Sevgili okurlarım, adına enflasyon denilen canavar hepimizi aldı altına, fena halde eziyor...

Bizimle alay edip etmediğini bilmek mümkün değil ama artık nefesimiz daraldı. Dayanacak gücümüzü milletçe yitiriyoruz.

Çözümü nedir, işin sonu nereye varacak, bizi yönetenler dahil hiç kimsenin bu konuda fikri yok.

Birkaç hafta öncesine kadar Maliye Bakanlığı koltuğunda oturan Bay Nebati bu konuda iyimser görünüyor ve gözlerini referans veriyordu!

“Gözlerime bakın, o ışıltıyı göreceksiniz!”

Gözlerine elimizden geldiği kadarıyla uzun süre baktık ama ışıltı değil hep karanlık gördük. Işıltı mışıltı hiç yoktu, ya da biz farkına varamadık!..

Ve fiyatlar yine azgınlaştı.

★★★

Şimdi yeni bir Maliye Bakanımız var...

Dün ortaya çıkan vahim tablo sonrasında konuştu:

“Fiyat artışları 2024 yılı ortalarından itibaren düşüşe geçecektir.”

Bunun öz Türkçesi şudur:

Daha bir yıl boyunca enflasyon canavarı hepimizi ezmeye devam edecek... Sabırlı olalım lütfen!

Milletin anası ağlamış, Bakan Bey bunları söylüyor.

Olacak şey değildir.

Demek ki biz bu belaya en az bir yıl daha katlanmak zorunda kalacağız.

Peki sonra ne olacak!..

O zaman belki topu 2025 yılına atacak...

Belki bir yıl daha sabırlı olmamızı isteyecek.

★★★

İyi de, milletin sabır gösterecek gücü kalmadı ki!..

Cebimizde değeri sözüm ona en yüksek olan banknot var.

200 liralık kağıt para...

Bu para artık sadece yarım kilo kıyma, bir kilo peynir almaya yetiyor.

İşin kötüsü şimdi bu açıdan bakıldığında bile devlet tarafından aldatılıyoruz.

★★★

Temmuz ayı ve yıllık enflasyon rakamları dün devletin TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) isimli kuruluşu tarafından açıklandı.

Belli rakamlar vardır, TÜİK onları yukarıdan verilen talimatlar doğrultusunda açıklar.

Duruma göre düşük gösterir ya da yüksek gösterir. 

Enflasyon rakamları da bu kuruluş tarafından özenle ve dikkatle gizlenir.

Kısacası rakamlarda hile yapılır.

TÜİK’e göre geçtiğimiz temmuz ayında aylık enflasyon yüzde 9.49 olmuş.

Gerçek hayatta karşımıza çıkan rakam ise bir ayda yüzde 13.18.

ENAG (Bağımsız Akademisyenlerin oluşturduğu Araştırma Grubu) gerçek temmuz rakamını böyle açıkladı.

Aradaki farka, insanımızın nasıl kandırıldığına bakar mısınız.

★★★

Piyasalar hile ile dolu...

Kim elinden geliyorsa fiyatlarını gaddarca artırıyor. Üstelik örneğin mobilya, otomobil, makine, beyaz eşya gibi her pahalı malda size bir de ayrı etiket sunuluyor.

Bu fiyatlar sadece bir hafta için geçerlidir, sonra zam gelecektir. Ona göre karar verin!

Sizi bir anlamda korkutarak bir an önce almaya zorluyorlar.

İrili ufaklı bütün alışverişlerin cılkı çıkmış durumda.

★★★

Geçenlerde bizim gazeteye bir iş insanı gelmişti.

Piyasaların tam da göbeğinde olan biri...

Söyledikleri önemliydi:

“Piyasada iki kavram hiç kalmadı ve her şey yozlaştı. Güven duygusu ve ahlâk... Herkes borçlu. Yıllardır iş yaptığımız arkadaşlarımıza bile artık fazla güvenemiyoruz. İş ahlâkı derseniz, insanların ahlâk anlayışı gibi o da büyük ölçüde yok olup gitti. Artık birkaç yıl öncesindeki Türkiye’nin ortamını bile mumla arar hale geldik. O zaman da zorda idik ama birbirimize ve piyasalarımıza güvenirdik, hiç değilse ahlâk kavramı bugün olduğu gibi büyük yaralar almamıştı. Bu enflasyon her şeyi mahvetti.”

★★★

Sevgili okurlarım, memleketi bugünkü ortama acaba kimler nasıl getirdi?

Sorumluları kimdir ve nerededir?

Ortaya bir canavar çıkmış, milleti ezdikçe eziyor...

Ve önceki Maliye Bakanı gözlerindeki ışıltıdan söz ederken şimdiki Mehmet Şimşek “2024 yaz aylarını bekleyelim, o zaman olumlu sonuçları almaya başlarız” diyebiliyor.

Ölme eşeğim ölme!

★★★

Bir yanda fiyat artışları altında ezilen büyük kitleler...

Emekliler, işçi ve memur kesimi, esnaf, çiftçi, milyonlarca insanımız.

Bunların en az yarısı seçimlerde AKP’ye oy verdiler.

Bunlara siyasi propagandanın kurbanları demek gerek!

Her şeyin daha da kötüye gideceğini, koşulların öyle gerektirdiğini, sergilenen yoğun baskı ve siyasi propagandanın hiçbir işe yaramayacağını defalarca söyleyip durduk ama en az yarısı dikkate almak istemedi.

Cami avlularında atılan siyasi din iman nutukları çok daha etkili oldu.

★★★

Evet, piyasadaki en büyük banknot olan 200 lira ile günümüzde sadece yarım kilo kıyma alınabiliyor.

Hele de 5 lira, 10 lira, 20 lira, onların hükmü artık hiç kalmadı ve her birinin değeri neredeyse sıfırlanmış oldu. Dolmuş ve belediye otobüsü ücretine dönüştü.

Şimdi yalanlıyorlar ama yakında 500’lük banknotlar basılıp piyasaya verilirse sakın ola ki kimse şaşırmasın.

İstedikleri kadar inkâr etsinler gidiş oraya doğru.

Canavar bizi eziyor, memleketi yönetenler seyretmekle yetiniyor.

“Güzel gidiş bu gidiş eğer sonu gelirse!”