Stephen S. Roach (77) ABD’nin büyük bankalarından Morgan Stanley’de yönetim kurulu başkanlığı yapmış ve halen Yale Üniversitesi İşletme Bölümü’nde hocalık yapan bir iktisatçıdır. Dünyanın önde gelen iktisatçılarının makalelerinin yer aldığı PS internet dergisinde onun “Bir Çin İyimserinin Derin Üzüntüsü” (A China Optimist’s Lament) başlıklı bir makalesi yayınlandı. Stephen Roach, 1997-98 Güneydoğu Asya Finansal krizi sırasında Morgan Stanley’in baş iktisatçısı olarak Çin’e gidip gelmiş. Çin’in liderleri ile görüşmüş. Birinci elden Çin hakkında kanaat oluşturmuş. Herkes “Bu finansal kriz, domino etkisiyle Çin ekonomisini de devirir” derken o, “Yükselen Ejderhanın Ülkesi” (The Land of the Rising Dragon) başlıklı bir makale yazıp “Kriz Çin’e bulaşmaz, ekonomisi güçlüdür, yıkılmaz” demiş. Böyle bir kanaate niçin vardığını da şöyle özetliyor: O yıllarda, Asya’nın büyük sınai üretim ülkesi Japonya, ekonomisindeki aşırı genişlemeden doğan kendi sorunlarıyla uğraşıyordu. Halbuki Çin’de sanayi üretimini artıracak mali ve maddi imkânlar, kararlılık ve döviz krizinin ülkesine bulaşmasına engel olacak bir strateji mevcuttu. 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne de katılınca, ihracat kapıları açıldı ve Çin ekonomisi efsanevi kalkışa geçti.

DOST ACI SÖYLER

Bay Roach, kendisinin Çin hakkında ne kadar olumlu düşündüğünü uzun uzun anlattıktan sonra Çin’in yakın geleceği hakkında kötümser olduğunu söylüyor. Bunu da “dost acı söyler” havasında yapıyor. Zaten biri, bir başkasını belli bir konuda ikaz etmek isterse, uyarasını yapmadan önce “seni ne kadar sevip takdir ettiğimi bilirsin” diye söze girer. Bu suretle, ikazının dikkate alınmasını temin etmeyi amaçlar. Çünkü ne kadar halisane gayeyle yapılırsa yapılsın, kimse eleştirilmekten ve kendisine akıl verilmesinden hoşlanmaz. Direnir. İsterse ikazı yapan patronu veya velinimeti babası olsun. Kişilerin olduğu kadar milletlerin de inatla korumak istedikleri bir “benliği” (egosu) vardır. Yabancıların ikazlarını (millet veya devlet olarak) dinlemeliyiz diyenler (muhalif aydınlar diye okuyun) ise o ikazın kendilerini kapsamadığını düşünenlerdir. Esas sorun, ikazların ne kadar yerinde olup olmadığı ve gerçekten halisane niyetle yapılıp yapılmadığıdır. Bunu da anlamak o kadar zor değildir.

BAŞKAN Şİ CİNPİNG HATA (?) EDİYOR

Çin uzmanı Bay Roach’a göre, nüfusu gitgide yaşlandığından, Çin ekonomisinde bir işgücü açığı ortaya çıkacaktır. Oluşacak işgücü açığı üretimi aksatacak ve Çin’in büyüme hızı düşecektir. Bu düşüşü önlemek ve hızlı büyümeyi sürdürmek için Çin hükümeti, ulusal kaynakları verimlilik artışına tahsis etmelidir. Ne yazık ki; ülkesinin gerçek ihtiyacı bu iken, Başkan Şi Cinping, maalesef “güvenlik, güç ve kontrol”a ağırlık vermektedir. Yani iç ve dış güvenliği sağlamak ve devletin ülkenin her yerinde duruma hâkim olmasını temin için askeri harcamaları artırma kararı almıştır. Bay Roach’ın ikazını okuyunca, açıkçası ben biraz bozuldum. NATO (ABD+AB) Ukrayna’da savaşı kışkırtarak, Rusya’yı yalnızlaştırmak ve Çin’in başına da Tayvan çorabını örmek isterken, üstelik Japonya ve G. Kore dâhil bütün ABD müttefikleri askeri harcamalarını artırırken, Başkan Cinping’e “Güvenliği boş ver, sen verimliliğini artırmaya bak” diye ikazda bulunmak bana pek dostça gelmedi.

SON SÖZ: Her acı söz, dostça değildir.