Arkadaş ne meraklıymışlar yastık altında olana... İsteyenin bir yüzü kara... Bırak milletin yastık altını millet yastığını da kaptırmaktan korkuyor. Ondan vermiyor. Nesi anlaşılmıyor?

Yine istediler. Bu kez Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz... Ekonomi Koordinasyon Kurulu onun başkanlığında toplandı, karar aldı. Keşke karar almakla olsaydı...

★★★

Yastık altındaki altının finansal sisteme kazandırılması için önümüzdeki dönemde yeni adımlar atılacak. Öyle dediler! Oysa yakın tarihimiz bunun benzeri çağrının örnekleri ile dolu... Defalarca gündeme getirildi, hepsinin sonu hüsran oldu...

Ülke ekonomisini “Nasıl düzeltiriz?” diye mesai harcayacaklarına, milletin altınını, dövizini “Nasıl alırım?” hesabı yapılması ülke ekonomisinin aynası...

★★★

Neden saklıyor millet varlığını? Ülke yönetimine duyulan güvensizlik sebebiyle... Yine “kaynak yastık altı” olarak açıklanması aslında durumun hiç de hoş olmaması anlamını taşıyor.

Sahi vatandaş birikimlerini neden devlete veriyor? Savaşta mıyız? Kıtlık mı çıktı? Yoksa parayı mı bitirdiler? Tüm kaynakları mı tükettiler? Sıra milletin kolundaki bileziklere mi geldi?

★★★

Normal bir ekonomi olsa çağrı haklı... Yastık altında tutulan birikimin, bu ülkeye hiçbir faydası yok. Peki ülkenin vatandaşın birikime katkısı var mı? O da yok!

Yastık altı dedikleri olur da ters bir gelişme yaşanırsa sigorta kendini bir anlamda garantiye alma... Türkiye’de düz gelişme yaşanmadığına göre ne diyeceksin kendini korumaya çalışana?

★★★

Dolar, Euro, altın, gümüş, pırlanta... İnsanlar ne buluyorlarsa atıyor yastıklarının altına... Neden acaba? Sisteme güvenmiyorlarsa sebebi ne ola ki?

Tabii altın başı çekiyor. Yandaşın tahmini 5.000 ton altın... Nebati de dile getirmişti aynı miktarı... Kim hesapladı? Nasıl bu sayıya ulaştı? Orası biraz muamma... Türkiye Merkez Bankası’nda bile 550-600 ton altın var toplamda...

★★★

Boşuna bakma buralara... Esas kaynak yurt dışında... Çok zengin olunca, Türkiye ekonomisine de güvenmiyorsan ne kadar atabilirsin ki yastık altına?

Yurt dışında tutulan ve tutarı bilinmeyen milyarlarca dolar... Kimi 150 kimi 350 milyar dolar diyor. Tam olarak bilinmesi mümkün değil zati...

Nitekim kayıt dışı, kaynağı belirsiz kazançların yurda getirilmesi için bugüne kadar defalarca çıkartılan “Servet Affı” yasalarıyla verilen her türlü güvenceye, vergi muafiyetleri, kazancın kaynağını sorgulamama taahhütlerine rağmen gelmedi.

★★★

Bu aflardan genelde kara paracılar, organize suç örgütleri, suç gelirlerini aklamak isteyen yerli-yabancı mafya şebekeleri yararlandı. Geçtiğimiz yılları bir bakıma onlar kurtardı.

Türkiye bunun bedelini gri listeye girerek ödedi.

Geldiğimiz noktada ekonomi kurmaylarının buldukları yegane çözüm ve mucize formülün 21 yıldır yinelenen “yastık altı” senaryosu olması ne acı...