Bugün köşemi Z kuşağından birine bırakacağım. Bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez oy kullanan genç bir üniversite öğrencisine...

Bakın bir gencin penceresinden durum nasıl görünüyor:

“Seçim günü sabah saat 8.30’da ailemle beraber oy kullanmaya gittim. Hıncahınç bir doluluk vardı. O kalabalıktan sonra, akşamki tabloyu görünce çok şaşırdım. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun net bir zaferini bekliyordum. Benim bu seçimin sonucundan çıkarımlarım şunlar oldu:

1-) Sinan Oğan ve milliyetçiler bu seçimin net kazananlarıdır. Oğan, televizyon kanallarına çıkmamasına ve miting yapamamasına rağmen, sosyal medya üzerinden Z kuşağından ve bu iki ittifaka oy vermek istemeyenlerden oy aldı. Anlaşılan o ki Muharrem İnce’nin oylarının çok büyük bir kısmı da Oğan’a kaymış. Sinan Oğan iki taraftan da oy aldığı için ikinci turda oyları nasıl bölünür, tahmin etmek zor. Ancak kendisine oy verenlerin büyük bir kısmının onun sözüyle oy kullanacağını düşünüyorum.

2-) Tayyip Erdoğan’ın yanlış ve montaj videolarla Millet ittifakını teröristlerle beraber iş yapmakla suçlamasının işe yaradığını görüyoruz. Halk kendisine verilen mesajdan çok mesajı getirene bakıyor ve eğer o kişiye sonsuz bir güveni varsa mesajın gerçekliğini önemsemiyor. Maalesef muhalefet bu algıyı kırmakta başarılı olamadı.

3-) CHP’nin İstanbul seçimlerin güvenliğinde gösterdiği başarıyı bu seçimde de bekliyordum. AA veri verince hiç umursamadım mesela. Ancak, Yavaş ve İmamoğlu yeteri kadar halk karşısına çıkmadı. Özellikle de gece 1’den sonra hiçbir veri açıklanmadı. Gece 1’de %47.5 Kılıçdaroğlu ve %45.8 Erdoğan dedikten sonra çıkan bu tabloyu anlamlandırmak mümkün değil. CHP özellikle seçim güvenliği ve takip sisteminde çok büyük bir aksaklık yaşadı. Daha sık veri paylaşması ve bu veriyi güncellemesi gerekirdi. Sistemin başındaki insanın görevden ayrılması çok doğru bir karar. 12 gün içinde doğru, işinin ehli insanlarla sağlam bir sistem kurulabilir ve bu şarttır.

4-) Seçim güvenliğiyle ilgili bir başka tespit: Özellikle doğuda blok halde YSP oylarının MHP’ye yazıldığını gösteren tutanak-YSK sistem kaydı karşılaştırmaları gördük. Aynı şekilde bazı sandıklarda blok halde Kılıçdaroğlu oylarının da İnce’ye yazıldığını...

CHP seçim sistemini sağlamlaştırmalı, ilk turda ıslak imzalı tutanak temini konusunda eksik kaldığı sandıkları tespit ederek önlem almalı. Diğer muhalefet partileri de bu konuda CHP’ye destek olmalı.

5-) Seçimde Deva ve Gelecek partilerinin AKP’den çok az oy alabildiğini gördük. Bunun da en büyük sebebinin propaganda sistemi olduğunu düşünüyorum. Mustafa Sarıgül Erzincan’da sokak sokak, ev ev gezerek oy istedi. Türk insanı dirsek temasını sever, AKP’nin teşkilatları da bunu çok iyi yapıyor. Davutoğlu ve Babacan’ın mitinglerde gereksiz uzun konuşmak yerine, sahaya inmeleri gerekiyordu. En azından Saadet Partisi kadar çalışmış olsalardı çok daha fazla oy geçişi görebilirdik.

★★★

İkinci tur seçimini ilk turdan bağımsız, iki adayın da şansının olduğu yeni bir seçim gibi görüyorum. Artık partiler yok. Sadece Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu var. Oğan’ın, İnce’nin oylarıyla geçersiz oylar çok büyük. Seçime katılmayanların ve diğer adaya oy verenlerin ikna edilmesi de sonucu değiştirecek faktörler arasında.

Meclis çoğunluğunu cumhur ittifakı aldı. Bu durum Millet ittifakı için kötü olsa da yolun sonu değil. Cumhur ittifakı ve Erdoğan meclisle uyumlu bir Cumhurbaşkanı propagandası üzerinden ilerleyecektir. Ancak, İstanbul’da Belediye Meclisi’nde çoğunluk AK Parti’de olduğu halde İmamoğlu’nu seçtiği gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da seçebilir.

21 yıldır kaybetmeyen, devletin her türlü imkanını kullanan Tayyip Erdoğan %50 +1 alamadı ve tökezledi. O yenilginin, muhalefet ise galibiyetin kokusunu aldı. İlk turda bitirmeye çok fazla odaklanan, bu yüzden de büyük bir moral bozukluğu ve düş kırıklığı yaşayan Millet ittifakı halktaki bu ümitsizliği hızlıca atıp ayağa kalkmalı. Muhalefet ve Kılıçdaroğlu için en önemlisi şu:

Erdoğan’ı istemeyenler, isteyenlerden fazla.

Yani ilk tur Erdoğan için bir referandumdu ve Erdoğan bu referandumu geçemedi.

Muhalefet bunun üzerine gitmeli, ikinci turda da aynı sonucu hedeflemelidir.”

★★★

Hem sosyal medyada umutsuzluk aşılayan depresif yetişkin muhaliflere, hem muhalefet partilerinin yöneticilerine bu mektubu iyi okumalarını öneriyorum.