Anayasa Mahkemesi (AYM), 25 Ekim’de Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın 'Seçilme hakkı' ve 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı' yönlerinden hak ihlali olduğuna hükmetmişti.

5’E KARŞI 9 OY

AYM’nin 9 üyesinin ‘hak ihlali’ yönünde oy kullandığı, 5 üyenin ise ret oyu kullandığı kararının ardından, karar önceki hafta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşmıştı. Mahkeme heyeti, tahliye kararı vermeden dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.

"KARAR UYAP’A YÜKLENMEDİ"

SÖZCÜ Televizyonu’na konuşan Can Atalay’ın avukatı Yalçın Deniz Özen, kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) yüklenmediğini ve kararı görmediklerini belirterek, şunları söyledi:

* "Bizim bir bilgimiz yok. UYAP’ta görünen herhangi bir mahkeme kararı yok. UYAP’ta dosyanın durumuna ilişkin herhangi bir değişiklik yok. Bizim haberimiz olmadan, avukatlara tebligat yapılmadan, avukatlara dosyayla ilgili bilgi verilmeden… Perşembe ve Cuma günü kalemle görüştük, bugün kalemle görüşmeye gittiğimizde önümüze güvenlik personeli seti çekildi. 3 tane milletvekiline ve dosyanın avukatlarına güvenlik personeli adeta saldırtıldı. Bizim kalemle görüşmemiz mümkün olmadı. Üst kattan dolaşıp aşağı indik ve kalemle görüşmeyi başardık. Kalemin söylediği hiçbir şey yok. Kalem ‘Bizim de bir bilgimiz yok, heyetten haber bekliyoruz’ dedi.

* Bilginin nereden çıktığını bilmiyorum. Ben de sizler gibi basında gördüm. Onun üzerine dosyayı kontrol ettik ve dosyada herhangi bir şey olmadığını gördük. AYM kararı var. AYM kararı ‘Burada şu ihlaller vardır. Bu ihlalleri giderecek olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’dir’ diyor. AYM kararı çok açık. AYM kararı bizim Anayasamıza göre bağlayıcıdır. Yalnızca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi için değil, Yargıtay 3. Ceza Dairesi için de bağlayıcıdır, Adalet Bakanı için de bağlayıcıdır. Bizler için de bağlayıcıdır. Herkes için bağlayıcıdır.

* Ayın 26-27’sinde verdiğimiz iki ayrı tahliye talepli dilekçe var. AYM Genel Sekreterliği’nin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği kısa karar var. AYM Genel Sekreterliği’nin ayın 27’sinde bir kez daha ve ‘yeniden yargılamaya ilişkin esas numarasını bana bildirin’ diyerek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazı ve ekinde AYM’nin gerekçeli kararı var. AYM dedi ki: Bu ihlali gidermekle yükümlü olan sizsiniz.

* Bu ihlali giderme yöntemleriniz şunlardır. Yargılamanın yenilenmesine karar vereceksiniz, durma kararı vereceksiniz milletvekili olduğu için ve tahliyesi için ceza infaz kurumuna tahliye müzekkeresi yazacaksınız. Bu detayda söyledi. Bu saatten sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘Ben bir karar veremem, benim kararım değil. Tahliye kararını ben değil Yargıtay verecek’ deme lüksü yok. Hukuki değil. Aksine suçtur. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı ve üyeleri 6 gündür kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işliyorlar. Hiçbir yasal dayanak olmamasına rağmen Can Atalay’ı, seçilmiş bir milletvekilini cezaevinde tutmaya devam ediyorlar.

* Ortada bir karar var mı onu bile bilmiyoruz. Çeşitli gazetecilerin ve ajansların beyanı üzerine biz bunu söylüyoruz. Daha önce benzerini yaşadık Enis Berberoğlu kararında. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi demişti ki, bu kararı verecek ben değilim ve tahliye kararını reddetmişti. AYM kararına uymamıştı. AYM’ye ikinci başvuru yaptılar, AYM yeniden ihlal kararı verdi ve Enis Berberoğlu’nu tahliye etmek zorunda kaldılar."

"MAHKEME BAŞKANI AÇIĞA ALINMALI"

Atalay’ın avukatlarından Özgür Urfa sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “UYAP'ta hala hiçbir evrak yok. Yazı içeriği doğruysa; mahkemenin heyet olarak karar almadan, sadece başkanın yazdığı bir üst yazıyla dosyayı Yargıtaya göndermesi açık bir görev suçudur. Mahkeme başkanı derhal açığa alınmalı ve hakkında soruşturma başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.

ERKAN BAŞ TEPKİ GÖSTERDİ

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise "Yerel mahkemenin AYM’nin açık ve kesin kararını tanımamış olması ile birlikte mesele yeni bir boyut almıştır. An itibariyle yargıdaki 'paralel yapı' bütün açıklığıyla gün yüzüne çıkmıştır! Saray yargısına teslim olmadık 'paralel yargı'ya da teslim olmayacağız" ifadelerini paylaştı.

“DOSYA İNCELEMEKSİZİN MAHALLİNE İADE EDİLMELİDİR”

Ceza Hukukçusu Ersan Şen, sosyal medya hesabından Can Atalay’ın yargı süreciyle ilgili paylaşım yaptı. Ersan Şen, paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

* "Yargıtay; Can Atalay dosyasında CMK m.104/3 uyarınca tahliye kararı veremez, çünkü dosyaya bakma yetkisi bulunmamaktadır. Karar gereği için usulüne uygun olarak Yargıtay’a gönderilmediğinden, dosya incelemeksizin mahalline iade edilmelidir.

* Can Atalay’ın, İlk Derece Mahkemesinin bu kararına karşı itiraz etme hakkı vardır. Anayasa Mahkemesi’nin kesin nitelik taşıyan ihlal kararının gereği, kararın gönderildiği İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmelidir. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı sınırlandırıldığından, ihlal kararının gereğinin bir an önce yerine getirilmesi uygun olacaktır.

“İTİRAZ YOLUNA GİDİLEBİLİR”

* Açık kaynağa yansıyan karar incelendiğinde; her ne kadar tepesinde mahkeme adı yazsa da usule uygun bir karar verilmediği, gönderme yazısının sadece Mahkeme Başkanı tarafından imzalandığı, üyelerin imzalarının bulunmadığı, bu nedenle ortada itirazı kabil kararı olmadığı söylense de, başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kısıtlı olduğu için, bunun bir karar olarak kabulü ile gönderme yazısına karşı itiraz yoluna gidilebilmelidir.

“YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ DOSYAYI İŞLEM YAPMADAN İADE ETTİĞİNDE SORUN BÜYÜYECEK”

* Bu konuda yetkisi olmayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi de işlem yapmaksızın dosyayı iade ettiğinde, sorun büyüyecek, mağduriyet artacak, Anayasa m.138, m.148 ile 6216 sayılı Kanunun 50. maddesinin gereği yerine getirilmemiş olacaktır."

NE OLMUŞTU?

Gezi davası tutuklusu Can Atalay TİP’ten Hatay milletvekili seçilmesinin ardından 'Milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi' talebi Yargıtay 3. Ceza Dairesince reddedilmişti. Bunun üzerine Atalay’ın avukatları yargılamada durma kararı verilmesi ve tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Bu arada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 12 Ekim’de başvurunun görüşülmesini, bir üyenin dosyaya hazırlanamadığını belirtmesi üzerine ertelemişti.

KARAR BEKLENİRKEN ARBEDE ÇIKMIŞTI

İstanbul Adliyesi’nde Can Atalay kararı beklenirken kararın açıklanmamasına tepki gösteren TİP’li milletvekilleri ve avukatlar, adliyenin kalemine girmek istemiş ancak grubu içeri almayan güvenlik görevlileri ile grup arasında arbede yaşanmıştı.