Kolombiya-Türkiye hattı iddianamesinde çok soru var


Kolombiya Savunma Bakanı Carlos Holmes Trujillo, 9 Haziran 2020 tarihinde Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: “Uyuşturucu kaçakçılarına ağır darbe. Buenaventura Limanı’nda Türkiye’ye gidecek 265 milyon dolarlık 4.9 ton kokain ele geçirildi.” Aynı paylaşımın altında da General Jorge Luis Ramirez operasyonu anlatıyordu.

Film, bu sosyal medya paylaşımıyla başladı.

Elimde Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davanın iddianamesi var. İddianameyi okudukça sorular birikti! Neden mi?

Anlatayım:

Kolombiya Savunma Bakanlığı’nda yapılan paylaşımın ardından Ankara’daki Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (NSMDB) ve şubeye bağlı daire harekete geçti.

17 Haziran 2020...

NSMDB açıklama yaptı ve olayın nasıl geliştiğini paylaştı:

Singapur bandıralı A.P. Moller isimli geminin, Pasifik Okyanusu kıyısındaki Buenaventura Limanı’na giriş yaptığı, narkotik köpeğinin (köpeğin adı Dora) tepki göstermesiyle yapılan arama neticesinde (3 Nisan 2020) kokaine rastlanmadığı ancak gemiden alınan numunelerin Cali’deki Adli Tıp’a gönderildiği belirtildi.

İnceleme sonucunda, 3 Haziran 2020 tarihinde, toz kauçuğun içinde 4 ton 928 kilogram kokain tespit edildiği... Granül kauçuğun Türkiye’de MK Kimyevi Müstahzarları İthalat İhracat firmasına gönderildiği...

İhracatçı Jairo Andres Calderon Polanca tarafından son iki yıl içinde 8 kez Türkiye’ye, bir kez Meksika’ya ihracat yapıldığı açıklandı. 51.9 ton toz kauçuğun önce Panama’ya gönderilmesinin planlandığı, burada Laura Maersk gemisine aktarılacak malzemenin doğrudan Türkiye’ye taşınacağının tespit edildiği ifade edildi.

Ve geliyoruz Türkiye’deki adrese:

“... MRKU 5666740 ve MTKU 6253247 numaralı konteynırlar içinde bulunan Granül kauçuğun ... sayılı adrese kayıtlı bulunan MK Kimyevi Müstahzarları İthalat ihracat firması olabileceği, firma yetkilisinin şüpheli Murat Karabaş isimli şahıs olduğu tespit edilmiştir.”

Kim bu Murat Karabaş?

Doktor ve kimyager kadrosu


İddianameye göre;

Murat Karabaş kokaini, Güney Amerika ülkelerinden deniz yoluyla İstanbul Ambarlı Limanı’na yasal yük görüntüsü altında getiriyor. Uyuşturucu madde, yasal yükün cinsine göre gerek emdirme gerekse serpiştirme olarak tabir edilen yöntemler ile karıştırılarak limana ulaşıyor. Getirilen uyuşturucu maddenin ayrıştırılması işlemlerini gerçekleştirmek üzere ‘Doktor’ ve ‘Kimyager’ olarak adlandırılan yabancı uyruklu şahıslarla çalışıyor. Bu şahıslar da zaman zaman Türkiye’ye giriş-çıkış yapıyor.

Can alıcı ve irdelenmesi gereken nokta şu:

Karabaş, daha önce gümrük müşaviri ve limanlardaki yasal prosedüre hakim bir isim. Özellikle Ambarlı limanında faaliyet gösteren bazı gümrükleme şirketleri ve bu şirketlerin altında gayri resmi olarak faaliyet gösteren ayakçı olarak tabir edilen bazı şahıslar ile yoğun irtibatları var.  Türkiye’ye getirilen uyuşturucunun Ambarlı Limanı’ndan dışarıya çıkarılmasında bu şahıslar aktif olarak rol alıyor. İddianamede şu cümle önemli:

Murat Karabaş’ın kendisini özellikle perde arkasında tutmaya çalıştığı, uyuşturucu maddelere kesinlikle temas etmediği, resmi olarak düzenli ve yüksek gelirli bir işi olmamasına rağmen lüks araçlara bindiği ve lüks bir yaşam sürdüğü, geçim kaynağı olarak uyuşturucu madde ticaretinden elde ettiği gelirler ile bu yaşantıyı sürdürdüğü...”

Ancak...

İki kez ihbar edilmiş


Kolombiya-Türkiye hattında trafiğin öznesi olan Murat Karabaş’la ilgili ilk ihbar 2018’de yapılmış! Sadece bir kere de değil bu ihbar!

Tarih 26 Eylül 2018.

İddianamede yer alan başlık: 1. KONTEYNER ARAMASI.

Okuyalım: “... Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce 26 Eylül 2018 tarihinde edinilen istihbari bilgilerde; Münir N. isimli şahsın Güney Amerika’dan uyuşturucu kokain maddesini ülkemize Murat Karabaş’ a ait MK Kimyevi Müstahzarları İthalat ve İhracaat Şirketi üzerinden HLXU3375620 ve TGU0085197 numaralı konteynırlarla getireceği bilgisi edinilmiş... Şube Müdürlüğümüz ekiplerince Ambarlı Gümrük Limanı’na 26 Eylül 2018 tarihinde gerekli izinler alınarak söz konusu konteynerler kontrol edilmek üzere gidilmiş...”

Şimdi burada parantez açalım: Her iki konteyner Kolombiya’dan geliyor, deri cinsi eşya ve soya yağı tespit ediliyor ve uyuşturucu bulunamıyor. Hatta narkotik dedektör köpeği de tepki vermiyor.

Tarih 18 Nisan 2019.

İddianamede yer alan başlık: 2. KONTEYNER ARAMASI.

Okuyalım: “...  Atilla A. isimli şahsın cezaevinden çıktıktan sonra uyuşturucu madde ticareti

yapmaya devam ettiği, bu organizasyon içerisinde İstanbul ilinde Ambarlı Limanı’ nda Gümrük Müşaviri olarak çalışan Murat Karabaş isimli şahsın da bulunduğu Güney Amerika ülkelerinden gelen kokain maddelerinin Murat Karabaş isimli şahsın şirketi aracılığıyla Ambarlı Limanı’na indirdiği, buradan da Atilla Avcı isimli şahsa teslim edildiği...”

Yine parantez açalım: 18 Nisan 2019’da Kumport İşletme Limanı’nda iki konteyner aranıyor ama yine uyuşturucu bulunamıyor.

Uzatmayalım...

Süreçte, Murat Karabaş, Kolombiya’dan kauçuk, soya yağı ve deri içeren 10 parti ihracat yapıyor. Europol’dan, 17 Haziran 2020’de Narkotik Daire Başkanlığı’na gelen bilgiye göre, Karabaş’ın sevkiyatları ve iddiaya göre karteller için çalışan, kokaini dönüştüren Kolombiyalı kimyagerlerin adı yer alıyor. 11 Ocak 2022’de operasyon yapılıyor ve 14 kişi tutuklanıyor. Şu anda davanın tutuklu sanığı yok.

İddianameye göre Karabaş’ın Kolombiya’dan gelen konteynerleriyle, kimyagerlerin Türkiye’ye geliş gidişleri de çakışıyor. Bu arada Karabaş vuruluyor, Sarallar denilen mafya grubu tarafından tehdit ediliyor vs... Murat Karabaş diyor ki: “4.9 ton kokain ithalatı yapacak bir gücüm parasal anlamda yoktur.”

SORU ŞU: Türkiye’de 4.9 ton kokain ithalatı yapacak gücü olan/lar kim ya da kimler?