Normal şartlarda görevi bırakmış yetkililer hakkında yazmam ama Nebati bir başka... Ülke ekonomisini öyle bir berbat etti ki, Mehmet Şimşek geldiğinden beri onun enkazını kaldırmaya çalışıyor.

Nebati’nin ne suçu var, o gariban bir emir kuluydu, derseniz haklısınız ama ikide bir televizyona çıkıp “iki aya, altı aya, bir yıla toparlayacağız bu ekonomiyi” diye hava attıysa efendi efendi sindirecek her eleştiriyi...

★★★

Sadece seçim öncesi nisan ve mayıstaki müdahalenin boyutu ise 52 milyar dolar... Ekonominin başında kim var? Tabii burada eski Merkez Bankası Başkanı Şahap Beyi de es geçmemek gerekiyor.

Bu ikili işte bugün yapılan zamların sorumlu kişileri...

★★★

Türkiye ekonomisi öyle bir hale geldi ki normal şartlarda IMF’ye gitmeli. Nitekim Türkiye’nin acil ihtiyacı 90-100 milyar dolar civarı... E gitseydi!

Onun koşulları da ağır gelir. Nedir öyle denetleme falan? Boşuna mı başkanlık sistemine geçtik o zaman? Yıllarca “bizden borç istediler” hayali, hikayesi anlattıktan sonra gidip IMF’den para istemek, karizmayı çizdirmek demek...

★★★

IMF geldi diyelim. “Tam 12 saray, 13 uçak, ne ayak?” der. Ekonomiyi şöyle yöneteceksin, maaşları artırmayacaksın, giderleri keseceksin yoksa sana kefil olmam diye ekler.

Her hesabı inceler... Hani yandaşlarla “ticari sır” olarak imzalanan sözleşmeler var ya, açıkla der. Diyebilir mi? Tabii ki der... Sen ödeyemezsen bu parayı o ödeyecek.

★★★

Faizleri düşürme, döviz kurlarını baskılama ısrarıyla ülke ekonomisinin içine düşürüldüğü 1994 ekonomik krizinde IMF ile varılan anlaşma çerçevesinde yürürlüğe konulan 5 Nisan Kararlarına çok benziyor alınan kararlar. Aslına bakarsanız IMF’siz IMF modeli uyguluyorlar.

1994 krizinde IMF talimatıyla tek seferlik; Ekonomik Denge Vergisi, Net Aktif Vergisi, Ek Emlak Vergisi, Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi yürürlüğe konularak bütçeye kaynak yaratma yoluna gidilmişti.

★★★

O dönemde bile IMF daha insaflı davranmış, iktidardan KDV, ÖTV, ATV gibi dolaylı vergilerle geniş kesimlerin tüketiminden, yaşamsal harcamalarından vergi toplamak yerine, şirketlerin, bankaların, gayrimenkul zenginlerinin servetlerinden, varlıklarından, kâr ve gelirlerinden vergi toplanmasını istemişti.

Bugün ne oldu? İktidar, dolaylı vergileri artırarak milyonlarca dar gelirli, ücretli, emekli, esnaf, çiftçi, işçi vb kesimlerle, üst gelir gruplarından, servet ve gayrimenkul zenginlerinden aynı oranda vergi toplama yoluna gitti.

★★★

En yaşamsal tüketim harcamaları, hijyen malzemeleri ek vergilerle fahiş şekilde zamlanıyor. Şampuan, diş macunu lüks tüketim vergisi olarak düşünülen ÖTV kapsamına giriyor.

Bu zamların hepsinin gerekçesi deprem harcamaları için kaynak gerekliliği... Kaynak nerede? Yok! Harcandı, bitti!

Peki nereye harcandı? Zaten halkımız bu soruyu sorsa, sorgulasa çok farklı olurdu Türkiye, ekonomi kulvarında...