Piyasalarda yeni yıl için geri sayım başlarken Türkiye, yüksek enflasyonla birlikte yüksek faiz ortamında 2024 yılına giriyor. 2023 genel seçimlerinin ardından göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ‘rasyonel’ programı ülkeyi bir ödemeler dengesi krizinin eşiğinden almayı başardı. Ancak, riskler halen ciddi ve taze.
Herkes mart seçimlerinden sonra Türkiye’deki ekonomi politikalarında yapılan değişikliğin kalıcı olup olmayacağını merak ediyor. SÖZCÜ’ye yeni yıl beklentilerini aktaran İstanbul Portföy Stratejisti Güzem Yılmaz Ertem, sıkı para politikasının sürdürülebilirliğinin, 2024 yılının ana teması olacağını söyledi. 

EN KÖTÜ SENARYO

Her ne kadar yatırımcılar yerel seçimi belirsizlik olarak görse de yerel seçimin piyasa üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etki yaratacağını düşünmediğini belirten Yılmaz,  ‘Piyasa fiyatlaması için temel risk Merkez Bankası’nın bağımsızlığı olacak” dedi ve şöyle devam etti: “Bundan kastım ‘Merkez Bankası hükümet baskısıyla beklenenden önce bir faiz indirimine gider mi?’ Beklentim bu senaryonun gerçekleşmemesi fakat piyasa için de sürpriz olacak bu senaryo gerçekleşirse hem kurda ani yükseliş hem de borsada başta bankacılık endeksi olmak üzere sert bir geri çekilme olabilir.”  Merkez Bankası’nın erken faiz indirimi ile Türkiye 2024’te yeni bir ödemeler dengesi krizi ile karşı karşıya kalabileceğini belirten Yılmaz, 2024’te daha olası görünen baz senaryonun ise sıkı para politikasının enflasyon beklentileri çıpalanana kadar devam etmesi yönünde olduğunu söyledi.

BAZ SENARYODA SERMAYE GİRİŞİ SÜRER

Güzem Yılmaz şöyle devam etti:

“Daha önceki dönemlerde de olduğu üzere enflasyon beklentilerindeki iyileşme, pozitif reel faiz, Merkez Bankası’nın kredibilitesi kur oynaklığını düşürüp borsa ve tahvil piyasasına hem yerli hem de yabancı yatırımcının teveccühü ile karşılanacaktır. 2023 yılında gördüğümüz 6 milyar doların üzerindeki yabancı sermaye girişi önümüzdeki yıl da devam edebilir. Bu pozitif tablonun kredi derecelendirme kurumlarına not artışlarıyla daha da destekleneceğini düşünüyorum.”

İlk yarıda TL dolardan daha cazip

■ Yatırımcıların dolar yerine yüksek faizden ötürü TL mevduat biriktirmelerinin yılın ilk yarısında daha cazip olacağını söyleyen Stratejist Güzem Yılmaz Ertem, şöyle devam etti: “Özel sektör tahvillerindeki iştah kabartıcı getirirler de portföylerde kendine yer bulacak. Uzun vadeli tahvillere giriş için biraz daha beklemek gerekecek. Borsa yatırımcısı için ise yılın ikinci yarısında Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerine paralel faizleri yavaş yavaş indirmesi ve Türkiye’nin büyüme hikayesine yeniden dönmesi ile cazip bir ortam oluşabilir. Fakat yılın ilk yarısı banka ve holding hisselerindeki cazip değerlemeler dışında diğer sektörler için çok da parlak değil.”

Yumurtaları tek sepete koymayın

■ Stratejist Güzem Yılmaz Ertem, “Portföy dağılımı yaparken bu yılın ana teması geçen seneden farklı olarak yumurtaları tek sepete koymamak olmalı. Öncelikle enflasyon beklentilerindeki bozulmadan ötürü dolarize olan mevduat piyasası doların portföylerde önemli bir yer edilmesine sebep olmuşken bu yıl hem pozitif reel faiz hikayesi hem de Merkez Bankası’nın rezerv biriktirme motivasyonu kurun reel olarak yatay kalmasına sebep olacak” dedi.