Günün birinde karşıya, Eceabat’a geçmek üzere, aracıyla feribot iskelesine geldi.
İskelede park edip, balık avlayanların yanına gitti. Bir sigara içimi onları ve sakin denizi seyre daldı.
Sigarası bitince de aracına yöneldi.
Feribotun yaklaştığını görünce, motoru çalıştırdı. Ama o da ne? Otomobil kayıyor, freni de tutmuyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, araç iskeleden denize uçuverdi!..
Kazayı gören balıkçılar telaş içinde bir sağa bir sola koşturmaya, yardım çığlıkları atmaya başladılar.
★★★
Feryatları duyan bir genç, elbiselerini sıyırdığı gibi denize daldı.
Araç yaklaşık 3 metre derindeydi.
İskeledekiler soluklarını tutmuş, bu yürekli ve yardımsever genci izliyorlardı.
Birkaç dakika sonra su üstünde görünen genç, derin bir nefes alıp bir kez daha daldı.
Tam ümitler kesilmeye başlamıştı ki genç adam yine göründü. Ama bu kez elleri boş değildi. Biriyle yüzmeye çalışıyor, diğeriyle de belinden kavradığı yaşlı adamı su üstünde tutmaya uğraşıyordu.
Onun zoru başardığını gören iki kişi daha denize atlayıp yardımcı oldular.
Mucizevi kurtuluşa tanıklık eden herkes, onları coşkuyla alkışlıyor, iskeleden “Yaşa, varol...” sesleri yükseliyordu.
★★★
Yurt Gazetesi’nden Mehmet Bozkurt’un haberine göre; iskeleden sarkıtılan ip kazazedeyi çıkarmaya yeterli olmayınca, hemen bir balıkçı motoru yanaştırıldı. Kıyıda bekleyen ambulansın yanına vardıklarında, yaşlı adamın nefes aldığı görüldü. Kahraman genç, talihsiz adamı boğulmaktan kurtarmıştı.
Bilinci kapalı olarak hastaneye yetiştirilen Mehmet Matara, doktorların çabasıyla hayata döndürüldü.
Sessiz sedasız gözden kaybolan gencin kim olduğu ise anlaşılamadı.
★★★
2014 yılı Ağustos ayında yaşanan bu olaydan iki buçuk yıl sonra, o kahraman genç, yine aynı iskelede görüldü.
Ama bu kez ay yıldızlı bayrağa sarılı bir şehit tabutundaydı.
Şehidin adı; Kıvanç Kaşıkçı idi. Bordo bereli bir astsubaydı.
Fırat Kalkanı Harekatı’nda ülkesinin bekası için şehit düşmüştü.
Şehit Kaşıkçı’dan geriye 15 aylık Yağmur bebek ve biri iskeledeki olmak üzere, sayısız kahramanlık öyküsü kaldı.
