Dönemin AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, NTV özel yayınında soruları yanıtladı. Yüzde 50 artı 1’in dönem dönem tartışıldığı aktarılarak, yeni dönemde bununla ilgili bir revizyona gidilip gidilmeyeceği sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Bu Anayasa değişikliği gerektiren bir husus. 5 yıllık tecrübe sırasında şu da görüldü, benim de şahsi kanaatim odur. 50 artı 1, bir şekilde sistemi zorlayan, sistemin bir yerde de kutuplaşmasını temin eden bir faktör olarak ortaya çıktı. Halbuki 50 artı 1 konuşulurken, bu düşünülürken daha çok siyasi istikrar ortaya çıksın diye düşünülmüştü. Bunlar tekrar gözden geçirilebilir. Zaten bizim seçim beyannamemizin son bölümünde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gözden geçirilmesi’ diye bir başlığımız var. Orada bu 50 artı 1 ile ilgili bir şey söylemiyoruz. Ama bu dahil olmak üzere birçok konu gözden geçirilebilir.”
Bu röportajı Ankara’yı yakından takip eden bir dostum hatırlattı ve dedi ki: “AKP Genel Merkezi’yle Beştepe’de yüzde 50 artı 1’i savunanlar arasında saflaşma net. Cumhurbaşkanı da zaman zaman sistemin bu yönüne atıfta bulunuyor. Çünkü genel merkezin çekirdek kadrosu Erdoğan’a bu konuda zaman zaman endişelerini anlatıyor.”
Numan Kurtulmuş’un röportajındaki “Seçim beyannamemizin son bölümünde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gözden geçirilmesi’ diye bir başlığımız var. Orada bu 50 artı 1 ile ilgili bir şey söylemiyoruz. Ama bu dahil olmak üzere birçok konu gözden geçirilebilir” cümlelerindeki “seçim beyannamesinin son bölümüne” baktım.
Başlık: “Türkiye Yüzyılı’nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Vizyon ve Yeni Hedefler.”
İçeriğinde şu tespitler var:
“Demokratik bir ülkenin hükümet sistemi bakımından en önemli metni, şüphesiz Anayasa’dır. Yapılan değişikliklere ve yıllar içerisinde atılan sivil alanı genişletici adımlara rağmen hâlâ darbe ruhunu taşıyan bir anayasanın yürürlükte olmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne dair reformlarımızı da içerecek şekilde yeni Anayasa’yı hayata geçirmeyi ülkemizin demokratik gelişimi bakımından en değerli öncelikleri arasında görüyoruz. Çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla yeni dönemde TBMM çatısı altında tüm taraflarla bu çalışmayı hayata geçirmekte kararlıyız.”
Bu metinden de anlaşılıyor ki; AKP Genel Merkezi “Yeni Anayasa” yaparken “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne dair reformlarımızı da içerecek şekilde...” diye bir anlayışla hareket ediyor. Buradan MHP liderinin salı günü yaptığı grup toplantısında kurduğu şu cümlelerin altını çizmekte fayda var: “...Ancak Cumhur İttifakı olarak konuşup tartışarak orta yolun, makul çözümün, yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımın karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla yapılacağının inancına ve iradesine de sahibiz.”
Erdoğan-Bahçeli uzlaşır mı?
Uzlaşmak...
AKP ile MHP ya da Erdoğan ile Bahçeli hangi konuda uzlaşacak?
4 Mayıs 2021 tarihine dönelim.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde yeni anayasa” vizyonuyla 100 maddelik anayasa önerisi hazırladıklarını açıklamıştı. Bahçeli’nin sistemle ilgili ‘eleştirileri’ arada kaynadı! MHP’nin önerisine göre... Örneğin... Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenleniyor. Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturularak, Cumhurbaşkanı ile birlikte iki Cumhurbaşkanı Yardımcısının seçilmesi öngörülüyor. Başkanlık kabinesi anayasal statüye dahil edilirken, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getiriliyor. Başkanlık kararnameleri ile kanunların yetki alanları çatışmayacak şekilde düzenleniyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM), yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonunu güçlendirme amacıyla TBMM Başkanı’na “tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yükleniyor. TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, anlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında güçlendiriliyor.
Buradaki önerilerde “yüzde 50 artı 1” yok ve Bahçeli bundan da geri adım atmamakta kararlı. Önceki akşam bir televizyon kanalında Almanya dönüşünde uçakta bulunan gazeteci Hasan Öztürk dedi ki: “Sayın Cumhurbaşkanımız bu açıklamayı yaparken (yüzde 50 artı 1) MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da vardı. Almanya gezisine Yalçın da gelmişti. Yalçın bu konuda ‘Eğer liderler anlaşırsa bu konuda bir düzenleme olursa biz de yanlarında dururuz. İki lider uzlaşıya varıp bunu Meclis’e getirirse biz de gereğini yaparız’ dedi.”
Sonrasında da Bahçeli’nin grup konuşması geldi ve net bir şekilde 50 artı 1’den dönüş olmayacağını söyledi. Bakalım iki lider nasıl uzlaşacak? AKP Genel Merkezi’nin ağır isimleri mi kazanacak?