-Umut, karanlıkta bir ışıktır.-

Canlılar toplu yaşam sürdürürler. Her birinin öbürüne gereksinimi doğumdan ölüme kadar uzanır. Dünyaya gelişleri birbirine bağlı olduğu gibi dünyadan ayrılıncaya kadar da birliktelikleri bir yaşam koşuludur. İnsanlar için bu durum daha zorunlu, daha gerekli ve daha yararlıdır. Bir tür varlık kaynağı ve gücüdür. Evde, işte (görevde-çalışmada), okulda, askerlikte, dinlencede (tatilde), gezide, yolculukta, oyunda, eğlencede, savaşta, üretimde birliktelik durumun doğası gereğidir. Hattâ zorunludur. “Yalnızlık Allah’a mahsustur” sözü de toplumsal yaşamımızın ilkelerinden birini anlatır. Özetle, yalnızlık yaşam karanlığıdır.

Kimi zaman kendimizi dinlemek, kimi zaman dinlenmek, düşünüp taşınmak için yeğlediğimiz yalnızlık hastalık yatışları dışında istenecek, özenilecek bir durum değildir. Tutuklu ve hükümlülerin cezaevi yaşamları bile gerçekte değişik, zorunlu bir yalnızlıktır. Çalışma, okuma, deneyim, dinlenme ve düşünme yalnızlıkları doğal yaşam biçimleridir. Bunlar ve durumun gereği olanlar dışındaki yalnızlıklar çekilir bir ortam değildir. Evlilikler, arkadaşlıklar, dostluklar, yakınlıklar yaşamı renklendirip güçlendiren ve süresini uzatan sıcaklıklardır.

Dünya-yeryüzü günleri sınırlı olan insanlar zamanlarını değerlendirmekte genellikle gelişigüzel davranmaktadırlar. Zamanı kullanmak, değerlendirmek bir ustalıktır. En iyi sermaye, en iyi dayanak, en iyi ortam zamandır. Şiirlerde çok sözü edilen zamanın insanlar için zorunlu bir sığınak olduğu da açık bir gerçektir. Zorunlu yalnızlıklar dışındaki yalnızlıklar insan sağlığı ve gücü bakımından yararlı aravermelerdir. Beyni, bedeni dinlendirmek onları daha etkin ve daha yararlı duruma getirmek demektir.

Yalnızlık, kendini dinlendirmek, dinlemek ve güçlendirmek ortamıdır. İnsanlar için en yıkıcı durumlardan biri yalnız kalmaktır. Özel nedenler dışında yalnızlık toplumdan kopuştur. “Kimsesizlik” diye tanımlanan yalnızlık, yokluk ve yoksunluktur. Toplumsal yaşam dışı düşenler ya da böyle olmayı isteyenler kendi içdünyalarının ışığıyla başbaşa kalır. Genelde sorunlu kimseler yalnızlığı seçer. Toplumdan kaçış ya da kopuş olarak nitelenen bu durumlar duygusal ağırlıkları olanlarda daha çok görülür. Yalnızlık kimileri için dumanlı dağbaşları gibidir. Yalnızlığı daha sıcak, daha yapıcı bulurlar. Toplumsal sıkıntılar, güçlükler, aykırılıklar yalnızlığı daha aranır, daha yararlı kılar. Fakat ne olursa olsun yalnız yaşanmaz.