş isimlerinin “hürriyet” konusundaki sözleri yer alıyordu

Celal İnce’nin seslendirdiği  “Dostluk Şarkısı”nın sözleri şöyleydi:

★★★

 

Amerika, Amerika,

Türkler dünya durdukça,

Beraberdir seninle,

Hürriyet savaşında.

(Nakarat)...

 

Bu bir dostluk şarkısıdır,

Kardeşliğin yankısıdır,

Kore’de olduk kan kardeşi,

Sönmez bu dostluğun ateşi.

 

Azmimizdir hür yaşamak,

Dünyada sulhu sağlamak,

Dalgalanır hep bu uğurda,

İstiklal aşkı ruhumuzda.

(Nakarat)...

 

Senin New York’un,

Yükselir göklere,

Senin İstanbul’un,

Destandır dillere,

(Nakarat)...

 

Ankara ile Washington,

İzmir’in ile San Francisco’n,

Benzer derler birbirine,

Doyulmaz güzelliklerine.

 

O muhteşem beldelerin,

Pınarların nehirlerin,

Ünlü şelalen Niyagara,

Haykırır gücünü dünyaya.

(Nakarat)...

 

Senin New York’un,

Yükselir göklere,

Senin İstanbul’un,

Destandır dillere.

(Nakarat)...

★★★

Aradan 68 yıl geçti...

Geldik 2022 yılına...

“Amerika’nın dostluğu” ve “Hürriyet Savaşları” sorgulanırken aklımıza “Dostluk Şarkısı” ve Celal İnce düştü.

Her şey bir yana, biz yine de müzikte, müziğin evrenselliğinde kalalım.

Kaybolmuş insanlarını arayan bir müzikten daha hüzünlü ne olabilir ki!..”