Osmanlı, 6 asır önce Surre Alayı kurdu. Recep Ayı’nın 12. günü, Mekke ve Kudüs’e doğru yola çıkardı. Namaz kılma, oruç tutma kriterini tutturan biri Surre Emini yani “Müjdeci başı” gibi hac yolundaki bu alayın başına geçirildi. İpek kumaş ve kürklerden yapılan, ‘Hilat’ adlı kostümüyle, Surre Emini, padişahın huzuruna çıkarılırdı. Altın yüklü deve ve katır kervanları, saraydan Kur’an-ı Kerim okunarak, uğurlanırdı. Araplara yapılan bu cömertlik, asırlar boyu hilafet makamının Osmanlı tahtında kalmasının sigortası yapıldı. Hazine tam takır olsa da, Osmanlı’nın son demi 1918’e kadar Araplar, altın yüklü kervanlarla müjdelendi.

PERDELEME YETMEZ

Cumhuriyet’in 100. yılına girerken, AKP iktidarı gösteriş merkezli ve algı temelli bu müjdeci yönetimi yeniden hortlattı. Hilafet ve taht sevdası aşikar Ak Sarayın bu yeni tip müjdeci başları, en önce eğitim sistemini hedef aldı. Gerçekleri gizlemede pek mahir olan AKP’nin eğitimdeki müjdecilerini, birlikte analiz edelim: Saraya bağlılığını bildirmeyen biri, Eğitim Bakanı, YÖK Başkanı, üst düzey bürokrat olmayı bırakın, bir okula müstahdem bile yapılmıyor. Şatafatlı hayatları Lale Devri’ne benzese de, liyakati reddedişteki kararlılıklarıyla, eğitimde sülale devri böyle başladı. Koltuk haleflerin yanlışları, yerine gelen selefince 600 yıl önceki gibi, ‘Müjdeler olsun” diyerek, topluma alkışlatıldı.

HALEF SELEFLER

Gelelim son müjdelere; Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Sınıf tekrarı olacak. Açık liseye nakil zorlaştı. Devamsızlık affı yok” dedi, müjdesi (!) alkışlandı. Oysa, Ortaöğretim Yönetmeliği’nde bu zaten vardı. Kim uygulamadı? MEB. Devamsızlık affını kim çıkardı? MEB. 22 yıl önce 200 bin öğrenci olan açık liseye öğrenci naklini kim kolaylaştırdı? MEB. Açık lisede şimdi 1 milyon 738 bin öğrenci varsa bunun sorumlusu kim? MEB. Tarikatlar, istedi. MEB, açık liseye geçişi, kolaylaştırdı. Örgün öğretimi bu durumda MEB, çökertti. İlkokul 5. Sınıfa geçen 10 yaşında yüz binlerce çocuk, 1 yıl okula hiç uğramadığı halde yok yazılmadı. Tarikatlarda; şeyhlerin dizinin dibinde Atatürk, cumhuriyet, laiklik karşıtı yetiştirildi, hala yetiştiriyorlar. Sorumlu kim? CE-HA-PE (!)

POLİTİZE ETMEYİN

Öğretmen atamalarının politize edilip, siyaset malzemesi yapılmasına Bakan Tekin karşı çıktı, yine alkışlandı. Öğretmenler, atama müjdesi geliyor sandı. Öyle miydi? Eğitim Fakültesi mezunu yüz binlerce öğretmen atama beklerken, “Manevi Danışman” adı altında tarikat müritlerinin, 11 Eylül 2024’te derslere sokulacağını, o zaman toplumdan gizlemeyin. Velilere, “Çocuğuna, tarikatçı manevi danışman atıyoruz” dediniz mi? Hayır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine, ilkokul 3. ve 4. sınıflara, sınıf öğretmenliği hakkı niye verdiniz? Ses yok. Bir kez daha “Kandırıldık” dememek için FETÖ vakasından ders çıkarın. Eğitimi politize etmeyin.

GENÇLER GİDİYOR

Karanlık eller, eğitim sistemini çepeçevre sardı. Çocuğunu, gerici eğitimden korumak isteyen veliler, bu ekonomik krizde yıllığı 500 bin TL’yi aşan kolejlere mecbur edildi. Acı gerçek şu ki; Türkiye’de özel okula giden 1.6 milyon öğrencinin 1 milyondan fazlası artık tarikatlara ait kolejlerin eline geçti. İstanbul’dan bir veli, “Zeytinburnu’nda oturuyorum. Adresim tutan ortaokulda cüppeli sarıklı adamlar var. Okul kapısını çıkınca da, uyuşturucu hap satıcıları. Biz ne yapalım?” diyor. Bize ulaşıp, “Siz bilirsiniz, şu kolej tarikatçı mı?” diye soruyor. 22 yıllık eseriniz eğitimdeki bu bölünmüşlükle, “Milli” bir duruş inşa edemezsiniz. Ülkedeki gençlerin yüzde 78’i artık nefes alamadıkları için gelişmiş ülkelere kaçıyor! Haksızlar mı?

GERÇEKLERLE YÜZLEŞİN

Suriyeliler, Afganlar hatta Ugandalıları bile sahte lise diplomalarıyla Türkiye’de üniversitelere yazdınız. MEB ve YÖK yıllarca sustu. Şimdi, ‘Pardon’ diyerek, kayıt siliyor. Yine de kıyamamış olacak ki, fark derslerini alıp, hukuk dahil kayıt hakkı veriyor. Aynı YÖK, önce denklik verip, sonra vazgeçtiği yurtdışında üniversite bitiren 104 bin Türk gencinin, denklik çığlığını duymuyor. Türkleri, sahte denklikle ilgili uyaran YÖK Başkanı Erol Özvar; Boğaziçi, ODTÜ dahil sahte üniversite diplomalarının internetten 5-10 bin TL’ye peynir ekmek gibi satılmasını durduramıyor. “Türkiye’de 300 bin yabancı öğrenci var”diye müjdeleyip, alkış bekliyor. Gelenlerin yüzde 87’si yani 261 bininin, Arap ve Afrikalı az gelişmiş ülkelerden olduğu toplumdan gizleniyor. Halef-selef algı müjdeciliği yönetimi, gerçekler karşısında er geç çökecektir.