Bütün aşklar, fermansız, hesapsız başlar. Seninle olayım “kuru ekmeğe razıyım” denir. Kalpten ateş alan aşklar evliliğe dönüşür. Erkeğin işi vardır, kadın da çalışıyorsa eve iki maaş girer.
Çocuklar doğar.
Bütçe sıkışır.
Çocuk ikiye, üçe, dörde çıkarsa kadın da işi bırakır evinin hanımı olur. Babanın maaşı yüksek, geliri ballı, işi iyi ise sorun yok.
Değilse perişanlık.
Araştırma dün yayınlandı.
3 çocuklu perişan!
“Hane” diyorlar.
20 milyon aile var.
4.5 milyonu yoksul.
Yani 5 aileden 1’i yoksul.
Yoksul aile demek; genel olarak sabah ne yiyeceğini bilmeden gece yatağa giren, aylık geliri 700 TL’nin altında hane halkı demek.
* * *
Araştırmayı yapan ve yayınlayan muhalefet partileri değil. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yani devletin araştırması.
Ailelerin kaçı sınırda?
Kaçı, perişan?
Kaçı çok perişan?
Bunu da araştırmışlar.
Yoksul aileler içinde; tek çocuklu aile sınırda. İki çocuklu perişan. Üç çocuklu çok perişan. Araştırmayı kağıda dökenler aynen şöyle yazmışlar: Yoksulluğun en yoğun hissedildiği haneler (aileler) yüzde 49.6 ile 3 ve daha çok çocuğu olan aileler. 25 yaşından küçük 3 ya da daha fazla çocuğu olan hane halklarının yoksulluk oranı 2013 yılında yüzde 49.6’yı buldu. Bu oran 2012 yılında yüzde 48.1 idi.
Çocuk sayısı artıyor.
Yoksul aile de artıyor.
* * *
Daha bitmedi.
TÜİK araştırmasına göre çocuk sayısı arttıkça ve geçim sorunu ağırlaştıkça ailede “erkeğin kadına yönelik aile içi şiddetinin” dozu da yükseliyor: Çocuklarda sık sık kabus görme, yatağını ıslatma, çekingen ve içine kapanık olma, anneye ve diğer kardeşlere karşı saldırganlaşma, hıçkırarak ağlama belirtileri de artıyor.
Yani 3 çocuklu toplum.
Hasta toplum oluyor.
Çünkü Türkiye, “izlediği bu kalkınma modeli, bu paylaşım modeli, bu işsize iş bulma modeli, bu kronikleşen enflasyonun gelirleri eritme modeli” ile fiziki açıdan karnı aç, ruhsal açıdan beyni hasta toplum olmuş gidiyor. Türkiye’de “işsizlerin artışı nüfus artışının üstünde” patladı gidiyor. Nüfus artışı, iş artışından fazla. Her yıl böyle. Son bir yılda çalışmak isteyen (erkek-kadın) nüfus 1 milyon 450 bin arttı. Bunların 1 milyon iş buldu. 450 bini işsizler ordusuna katıldı. İşsizler ordusu stoku 5 milyona dayandı ve Türkiye’de işsizlik bütün sorunların önüne geçti, gidiyor.
* * *
Araştırma uyarıyor:
3 çocuk aileyi yoksullaştırıyor.
Yoksulluk aileyi parçalıyor.
Boşanmalar artıyor.
Nikahsız yaşama çoğalıyor.
Babası “En az 3 çocuk” diyordu. Dün bizim gazete SÖZCÜ’nün manşetinde vardı: Oğlu Bilal, Kuran Kursu’nu bitiren kızlara Bakara Suresi’ni okuduktan sonra “En az 4 çocuk” istedi, babasına övgüler yağdırdı.
Sağırlar, birbirini ağırlar.
3 çocuklu perişan
Açıkla Hocaefendi!
Gazeteler birinci sayfalarına; “kim yalan söylüyor?” başlığını koydular. Bence ikisi de yalan söylüyor. Çünkü görüşme değil içeriği önemli. Görüşmenin içeriğini gizliyorlar. Fethullah Gülen biliyordur; neyin karşılığında ne istediler? Açıkla Hocaefendi! Bilelim. O zaman hem Abdullah Gül, hem Tayyip Erdoğan, hem Ahmet Davutoğlu’nun gözünde “vatan haini paralel değil” eli öpülen din büyüğü idin. Hocaefendi! Araya avukatını koyma bizzat kendin açıkla; ayağına kadar gelip ne istediler?