Sevgili okurlarım, milyonlarca insanımız tarafından merakla beklenen aday listeleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Teslimde son gün önümüzdeki pazar günü.

İlk liste YSK’ya MHP tarafından dün teslim edildi.

MHP’nin bu seçimde ne yapacağını gerçekten merak ediyorum!

Acaba yeterli oy alamayıp bir ‘kazaya’ uğrayıp Meclis dışında kalabilir mi?

Ancak bizim için önemli olan Millet ittifakı.

Başını CHP’nin çektiği lokomotif...

Bu iktidarın başımızdan gitmesi için desteklenmesi gereken en önemli seçenek.

Giderse Türkiye’de rejim değişecek ve başımıza musallat olan bu acayip sisteme yol görünmüş olacak.

★★★

Adaylar konusunda, bu katılımda yer alacak partiler arasında herhangi bir ciddi ihtilaf ortaya çıkmayacağını umuyorum.

Şunu herkes iyi bilsin...

Bu oluşumda yer alan irili ufaklı her parti ve genel başkan, belli ilkelerden ve siyasal çıkarlarından ödün vermek zorunda kalacak.

Bunun başka çaresi olduğunu sanmıyorum.

Ama özellikle aday listeleri YSK’ya verildikten sonra bu gibi tartışmalara hep birlikte karşı durmak zorundayız.

★★★

Yani şunu iyi bilmemiz gerekiyor...

YSK’ya pazar günü teslim edilecek listeler çoğu insanımızı tatmin etmekten uzak kalacak.

Herkesin kafasında bazı isimlerin ön plana çıktığı belli yanlışlar, eksikler yer bulacak ve bunlar ister istemez tartışmaya açılacak.

Tartışmalar bazen de sert ve kırıcı olacak.

Niye Ahmet’in yerine Mehmet’i koymuşlar, niye Ayşe’nin yerine Fatma’yı koymuşlar tantanası sürüp gidecek!

★★★

Bu süreçte en zorlu günleri yaşayacak olan lider, sevsek de sevmesek de Kemal Kılıçdaroğlu olacak.

Millet İttifakı bugüne kadar büyük ölçüde onun liderliği altında oluştu.

Bu konuda en büyük çabayı harcayan hiç kuşkusuz Kılıçdaroğlu oldu.

Bazı yanlışları olmadı mı?

İster istemiz oldu...

Ama sonuçta öteki ittifak partileriyle birlikte bu uzun süreci başarıyla sonlandırma aşamasına geldiklerini varsayıyorum.

Umarım önümüzdeki kısa süre içerisinde bazı olumsuz sürprizlerle karşılaşmayız.

Aksi takdirde milyonlarca insanımız boş yere üzülmüş ve durduk yerde hayal kırıklığına uğramış olur ki, seçim öncesinde karşımıza çıkacak en tehlikeli tablo budur.

★★★

Sevgili okurlarım, herkes tarafından sıkça değinildiği gibi Cumhuriyet’in 100. yılında Cumhuriyet’in en kritik ve önemli seçimlerine doğru hızla yol almaktayız.

Özellikle Millet İttifakı partilerine bir kez daha seslenmek istiyorum.

Bu seçimler öncesinde hiç kimsenin kapris yapmasına, kibir yapmasına, kendisini naza çekmesine hoşgörüyle bakmak asla mümkün değildir.

Hep birlikte, iyisiyle kötüsüyle yüzdük yüzdük ve kuyruğuna geldik.

Bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok.

Ya bu deveyi güdeceğiz ya bu diyardan gideceğiz!

Amaç seçimlerden başarıyla çıkıp bu diyardan gitmemek!

Tabii şaka olarak söylüyorum, gidecekse başkaları gitsin.

Gitmesi gerekenler bellidir.

Bunca yolsuzluğu yapanlar, yaptıranlar, örtbas edip göz yumanlar...

Devletin ve milletin parasını gaddarca, acımasızca israf edenler...

★★★

Karşımızdaki iktidarı soracak olursanız, 21 yıllık siyasi geçmişine baktığımız zaman artık ilk kez korkuyor.

Sadece korku değil, panik yaşıyor.

Siz bakmayın onların her fırsatta dayılanmasına, efelenmesine falan...

Başka çareleri mi var, elbette öyle görünmek zorundalar!..

Zira cumhurbaşkanlığı ile birlikte Meclis’teki çoğunluk da ellerinden sabun gibi kayıp giderse işte o zaman yandı gülüm keten helva!

Öylesine büyük bir acının tarifi yoktur ve olamaz!

★★★

Milletin büyük kesimi hayat pahalılığı altında ezilmiş inim inim inliyor.

Hak, hukuk ve adalet rafa kaldırılmış.

Din sömürüsü ve laik Cumhuriyet düşmanlığı ayyuka çıkmış.

Her alımdan ve her ihaleden yolsuzluk fışkırıyor, irili ufaklı yandaşlar malı götürüyor...

Ve yeni dönemin parolası Recep Bey tarafından belirlendi.

“Türkiye yüzyılı başlıyor.”

Şaka değil gerçek!

14 Mayıs günü işte böyle bir Türkiye’de oy vereceğiz.