Şaşmaz yasadır: Sebepler sonuçları doğurur. Deprem dipten şiddetle vurdu. Arsız, bencil, köşe dönücü siyasetçi sınıfı ile ahlaksız, para göz, vicdansız müteahhit sınıfının yaptığı çürük, çarık, dayanıksız binalar yemlik, altlık, paylık oldu. Siyasetçi ile müteahhit işbirliğine; “çalıyorlar ama çalışıyorlar” diyen halk da; “imar aflarını kaldıraç yapıp şehir rantı avantasından pay çıkartma kurnazlığını” kazanç saydı.

Üçlü bir oldu.

Yıkım hazırlandı.

Deprem bağırarak geldi.

Haber vererek vurdu.

Haykırarak can aldı.

Henüz 10’ncu gündeyiz.

Ölüm 35 bini aştı.

★★★

Bunun gibi yüz binlerce örnek var. İki eski apartman yan yanaydılar. Dökülüyorlardı. “çalıyorlar ama çalışıyorlar düzeninin” yeni parlayan girişimcisi, düzenin siyasetçisi ile anlaştı. İki eski apartmanın dış cepheleri süslü, alımlı, renkli kaplamalar ile birleştirildi. Otelin temeli aynı kaldı, boyu göğe doğru uzadı. İki kat da kaçak çıkıldı. Otelin lobisi genişlesin diye kolanlar ve kirişler de kesildi.

Görenler!

Çok güzel oldu.

Şahane dediler.

Bu şahane yapı aslında “yapı denetimden” geçmemişti. Namuslu bir devlet memuru geldi mühürledi. Ama ne olduysa, nasıl olduysa o mühür kalktı. Yine ne olduysa, nasıl olduysa o namuslu devlet memuru da sustu, susturuldu. Kaçak iki kat çıkanlar ve lobiyi genişletmek için kolon ve kirişleri kesenler hakkında hiçbir yasal işlem yapılmadı.

Çalıyorlar ama çalışıyorlar!

Bu otel Adıyaman’daydı ve adı da “İsias Otel” konulmuştu. Haber vererek, bağırarak, uyararak, haykırarak gelen ve 10 kenti, ilçeleri ve köyleriyle yerle bir eden depremden birkaç gün önce otele Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Türk Maarif Koleji Yıldız Kız ve Erkek Voleybol takımı hocaları, çalıştırıcıları ile birlikte kalmaya gelmişlerdi.

39 can idiler.

Altın uykularında iken depreme yakalandılar; 24’ü enkaz altında can verdi.

★★★

“Görün, duyun, uyanın” diyen bir örnek daha: Hatay’da Rönesans Rezidans diye çok katlı, dışı süslü, gösterişli, mutfakları yeni, solanları ferah, odaları ışıklı blok binalar vardı. Bu binalarda 900 can yaşıyordu. Rönesans Rezidans’ın sakinlerinden Zekiye Barutçu Yiğitbaşı, depremden önce sitenin yöneticisine gitti. Koridorda çatlak gördüğünü, çatlağın her geçen gün büyüdüğünü, muhtemelen temelin kaydığını söyledi. Yönetici onunla alay etti.

Komşularına anlattı.

Duyarsız kaldılar.

Deprem alttan vurdu.

900 candan çoğu enkaz altında kaldı. Enkaz kalıntıları elle ovalandığında kil gibi parçalanabiliyorlardı. Bu örnek de ve bunun gibi yüzbinlerce örnek de; “çalıyorlar ama çalışıyorlar düzeninin” kirli yan ürünleriydi.

★★★

Binaları yapanlar.

Yapıp satanlar.

Müteahhitler.

Yapı izni verenler.

Yerel siyasetçiler.

Ankara politikacıları.

Kamu görevlileri.

Projeye imza koyanlar.

Yapıyı denetleyenler.

Oturma izni verenler.

Bu düzenin taşıyıcı ana kolanları olmuştu. Çalıyorlar ama çalışıyorlar düzeninin temel taşıyıcı krişleri siyasetçiler ile müteahhitler; bir oldular 21 yıl içinde TBMM’den 8 kez “imar affı” da çıkardılar. İmar aflarının her biri, halkı da “ev sahibi olduk” duygusu ile avlamak kirli tuzağıydı. Şehre karşı işlenmiş cinayet suçlarını bağışlayıp, katilliği aklayarak oy avcılığı yapmaktı. 10 gün önce deprem olmasaydı; Meclis’e teklif verilmişti. Yeni bir af paketi iktidar ittifakı oylarıyla çıkacaktı. BBP Lideri Destici’nin verdiği ve diğer iki parti liderinin de kuşkusuz her zaman yaptıkları gibi destekleyeceği dokuzuncu imar affından şehirlere karşı suç işlemiş 7 milyon konut ve işyeri faydalanıp, aklanacaktı.

★★★

En korkunç kör!

Görmek istemeyendir.

En korkunç sağır!

Duymak istemeyendir.

Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ’ın dün bir yazısını okudum. Uyarıyordu ve şöyle diyordu: “ Hatay’da merkez ve diğer ilçelerinde bulunan yapılara ilişkin zemin basınç dayanımlarıyla ilgili “ıslak imzalı resmi evrakların bulunduğu Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü için Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın oluru ili yıkım kararı” çıktı. Bina içindeki delil niteliğinde çok önemli belgelerle birlikte yıkıldı, enkaz haline getirildi.”

Bu iddia doğru mu?

Doğruysa…

Hasarlı ve yıkılan binaların müteahhitleri, binanın yapımına izin verenler, projelerine imza atanlar, oturma izni sunanlar bir oldular delil karartıyorlar demektir. Çalıyorlar ve çalışıyorlar düzeni, bu kez adalete vücut çalımı atmak için harekete geçti.

Kaçıyorlar.

Yakalayın.