Konsensus Araştırma Şirketi’nin sahibi Murat Sarı, 1. turu SÖZCÜ’ye değerlendirdi:


Cumhur İttfakı’nın Meclis çoğunluğunun 2.tura etkisini değerlendiren Murat Sarı, “İstanbul seçimlerinde belediye meclis üyeliklerinde Ak Parti’nin ve MHP’nin çoğunluğu vardı ama Ekrem İmamoğlu 800 bin oy farkla kazandı” diye konuştu.

Murat Sarı, Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’ni bitirmiş, 1989 yılında araştırma sektörüne girdikten girdikten ve çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2001 yılında Konsensus’u kurmuştur. İlk başarıyı 2002’de “Meclis’e 2 parti girecek, AKP ile CHP ve cumnhurbaşkanını AKP seçecek” tahminiyle kazanan Konsensus 2009 yerel seçimlerinde de sonucu en iyi bile şirketlerden biri olmuş, 2017’de aldığı çok yakın sonuçla dünya literatürüne girmiştir.


Milletvekili seçimi sonuçlandı ama cumhurbaşkanı seçimi 2’nci tura kaldı. Bu 15 günlük sürede Cumhur İttifakı kendi adayları Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi için Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde gerçek dışı iddialarla dolu bir propagandaya –ellerindeki devlet imkanları ve çok sayıda medya kanalıyla- devam etmezlerse, adil ve eşit şartlarda bir seçim olabilirse (ki medya gücü açısından zaten eşit değil) sonucu 28 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimde öğreneceğiz. Konsensus Araştırma bu seçimin sonuçlarını en yakın bilen iki firmadan biri.  Konsensus Araştırma Şirketi’nin sahibi Murat Sarı ile 30 Mart 2023’te yaptığım röportajda da bu ortaya çıkmıştı. Son anketlerinde partiler ve ittifaklar için çıkardıkları sonuçlar da neredeyse birebir aynı. Murat Sarı “Meclis’teki çoğunluk fazla bir şey ifade etmeyebilir” diyor. Yani cumhurbaşkanı seçimini Kılıçdaroğlu kazanırsa Meclis’te durum beklenenden farklı olabilir. Bugün seçimin analizini Sayın Murat Sarı’ya sorduğum soruların cevaplarında bulacaksınız.

SAYIN ERDOĞAN’IN OYLARI DOYGUNLUK DÜZEYİNE ERİŞTİ, ARTAR MI EMİN DEĞİLİM

■ Murat Bey, seçimden önceki son anketinizde cumhurbaşkanı adayı oyları nasıl çıkmıştı?

Muharrem İnce adaylıktan çekilmeden önce yaptığımız araştırmada “Tayyip Erdoğan yüzde 49.5, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 43.1, Muharrem İnce yüzde 4, Sinan Oğan yüzde 3 çıkmıştı. İnce çekildikten sonra kısa bir sürede bir anket daha yaptık, orada Erdoğan yüzde 48.3, Kılıçdaroğlu yüzde 47.8, Sinan Oğan yüzde 3.7, Muharrem İnce yüzde 0.2 çıktı, zaten o çekildikten 3-4 gün sonra da seçim oldu. Aslında sonuçlar böyle çıkınca ben Erdoğan veya Kılıçdaroğlu’ndan birinin 50+1’i geçme ihtimali olabileceğini düşünmüştüm ama öyle olmadı. Yani, baktığınızda iki taraf da umduğunu bulamadı. Yalnız şöyle bir durum söz konusu; benim bu anketlerin hepsinden gördüğüm kadarıyla artık Sayın Erdoğan’ın oyları doygunluk düzeyine erişmiş vaziyette, daha fazla alır mı alamaz mı, oyları daha aşağıya düşer mi orası şüpheli arada biliyorsunuz yaklaşık 2.5 milyon oy fark var. Katılımın ne düzeyde olacağı da çok önemli, bakın biz seçime katılımı da çok yakın bildik; “Yüzde 88-90 civarında katılım bekliyorum” dedim, yüzde 88.9 oldu katılım. Bundan sonrası için bir araştırma yapmadan siyasal bir öngörüde bulunmak mümkün değil tabii.

SİNAN OĞAN’IN ALDIĞI YÜZDE 5.17 OYUN YÜZDE 3’Ü KILIÇDAROĞLU’NUN OYU!

■ Sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz peki?

Burada Erdoğan’ın handikapı şu; sağda olan Sinan Oğan’a oy veren kitle, sağda olan Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermedi. Alsa, zaten alırdı o oyları, Sinan Oğan’ın partisi 2.2 aldı, kendisi 5.17 aldı, aradaki 3 puan bana göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyu, Kılıçdaroğlu’na gitme potansiyeli çok yüksek bir oy, o zaman eşitleniyor. Kılıçdaroğlu’nun oyu 45’ten 48’e geliyor, Erdoğan’ın oyu artmıyor, ondan sonrasını konuşalım. Geri kalan yaklaşık yüzde 2-2,5 civarındaki oy ne olacak, bunu anketlerle bulmak çok zor. Meclis dağılımı çok önemli deniyor ama Ak Parti Meclis’te çok kaybetti; 2015 seçimlerinde yüzde 49.6 aldı, sonraki seçimde yüzde 42.6 almıştı, şimdi yüzde 35’e düştü, toplamda 15 puan kaybetti. MHP yüzde 10 almıştı, yine yüzde 10 aldı. BBP 0.8 almıştı, 1 aldı, oraya tek ilave Yeniden Refah Partisi, yani Meclis’teki çoğunluk fazla bir şey ifade etmeyebilir diye düşünüyorum. AKP’nin 285 milletvekili vardı (295 ile Meclis’e girmişti ama ayrılanlar oldu) bu seçimde 267’ye düştü, MHP 50, Yeniden Refah 5 milletvekili çıkardı, toplam 322 milletvekili. Hüdapar’dan Ak Parti içerisinde 3 milletvekili Meclis’e girdi, ayrılacaklar mı, Ak Parti’de mi kalacaklar bilmiyoruz ama şu anda Meclis’teler. Söylediğim 322 milletvekili sayısı halen biraz değişebilir. Diğer tarafa baktığımızda Cumhur İttifakı’nda 322 varsa Millet İttifakı artı Yeşil Sol İttifakı’nın 278 milletvekili var, geçen seferki gibi büyük bir fark yok arada. TİP’te oldukça büyük bir hayal kırıklığı var; 1.73 almış ve 4 milletvekili çıkarmış, o kadar çok destek aldı ama sonuç tahminlerin altında kaldı.

ATA İTTİFAKI’NIN ŞARTLARINA CHP DAHA YAKIN

■ Sinan Oğan’a oy verenlerin oylarını kazanmak nasıl mümkün olacak?

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, destek konusunda Anayasa'nın ilk dört maddesinin muhafazası, sığınmacıların vatanlarına gönderilmesi, terörle mücadelede geri adım atılmaması gibi şartlarını açıkladı. Bu şartların sağlanması CHP için çok daha mümkün. Sinan Oğan da Ümit Özdağ da bugüne kadar AKP aleyhinde politika yaptılar. Oğan, bu dakikadan sonra Erdoğan’la anlaşıyorum dediği takdirde, seçmenini Erdoğan’a taşıyamaz. Bu seçmenin büyük kısmı milliyetçi, Atatürkçü, laik Cumhuriyet’e inanan insanlar. Sinan Oğan’a oy verme saiklerine bakarsınız burada; en önemli sebep göçmen politikaları. Kılıçdaroğlu “Ben iyilikle, anlaşarak göndereceğim” diyor,  “2 senede göndereceğim” diyor, Oğan “2 ayda göndereceğim” diyor, bundan sonrası siyaseti ilgilendiriyor.

■ İYİ Parti çok yükseliyor gibi görünüyordu, yüzde 15’lere varacağını düşünenler az değildi. Neden buna ulaşamadı?

İYİ Parti yüzde 9.9 aldı, Konsensus olarak biz yüzde 10.2 demişiz, 0.3 yanılmışız, beni hiç şaşırtmadı.

■ MHP tahminlerin üstünde bir oya çıktı, İYİ Parti oylarının bir kısmını Millet İttifakı’na devamlı yapılan gerçek dışı “terör örgütünün desteğini aldılar” benzeri yakıştırmalarla MHP’ye gitmiş olabilir mi?

Diğer anketlerde MHP daha düşük çıkmış olabilir ama Konsensus yüzde 9 tahmin etmişti, yüzde 10 aldı, bizimkilerde hata yok ve ben çok uzun süredir MHP’yi bu oranda buluyorum. Bugün partileri sonuçtan farklı gösteren anketler çöpe atıldı, onların hiçbirinde Kemal Kılıçdaroğlu da ikinci sırada değildi, yüzde 55 diyenler vardı. Bu kimi yanılttı biliyor musunuz; Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve onu destekleyenleri.

■ Yanıltarak neye sebep oldu?

Siyasetçiler dürüst araştırma yapan firmaları suçladılar. Ben sizinle 30 Mart’ta Sözcü’deki röportajımda da “Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın oylarının eşit çıktığını” söylemiştim, hiçbir zaman Kılıçdaroğlu açık farkla önde demedim. AKP’nin oyları düşecek diye söylemişim, düştü. Sadece orada “Muharrem İnce’nin adaylıktan çekileceğini düşünmüyorum” demiştim ki seçimden birkaç gün öncesine kadar “çekilmeyeceğini” söyledi.

Sarı, “Keşke İYİ Parti ve CHP Türkiye genelinde birleşerek seçime girselerdi. Meclis’teki milletvekili dağılımını yakalarlar ve HDP ile 300’ün üzerine geçerlerdi” dedi.


İNCE VE OĞAN ADAY OLMASAYDI KILIÇDAROĞLU 50+1 ALABİLİRDİ!

■ Sinan Oğan ve Muharrem İnce baştan çekilseydi Kılıçdaroğlu’nun oyu 50+1 olacaktı değil mi?

Evet, olacaktı. Şu anda Sinan Oğan’ın oyu 5.17 ama orada MHP oyu da var.

İYİ PARTİ VE CHP BİRLEŞEREK GİRSEYDİ MECLİS’TEKİ TABLO TAMAMEN DEĞİŞİK OLACAKTI

■ Millet İttifakı’nın daha yüksek oy alacağı kuvvetle tahmin ediliyordu, ne gibi etkenler bunu önledi?

Birleşerek gireceklerdi. İyi Parti ve CHP ayrı ayrı girmeyecekti ve ben bunu da zaman zaman söyledim. Birleşerek girselerdi bugün Meclis’teki kombinasyon tamamıyla değişmişti, ben bunların hepsinin hesabını yaptım.

■ Yani birleşerek girselerdi çok daha fazla milletvekili çıkarmaları mümkün mü olurdu?

Evet, olurdu, HDP’yi de katarsak muhalefet Meclis’te çoğunluğu alırdı belki de! D’hont sistemidir bu. Bu sistemde bir oyla bir milletvekili bir taraftan diğerine geçebiliyor.

CHP VE İYİ PARTİ BİRLEŞSEYDİ MARAŞ’TA CHP 2 YERİNE 4 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAKTI!

■ Millet İttifakı’nın içine giren diğer partilerin varlığı sizce sonucu etkiledi mi?

Zannetmiyorum, kampanyanın özü “Birleşe birleşe kazanacağız” idi, seçmen hoşlanmadığı isimlerin aday olmasına tepkiyi göstermiş zaten ama fazla yüksek bir oran değil, daha önceki seçimlerle karşılaştırdığımızda bu milletvekili sayılarında bir değişiklik yaratmamış. Bakın, CHP Maraş’ta 2 milletvekili çıkardı İYİ Parti’yle birleşerek girseydi 4 milletvekili çıkarabilirlerdi.

MUSTAFA SARIGÜL OYLARI 18’DEN ALDI, 36’YA ÇIKARDI

■ Yurt dışı oylarının seçime etkisi ne oldu?

Sonucu yüzde 0.3-0.4 etkiliyor. Yurt dışı oyları Erdoğan’la Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkını etkileyebilecek bir oran değil. Bir Erzincan gerçeği var; Mustafa Sarıgül partiyi 18’den aldı, 36’ya çıkardı. Bu tür isimleri bulabilirsiniz, CHP’nin içinde böyle kişiler var, örneğin; Şanlıurfa’dan yıllardır milletvekili çıkaramıyorlar, Ak Parti’yle HDP var orada ama bu seçimde Mahmut Tanal çıktı. Çalışkan, siyaseti biliyor, o şehirde nasıl siyaset yapılacağını biliyor. Ayrı ayrı girseler bile bu tür isimleri seçip koymalılardı. Mustafa Sarıgül Erzincan’da Kılıçdaroğlu’nun oyunu da arttırmış, bu öyle kolay bir şey değil. Mesela Rize’de İyi Parti’yle birleşip girdiler CHP yıllar sonra ilk defa milletvekili çıkarttı, Maraş'ta Ali Öztunç CHP'ye başarı sağladı keşke Türkiye genelinde birleşerek girselerdi. Meclis’teki milletvekili dağılımını yakalarlar ve HDP ile 300’ün üzerine geçerlerdi! Eğer YSP’nin Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı itirazlar kabul edilirse parlamentoda Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı 300’ün altına düşebilir.

■ Sizce HDP “Biz Erdoğan’ı göndermek istiyoruz, o nedenle Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz” açıklamasını yapmadan oy verseydi, Kılıçdaroğlu’nun daha çok oy alması mümkün müydü?

Emin olun mümkün değildi, CHP’ye gösterilen tepki HDP seçmenini Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye yöneltti. Kemal Kılıçdaroğlu Tunceli’de ve Diyarbakır’da yüksek oy aldı, seneler sonra Sezgin Tanrıkulu çıktı CHP milletvekili olarak orada, bunlar doğru isimler. Daha önce İstanbul Milletvekili idi, Diyarbakır’da çalışıp oradan çıkması doğru karardı.

MERAL AKŞENER’İN VE İYİ PARTİ’NİN BİR SAĞ PARTİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK KONULARINA YOĞUNLAŞMASI GEREKİYOR!

■ Yabancı basın AKP’nin kampanyasında “milliyetçilik söylemleri ve Millet İttifakı’nı terörle ilişkilendirme” üzerinden oy kazandığını yazdı ki gerçekten de iftiralarla ol kazanıldı, ekonomiyi filan bununla unutturdu, bundan sonra ne yapılmalı?

Sayın Kılıçdaroğlu terörü sürekli reddetti, “lanetliyorum, bizim kırmızı çizgimiz vatanımız, bayrağımız” dedi, bundan sonra daha sık söyleyecekleri kesindir, Süleyman Şah Türbesi’nin PKK kontrolündeki bölgeye bırakılması, Tank-Palet Fabrikası gibi konuları daha sık dile getireceklerdir, burası kesin. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin, Millet İttifakı’nın terörle ilgili politikaları gayet milliyetçi bana göre. Sayın Meral Akşener’in çok sıkı çalışması gerekiyor, bu oyların gelebilmesi için bir sağ parti olarak İyi Parti’nin bu konulara yoğunlaşması gerekiyor.

■ Avustralya’da AKP mührü basılmış kullanılmamış oy pusulaları ortaya çıkarılmıştı. Türkiye’de de yapıldığı söyleniyor. Muhalefet partilerinin bütün sandıkları, ilçe ve köylerdeki oyları tek tek kontrolü mümkün mü?

Köylerden, ilçelerden gelen ıslak imzalı tutanakların da ellerinde olduğunu düşünüyorum. O köyler bir ilçeye bağlı, ilçe oylarında YSK’nınkilerden bir farklılık varsa karşılaştırma bilgisayarlarla çok rahat yapılabilir.

ELİNİZDE ISLAK İMZALI TUTANAKLAR VARSA HİLEYİ YAKALARSINIZ, YOKSA HER HİLE YAPILABİLİR!

■ SEÇSİS sistemiyle oy kaydırma gibi şeyler yapılabilir mi?

İlçelerde yapılabilir, birleştirme tutanakları üzerinde yapılabilir ama onu da yakalarsınız. Elinizde ıslak imzalı tutanaklar varsa yakalarsınız, yoksa hiçbir şey yapamazsınız. O tutanakları toparlayamadıysanız her şey yapılabilir. Eğer hile yapıldıysa muhalefetin de hatası var, o sandığa vatandaş oyunu atmış, o sandıktan oy girdiği gibi çıkacak, başka yolu yok. Zaten muhalefetin oylar kullanıldıktan sonra en önemli görevi bu, buna hazırlıklı olduklarını düşünüyorum.

KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANLIĞINI KAZANIRSA CUMHUR İTTİFAKI “GELİN SİSTEMİ DEĞİŞTİRELİM” DİYEBİLİR!

■ “Meclis’teki çoğunluk fazla bir şey ifade etmeyebilir” diyorsunuz, bunu açar mısınız?

İstanbul seçimleri, büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde belediye meclis üyeliklerinde Ak Parti’nin ve MHP’nin çoğunluğu vardı, hala çoğunluktalar ama Ekrem İmamoğlu seçimi 800 bin oy farkla kazandı. İkinci seçimi sanki 2’inci tur gibi düşünün, o güçle gelince durum değişti, ben buradan yola çıkarak söylüyorum o sözü.

■ “Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığını kazanırsa benzer bir durum olabilir” mi diyorsunuz?

Elbette, öyle. Hatta otururlar mutabakat bile sağlarlar. Kılıçdaroğlu kazanırsa Meclis’te büyük bir sorun olacağını düşünmüyorum ama seçmenin bunu da göz ardı etmeyeceğini düşünüyorum.

■ Kılıçdaroğlu’nun bütün kararlarını çoğunluklarıyla veto ederler.

Kanun hükmünde kararnameler çıkarma hakkı var.

■ Kanun hükmünde kararname çıkarır mı sizce?

Hiçbir şey yapamazsa bu sistemi değiştirene kadar mecbur kalacaktır. Ancak ben Kılıçdaroğlu kazanırsa Ak Parti kurmaylarının gelip “Gelin sistemi değiştirelim” diyeceklerini düşünüyorum. Beni mantığım buraya yöneltiyor.

İNSANLARIN MORALSİZ OLMAMASI GEREKİR, DAHA SEÇİM BİTMEDİ, KILIÇDAROĞLU DA KAZANABİLİR!

■ Bu röportajı okuyanlar ne anlasınlar, siz bir araştırmacı olarak bu seçimden ne sonuç çıkardınız, neden çoğunluk “tahminlerinden çok farklı”  bir sonuçla karşılaştı?

Şöyle söyleyeyim; daha seçim bitmedi, daha seçimin ikinci turu var; Kemal Kılıçdaroğlu ile Recep Tayyip Erdoğan yarışacak, Erdoğan kazanmaya daha yakın ama Kemal Kılıçdaroğlu da kazanabilir. Muhalefetin yanındaki kanalların hepsi biraz moralsiz bir hava yansıtıyorlar, ben bunu anlamıyorum, daha seçim bitmedi, gerçek 28 Mayıs’tan sonra ortaya çıkacak. 2.5 milyon oy var, geçen seçimde Erdoğan’ın Muharrem İnce’ye yaklaşık 8 milyon fark attığını biliyor musunuz? Bu oy farkı 2.5 milyona düşmüş burada bir şey var, insanların oturup düşünmesi lazım. Ben bu seçimin bittiğini düşünmüyorum, 28 Mayıs akşamı Yüksek Seçim Kurulu sonuçları açıklamadan da bitmeyecek.