-Özgürlük, esenlik ve mutluluk kaynağıdır.-

Uygar yaşamın kaynağı ve dayanağı özgürlük ile adalettir. Kişi bağımsızlığının ve yaşam haklarının bu çatı altında güvenceli olduğu gerçeği tarihsel olaylar ve bilimsel dayanaklarla açıklandığı gibi yaşam alanları ve olaylarla da doğrulanmış, kanıtlanmıştır. Toplumu doyuracak en anlamlı, en etkin, en büyük dayanak adalettir. Kişi varlığının ve yaşam aydınlığının en büyük güvencesi adalettir. Yargı bağımsızlığı da bir devletin en büyük sorumluluğu, geçerlik kanıtı, ulusun yaşam bağı ve varlık dayanağıdır. Adalet, insanlığın, eşitliğin, uygarlığın, disiplinin, güvenliğin ve yaşamın tüm dallarının dayanağıdır. Ancak, yönetimlerin olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle gölgelenmekte, giderek kararmakta, değerini ve etkisini yitirmektedir. Dünyanın her yerinde bu aykırılıklara rastlanmaktadır. Siyasal varlıklarını ve güçlerini istedikleri gibi kullanmak çabasında olanlar adaleti bir engel olarak görmekte, işlem ve eylemlerinde gözardı etmektedirler. Oysa adalet, gerçekten en etkin, en değerli, en anlamlı yaşam güneşidir.

Ulusal yaşamın güvencesi olan adalet, gölge kabûl etmeyen bir aydınlık kaynağı ve dayanağıdır. Özellikle yönetimler kendi tutum ve davranışlarında keyfîliğe kaçan durumların önlenip engellenmesine karşı oldukları için adalete gereken saygıyı göstermez, önem vermez, kendi çarpıklıklarını sürdürmek isterler. Siyasal çıkışlar, ataklar ve çarpıklıklar bu tür anlayışların sonuçlarıdır.

Ülkemizde cumhurbaşkanlarının siyasa parti üyeliklerinin sürmesi kanımızca en büyük çarpıklık ve aykırılıklardan biridir. Anayasa’nın 103. maddesindeki antta geçen “TARAFSIZLIK” bir parti üyeliğiyle asla bağdaşmaz. Hiçbir görüş ve düşünce bu anayasal kuralı geçersiz, değersiz gösteremez, sayamaz. Kimse Anayasal gerekleri gözardı edemez, sözde bırakamaz. Anayasal gereklere aykırılıklar asla hoşgörülemez, bağışlanamaz. Hiçbir siyasal istek ve tutku Anayasa’ya aykırılık bahanesi, nedeni, gerekçesi, dayanağı olamaz.