Yaşadığımız yıkıcı depremle beraber on binlerce canımızı kaybettik bir o kadarı da yaralı hastanede yatıyor. Depremden bu yana neredeyse bir aya yaklaşılmasına rağmen sadece o bölgedeki halk değil, tüm ülke halkı büyük acılarla kıvranıyor.

Tüm bu acılar yaşanırken biraz olsun toplumun acılarını hafifletmek görevi başta sorumlu olan iktidara düşüyor.

Ancak yüce yürekli halkımız, halkın yaralarını sarmak için  her türlü desteği verdi ve vermeye de devam ediyor.

Bu yürekleri yakan feryatlar yaşanırken, özellikle ülkeyi yöneten siyasilerin, canı yanan halkın, gerek olay yerinde gerekse diğer ortamlarda yapılan eleştirel  sözlerini  sakin ve hoşgörü ile karşılamaları gerekiyor.

21 yıldır ülkeyi yöneten iktidar bırakın canı yanmış depremzedeleri yatıştırmayı, canı yanan insanların hakaret içermeyen eleştirilerini bile anlayışla karşılamadıkları gibi hakarete varan  sözler söylüyorlar.

Depremzedeler tarafından, “Kızılay nerede” diye sorulduğunda ise sen misin bunu soran dercesine Cumhur’un başkanı ekranlardan inanılmaz hakaretler yağdırdı. Sayın Erdoğan, size nasıl iletildi bilemiyorum ama bu ifadeyi kullananların büyük çoğunluğu depremzede… Diğer yandan siz de Adıyaman gezinizde, depreme geç kaldığınızı ifade ederek helallik istediniz.

İktidarlar, demokrasiden söz ediyorlarsa, bu tür eleştirileri olgunlukla karşılamalı. Bir yurttaş iktidarı neden eleştirir? Eksiklikler ve yanlışlıklar olduğu için. Bu deprem nedeniyle iki günlük sürede, bölgeye tüm devlet imkanlarını ulaştırabildiniz mi? Peki bu durumda neredesiniz diye gelen eleştirilere neden hakaretler ediyorsunuz?

Bu yürek yakan felaket tek o bölgenin değil, bölge dışında yaşayan milyonların da canını yaktı.

Bu can yakan olaya toplum içinde çeşitli seslendirilmeler yapılırken, bu acıya karşı futbol statlarındaki on binler de sessiz kalmadı, kalamazlardı.

Efendiler; statların kendine özgü terminolojileri vardır. Orada tüm Türkiye vardır. Taraftar oraya bir tür stres atmak için gelir. Ülkenin gözbebeği olan Fenerbahçe ve Beşiktaş, maçlarında, hükümet istifa sloganları atılınca, bunlar siyaset yapıyorlar, siz misiniz bu sloganları atan deyip  hakarete varan söylemlerde bulundular.

Neden sinirleniyorsunuz?

Kasımpaşa stadında “Recep Tayyip Erdoğan“ sloganları atıldığında kimse siyaset yapılıyor dedi mi?

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın Anıtkabir ziyaretleri çıkışında bir bölgede toplanıp “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları atanlara siyaset yapıyorsunuz diyen oldu mu?

Stadlarda siyaset yapılıyor diyenler, yıllardır sporun içindeydiniz. Şu anda, tüm federasyonların oluşumuna kim karar veriyor? Acı olan ise ani bir kararla deplasman seyircisinin stadlara alınmayacağı kararını vererek sporda da ayrışmanın temellerini atmıyor musunuz? Spor sevgi ve birleştiricidir.

Fenerbahçe’nin başkan adaylarından Sayın Saadettin Saran, Anayasal protesto hakkını kullananlara “Devlet düşmanı” denilemez. 15 Temmuz girişimine giden süreçte demokrasiye sahip çıkanlar da yine tribünler olmuştu” dedi.

Sayın Bahçeli, statlarda ki bu sloganlara karşı açtı ağzını yumdu gözünü. Sayın Bahçeli, benim de taraftarı olduğum Beşiktaş Kulübü üyeliğinden istifa ettiğini medyadan açıkladı.

O üyeliğinden ayrıldığı kulüp taraftarı, Beşiktaş-Antalyaspor maçında orta hakemin saatinin 4.17’yi gösterdiğinde 40 bin seyirci bir anda depremdeki çocuklar için sahaya on binlerce oyuncak attı. Hepimiz göz yaşları ile izledik. Tüm dünya spor medyasında gösterildi. Orada bir afiş gözünüze ilişti mi?

“ÇARŞI”

Değerli Okurlar; Tarih unutturmaz. Yıl 2016 Sayın Bahçeli, kitabın ortasından konuşuyor VE

“Çarşı grubu Beşiktaş’ın gururudur.

Çarşı haksızlığa gelmez,

yalana boyun eğmez.

Çarşı Centilmendir,

Siyasi faulleri kabul etmez.” diyor..

Ülkemi yönetenler; İktidarı eleştirenlere ilk sözünüz  “devlet düşmanları”.

Beyler şunu asla unutmayın. Bu ülke yurttaşları devletine karşı hep saygılı olmuş ve inanılmaz bağlıdır.

Türk Dil Kurumu’na bakın devleti nasıl tanımlıyor

Hükümet; Devletin görevlerini yerine getiren bir organdır.

Sizler devlet değil, iktidarsınız. Devletin ana unsuru gerçek milletin oyları ile Anayasa’nın tanımladığı süreçte göreve getirildiniz.

Ülkemi yönetenler; Bu ülke, LAİK DEMOKRATİK SOSYAL HUKUK DEVLETİDİR. Bu ülke Demokrasi ile yönetilir ve bu mecburiyettir. Bu rejimde yurttaşların Anayasal olarak her türlü(hakaretsiz) eleştiri hakkı vardır. İktidarsınız diye, sizi o göreve belli süre getiren seçmenlere parmak sallayamayacağınız gibi asla ve asla tehdit edemezsiniz.

Ulu Önder Haydarpaşa Garı çıkışında, işgal güçleri gemilerini gördüğünde “Geldikleri gibi giderler” dedi.

Yayın hayatına başlayan SÖZCÜ TV’ye başarılar dilerim.

SON SÖZ: “İnsanın özgürleşmesinin başlangıcı, otoriteye gülme ve onunla alay etme yeteneğidir”. CHRISTOPHER HITCHENS