Dün, Fenenerbahçe Kongre Üyesi bir pilot dostum, kazandığımız Türkiye Kupası’nı kutlamak için ziyaretime geldi.

Sohbetimizin bir yerinde pilotlar ile siyasetçiler arasındaki benzerliğin ne olduğunu sordum.

Hiç düşünmeden “rüzgar” dedi.

“Biz pilotlar uçağın kalkış ve inişinde rüzgârın hangi yönden estiğini öğrenip, dikkate alırız. Eğer buna dikkat etmezsek uçak havada tutunmakta zorlanır, hatta çakılabilir!..”

★★★

Siyasetçiler için önem taşıyan rüzgarın da “seçmenin beklentileri” olduğunu söyledi.

Siyasi partiler ve liderlerinin toplumun beklentilerini karşılayamamaları halinde seçimi kazanamayacaklarını belirttikten sonra, sözlerini şöyle sürdürdü:

Seçmenin verdiği mesajı önemsemeyen liderler, rüzgarı dikkate almayan pilotları bekleyen akıbete uğrarlar ve sandığa çakılırlar!.. “

★★★

Pilot dostum gittikten sonra, elektronik posta kuruma gelen iletileri okumaya başladım.

Rüzgar orada da esiyor, CHP’ye verdikleri desteğin sonuç getirmemesi nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan seçmenler, değişim taleplerini dile getiriyorlardı.

★★★

İçlerinden çok etkileyici birinin, değerli okurum Kerim Öztürk’ün mesajını burada paylaşıyorum:

“Uğur Bey,

Yaşım 85... Kendimi bildim bileli CHP’ye oy veririm. Merhum “Karaoğlan” Bülent Ecevit’in kısa süreli seçim başarılarını bir yana bırakırsak, hayatımda iktidar olduğumuzu göremedim. Bu gidişle ömrüm seçim yenilgilerini yaşayarak sona erecek.

14 ve 28 Mayıs seçimlerinde çok umutlanmıştık. Çünkü iktidarın en zayıf olduğu bir dönemden geçiyorduk. Ama olmadı. Umutsuzluğa da kapılmak istemiyorum, fakat umudun devamı için değişimin kaçınılmaz olduğunu görüyorum. Aksi takdirde yerel yönetim seçimlerinde elimizdeki önemli belediyeleri de kaybetmekten korkuyorum!..”

★★★

Bizim rotamızı ise, okurlarımızdan gelen mesajlar ve geri dönüşler belirliyor.

CHP kamuoyunun rüzgârı değişimden yana esiyor...

Üstelik bu öylesine sert bir rüzgar ki; yerel yönetim seçimlerindeki olası başarısızlıkta fırtınaya dönüşeceği izlenimini veriyor!..