“Babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikahını düşürür mü” diye sordular. Diyanet fetva verdi.

Diyanet sitesinde, ‘buluğ çağının alt yaş sınırı kızlar için şu, erkekler için budur’ denildi.

“Telefon, faks, mektup, mesaj ve maille eşten boşanılır mı” diye soruldu. Din İşleri Yüksek Kurulu, ‘evet’ anlamına gelen açıklamalı fetva çıkarıldı.

“Müslüman olmayanla evlenilmez” fetvası verildi.

“Piyango bileti almak kumar mıdır, kazanılan para haram mıdır” diye soruldu. “Haram kılınmıştır. Hasılatından bazı hayır kurumlarının yararlanması, onları meşru hale getirmez” fetvası çıktı.

“Midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının yenmesi helal değildir” denildi.

“Baldızla zina nikahı düşürmez” denildi Fetvalar kitabında.

“Emekli maaşının yattığı bankadan promosyon almak haram mı” diye soruldu. Diyanet, tam haram demedi ama, “Harama yakın” fetvası verdi!

Bir pastacı yeni yıl öncesi gelen sipariş üzerine Diyanet’e sordu: “Çam ağacı ve Noel Baba süslemeli 12 pasta siparişi aldım. Yapsam mı yapmasam mı bilemedim!” Acil Noel fetvası çıkarıldı: “İslamın yasakladığı bir şeye destek olmak, alet olmak caiz olmaz.”

“Estetik amaçlı yağ aldırma caiz midir” diye soruldu Diyanet’e, fetva verildi.

17-25 Aralık iddiaları konuşuluyordu memlekette. Diyanet’e, “Yolsuzluk ve rüşvet caiz midir” diye soruldu. Bir yıl yanıt verilmedi, hatta soru siteden kaldırıldı!

“Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir” diye soruldu.

“Kredi kartıyla kurban satın almak caiz midir” diye soruldu.

“TOKİ’den ev sahibi olmak isteyenlerin ödeyeceği faizin durumu nedir” diye soruldu Diyanet’e mesela; önce “İslam’da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır” denildi. Gazeteciler bunu haber yaptı. Diyanet, “Bu bir algı operasyonudur” diyerek yeni bir yanıt verdi: “TOKİ projesinde devletin, verdiği borçtan kar etmek gibi bir amacı olmadığı gibi aksine peşin verdiği paranın yıllar sonra değer olarak daha düşük bir şekilde tahsili söz konusudur. Dolayısıyla faiz, bu sosyal konut projesinde gerçekleşmemektedir.”

***

Cumhurbaşkanı 2021’in Kasım ayında, “Nas ortada. Nas orada olduğuna göre sana bana ne oluyor” dedi. Aralık ayında ise, “Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Bir Müslüman olarak ‘nas’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” diyerek “kur korumalı Türk Lirası vadeli mevduat sistemini” ilan etti.

Yeni sisteme göre, Merkez Bankası her gün döviz alış kuru yayınlayacak. Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak eklenecekti!

İyiydi, güzeldi de ‘nas’lar ne olacaktı peki?

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, milletin merakını gidermek için geçen yılın Aralık ayında Diyanet’e resmi yazı gönderip, “Kur korumalı mevduat sisteminden elde edilen gelir helal mi, haram mı” diye basit bir soru sordu!

Her türlü soruya en geç bir gün sonra fetva çıkaran Diyanet, dut yemiş bülbüle döndü.

Bekle Allah bekle, yanıt yok hatta tık yok!

Günler geçti, kur korumalı mevduat hesabına geçenler ikinci ay faizlerini (pardon farklarını) bile aldı.

32 gün sonra, 24 Ocak 2022’de şöyle bir açıklama yaptı Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı: “Din İşleri Yüksek Kurulu Uygulama Genelgesi’nin 1. maddesinin (1/ç) amir hükmü gereği, istismara açık olduğu değerlendirilen sorulara kurulumuzca cevap verilememektedir!”

Öyleyse buradan soralım...

“Hocam merak ettiğimiz husus şu: Babanın öz kızına şehvet duyması... Baldızla evlenilir mi... Buluğ çağı yaşı... Yolsuzluk... Rüşvet caiz mi, haram mı türündeki sorulara bugüne kadar verilen ve verilmeyen yanıtlar istismara açık mı değil mi?”