İnanıyorsan İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu 67.9 olarak açıklandı. Dünya Bankası verilere inanıyor olmalı ki “Gıda Güvenliği” raporunda en yüksek gıda enflasyonu sıralamasında Türkiye; Lübnan, Zimbabve, Arjantin ve İran’ın ardından beşinci sırada yer aldı. Oysa üçüncülük hakkımızdı!

Bu rezillik mevcut yönetimin başarısı... Kutlarım kendilerini... Sahi yıllardır ne yapıldı? Söyleyeyim... Fiyatlar artmasın, vatandaş hayıflanmasın diye ithalatın önü açıldı. Çiftçi ürettiğini zararına sattı. Para kazanamadı. Tarlayı ekemedi. Çocukları kente gitti. AVM’lerde işe girdi. Şimdi çekiyoruz ceremesini...

★★★

Tarım ve hayvancılık tükenme noktasında... Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi geçen hafta Meclis’ten geçen torba yasanın Türk tarımında
devrim
olduğunu iddia etti.

Kendisinden önceki bakanlar, Mehdi Eker, Faruk Çelik, Bekir Pakdemirli de yaptıkları düzenlemeler için “devrim” demişlerdi. İş bu hale geldi.

★★★

Size ilk devrimlerden birinden bahsedeyim. 2006’da yürürlüğe giren yasanın 21’inci Maddesi tarımsal destekler için bütçeden ayrılacak kaynağın ‘gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamayacağını’ hüküm altına alıyordu.

Yasayı çıkartan yine bu iktidar... Bir kez bile yasaya uymadılar.

★★★

Uygulasaydılar, İstatistik Kurumu’nun son açıkladığı verilerle 2022 GSYİH tutarı 15 trilyon lira olduğuna göre tarımsal desteklemeye ayrılacak kaynağın tutarının yüzde 1, yani en az 150 milyar lira olması gerekirdi.

Bütçedeki ödeneğe bakıyoruz 48.5 milyar lira ile karşılaşıyoruz. Çiftçi üçün birini aldı. Peki gerisi nereye gitti?

★★★

Ülke kendini doyuramıyor, yeteri kadar üretilemiyor, el alemin çiftçisine para ödeniyor, ithal ediliyor. Bu, Türkiye’nin kısıtlı kaynağını yurt dışına gönderiliyor demek! Sonra da ülke neden fakirleşiyor? Gıda fiyatları neden yüksek? Arz-talep meselesi... Üretilen ürün 85 milyon kişiye yetmiyor. Ülkeye yerleşen milyonlarca Suriyeli ve bilumum mülteciyi besleyemiyor. Son 30 yılın yalanı hal yasası... Her daim suçlu ama hiç dokunulamadı? Neden? Yaş meyve sebzeyi çiftçiden alıp bölge haline götürür. Belediye hizmetleri için hal komisyonu öder... Kamyonlara yüklenir. Hiçbiri bedava değildir. Kamyon yüzlerce kilometre yol yapar, milletin cebinden 5 kuruş çıkmadan yapılan otoyollara mecbur edilir. Geçiş ücretleri öder. Büyükşehirdeki hale gelir. Oradaki komisyoncuya devredilir. Taşınırken heba olanlar ayrılır. Üzerine indirme, taşıma maliyeti yansıtılır.

★★★

Binlerce market ve manava dağıtılır. Her birine irsaliye fatura kesilir. Arada yeniden bir sürü fire verilir. Market rafa koyar, kârını alıp satar. Bu kadar işi sen yapacaksan hadi aracıyı aradan çıkar!

Tarladan sofranıza... Yok ya... O kadar kolay olsaydı 30 yıl önce yapılırdı. Gece gündüz çalışıyorlar. Babalarının hayrına mı? Devrim dedikleri de aslında düzenleme... Düzeltir mi tarımı? Ucuzlatır mı fiyatları? Emin olun etiketler gelecek yıl en az bugünün iki katı...