Merakla beklenen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”, (Torba Kanun Teklifi) cuma günü 64 milletvekilinin imzasıyla TBMM’ye sunuldu. “Torba Kanun Teklifi” yürürlük maddesi dahil, 80 maddeden oluşuyor. Bu kanun teklifinde oldukça geniş kapsamlı değişiklikler öngörülüyor. Bugünkü yazımda, sizlere kısa bir özet yapmaya çalışacağım.

İHRACAT BAHANE, ORAN ARTIŞLARI ŞAHANE!

Kanun teklifinin genel gerekçesinde, ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkı sağlamak amacıyla, “ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi, ihracatın desteklenmesiyle büyümeye katkıda bulunulması, ülkemize döviz girdisi sağlamak suretiyle dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlanması” ana amaç olarak belirtilmiş. Bu amaca ulaşmak için kanun teklifinde; yurt dışından elde edilen kâr paylarının tamamının Türkiye’ye getirilmesi şartı ile bu kazançların yarısının gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi, yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, eğitim ve sağlık gibi hizmetlere uygulanan %50 kazanç indiriminin, kazancın tamamının Türkiye’ye getirilmesi şartıyla, %80’e çıkarılması, ihracatın desteklenmesi amacıyla aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerine ilişkin kazançlarda da 5 puanlık kurumlar vergisi indirimi uygulanmasına ilişkin düzenleme yapılması öneriliyor. Ayrıca, ihracatçılara yurt dışında gerçekleşen belgesiz harcamalar dikkate alınarak tanınmış olan ve yıllardır uygulanan ihracat hasılatının binde 5’ini belgesiz, kasa ya da banka hareketi olmaksızın götürü olarak gider yazma olanağının 1.1.2024 itibarıyla kaldırılması teklif ediliyor.

İnternet ortamında verilen eğitim, yemek tarifi, ürün tanıtımı gibi videolar yayımlanarak elde edilen kazançlar da GVK. Mükerrer 20/B’de düzenlenmiş olan istisna kapsamına alınacak. Bu kişiler de YouTuber’lar gibi banka hesabı açacak, bankaya yatan paradan %15 kesinti yapılacak. Bu şekilde elde edilen kazanç belirlenen sınırı aşar ise (2023 yılı için bu sınır 1.900.000 TL idi) yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecek ve bu tutarı aşan tutarlar %40 vergiye tabi olacak.

Cumhurbaşkanı’na yabancı para cinsinden açılmış banka hesaplarından elde edilen faiz gelirlerinde veya menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerde stopaj oranını %40’a kadar artırma yetkisi verilecek.

Finansal kuruluşların, 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmaları sonucunda oluşan düzeltme kaynaklı kârın veya zararın dönem kazancının tespitinde kâr ve zarar olarak dikkate alınmaması yönünde düzenleme yapılacak.

Serbest bölgeye yapılan teslimlerin, ÖTV açısından ihracat istisnası kapsamında olmadığına ilişkin düzenleme öneriliyor.

Teklif ile 2 No’lu KDV beyannamesinin son beyan günü, takip eden ayın 19’una ve son ödeme süresi ise takip eden ayın 21’ine çekilecek. Kanun teklifi ile KDV’de indirimi düzenleyen 29’uncu maddeye eklenmesi öngörülen hükümle, ödenmeyen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı yasal dayanağa kavuşturulacak.

Katma Değer Vergisi “iade hakkını” kısmen veya tamamen kaldırma veya yeniden koyma ve bu şekilde iade hakkı kısıtlanan mal veya hizmetleri belirleme konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilecek. Güncel mevzuatta, bu yetki sadece “indirim hakkı” ile sınırlı olarak vardı.

Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarında yapılacak değişikliklerle, yıllara sari inşaat işlerindeki stopaj oranının belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı yetkisi genişletilecek ve Cumhurbaşkanı’na, ödenen istihkak bedellerinden yapılacak stopajın oranını, işin kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlara taahhüt edilip edilmemesine ve bunların genel veya özel bütçeli idare kapsamında olup olmamasına, süresine, nev’ine ve yüklenicinin; ana yüklenici, alt yüklenici ya da tam ve dar mükellef olmasına göre ayrı ayrı veya birlikte belirleme yetkisi verilecek.

Amaç: Daha çok vergi tahsilatı


Önümüzdeki yılın bütçesi %74’lük vergi tahsilat artışı baz alınarak yapıldı. Laffer Eğrisinin terse döndüğü ülkemizde, her kuruş tahsilata ihtiyaç var. Torba yasa teklifi ile idarenin yargıdan dönen bütün düzenlemeleri uygulama zaten böyle denilerek, yasaya açıkça yazdırılmaya çalışılıyor. Serbest bölgelere yapılan satışlarda, Özel Tüketim Vergisi ihracat istisnasının olmadığına ilişkin düzenleme ile ihracatta götürü gider uygulamasının kaldırılması en önemli örnekler olarak karşımıza çıkıyor.

Bu kanunun yasalaşması ile birlikte, dövize dayalı yatırım araçlarına uygulanan stopaj oranlarının %40 oranında artacağı açıkça belli zaten. Senelere sari inşaat işlerinde hak ediş bedelleri üzerinden yapılan stopaj oranının iki katına çıkartılması da sürpriz değil.

Banka ve finans kuruluşlarını 90 milyar TL vergi azalışı gerekçesi ile enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesi kuralı içinde bırakıp, diğer mükellefleri dışarıda bırakmak eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır. Eşitlik ve adaleti bütün mükellefleri dışarıda bırakarak sağlamak daha doğru olacaktır.

Daha çok tahsilat için, Katma Değer Vergisi sisteminin özü olan istisna ve indirimlerin kısıtlanması çok tehlikeli bir düzenleme olup, sonuçları ağır olacaktır. Şöyle ki; Katma Değer Vergisi, üretimin her aşamasında yaratılan değeri vergilendiren ve nihai tüketici üzerinde kalan bir vergidir. İstisna ve indirimi kaldırıp, Katma Değer Vergisi’ni mükellef sırtında bırakırsanız, Katma Değer Vergisi kadar ilave finansman yükünü taşımak zorunda kalan işletmeleri batırırsınız. İngiliz modeli diye yola çıkıp, 230 milyar TL’yi bulan sonraki döneme devreden Katma Değer Vergisi’ni iade etme noktasından, istisna ve indirimi sınırlama durumuna düşülmesi vergilendirmede yolun sonuna gelindiğinin kanıtı olsa gerek.