“Genel Merkez çaycılarına soruyorum: Kurultay nasıl sonuçlanır? Onlar yıllardır orada ve diyorlar ki: ‘İlk defa bu kadar sakin bir hava var burada. Durum ortada, kim kazanır kestirilemiyor.”

Evet...

CHP Genel Merkezi’nin bulunduğu Söğütözü’ndeki havayı “en iyi çay dağıtanlar mı bilir” bilinmez ama havayı kokladıkları hatta iyi kokladıkları kesin. Çaycılarla konuşan CHP’li bir yönetici ve aldığı yanıtı okudunuz. Aynı yönetici şu değerlendirmeyi yaptı:

“Perşembeden sonra durumu göreceğiz. Şu ana kadar iki tarafın da yaptığı psikolojik savaş. Delegeler gelmeye başlasın, adam adama markaj yapılsın, durumu anlarız. Ancak... Ne kadar sakin olsa da ve ‘kazanırız’ dese de Kılıçdaroğlu bu kez zorlanacak. Durum Muharrem İnce’yle girdiği kurultay yarışı gibi değil. Ki o kurultayda bile Kemal Bey 790 oy almıştı. İnce’nin aldığı oy da 447 ki bu da yabana atılmamalıydı.”

Evet... 4-5 Kasım kurultayında bin 370 delege oy kullanacak ve işler 3-4 Şubat 2018’de yaşanan (Muharrem İnce’nin aday olduğu) 36. Olağan CHP Kurultayı’ndan farklı.

Neden mi?

Birinci neden: Kılıçdaroğlu, büyük umutlarla girdiği 14-28 Mayıs seçimlerini kaybetti. “O seçim bu seçim değil”, “Muhalefete muhalefet etmeyin”, “Yüzde 60’la kazandık” cümlelerini kuranlar halkı da ciddi bir şekilde “Kaybedersek Türkiye biter” noktasına getirdi. Durumu iyi analiz etmeyen genel merkez ve Kılıçdaroğlu’nun seçimden sonra yaptığı açıklamaları alt alta koyduğumuzda oy veren yurttaşta ciddi bir yılgınlık ve tepki hali yaşandı, yaşanıyor. Bu durumun delegeyi etkileyeceği, delegenin de yaşadığı il-ilçe-mahallenin ruh halini kurultay salonuna taşıması muhtemel.

Bir not da şu: 29 Ekim kutlamalarında İstanbul Maltepe’de İmamoğlu’nun yarattığı enerji. İktidarın, Cumhuriyet Bayramı’yla (100. Yıl) Filistin savaşını karşı karşıya getirdiği bir ortamda kutlamalar yapılsa da İmamoğlu ve ekibi o geceye çok iyi hazırlanmıştı. Milyonların buluşmasına dönen etkinlikler “yılgın” kitlenin silkinmesine neden oldu ve halkın “değişim” çağrısının “delege” üzerinde etkili olacağı konuşulanlar arasında.

İkinci neden: Ekrem İmamoğlu faktörü. “Değişimin” işaret fişeğini ilk yakan isim İmamoğlu oldu. (29 Mayıs sabah yayınladığı video) Ve süreçte belirleyici isim haline geldi. Son İstanbul İl Kongresi’nde de desteklediği aday Özgür Çelik kazandı. İstanbul’un 196 delegesi var ve 180’e yakınının da Özgür Özel’i destekleyeceği iddialar arasında. Ki Özel ve değişim kanadı, İstanbul’un kazanılmasıyla psikolojik olarak öne geçtiklerini, bu durumun Anadolu’yu da etkileyeceğini düşünüyor. Hesaplar da buna göre yapılıyor. Son durum şu: Ekrem İmamoğlu’nun divan başkanı olmasının önemi olmadığı, İmamoğlu’na yakın ekiplerin de sıkı bir çalışma içinde olduğunun altı çiziliyor.

CHP’li önemli bir isim dedi ki: “Son üç gün ve salonda yapılacak konuşmalar belirleyecek. Geçen hafta kaleme aldığın yazı vardı: ‘Kılıçdaroğlu salona gelmeden bu işi bitirmek istiyor.’ Çok doğru ama geç kalındı. Delege o salondaki konuşmalardan da mutlaka yönelimini değiştirecektir.” 24 Ekim’deki yazımda dediği gibi: “İllerden gelen bilgiler ise önde olmasına rağmen Kılıçdaroğlu için durumun garanti olmadığını gösteriyor. Özgür Özel’in ise kazanma ihtimalinin (çok güçlü bir ihtimal olmasa da) olduğunu göstermekte... Şimdi her iki kesim bu başa baş duruma göre hareket ediyor.”

Bir not daha ekleyelim: Özgür Özel’in kurultayda yapacağı konuşmada Bülent Ecevit izlerini taşıyacak cümleler kurması bekleniyor. “Değişimciler” kanadı, bu konuşmanın büyük etki yaratmasını umut ediyor.