İngiliz deniz güvenliği firması Ambrey, ABD’ye ait Marshall Adaları bayraklı kargo gemisinin Aden Körfezi yakınlarında füze ile vurulduğunu duyurdu.

Ambrey, Husilerin 3 füze fırlattığını, bunların ikisinin 'Gibraltar Eagle' isimli konteyner gemisine ulaşamadan denize düştüğünü belirtti. Füze ile saldırının ardından gemide yangın çıktığı ancak önemli bir hasar oluşmadığı kaydedildi.

ABD'DEN AÇIKLAMA

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırının bölgedeki yerel saat ile 16.00 sularında Husiler tarafından gerçekleştirildiğini doğruladı. Balistik füzelerle yapılan saldırıda bir yaralı olmadığını belirten CENTCOM, geminin yolculuğuna devam ettiğini ifade etti.

Açıklamada, günün daha erken saatlerinde de ABD güçlerinin Kızıldeniz'e yönelik bir balistik füze atıldığını tespit ettiği, söz konusu füzenin başarısız olduğu ve Yemen'de karaya isabet ettiği, yaralanan ya da hasar kaydedilmediği bildirildi.

GEMİLER İÇİN UYARI

İngiltere Deniz Ticaret Organizasyonu (UKMTO) füze ile saldırıyı teyit ederken civardaki gemilere dikkatlice transit geçiş yapmaları ve herhangi şüpheli bir faaliyetin kuruma bildirilmesi tavsiyesinde bulundu.

Saldırı, Kızıldeniz’de ticareti tehdit eden İran’daki Yemen destekli Husilere yönelik ABD ve İngiltere’nin bombalamalarının ardından geldi.

HAVALİMANI YAKININDA PATLAMA

Reuters, ABD gemisinin füze ile hedef alınmasının hemen ardından Yemen’in Hudeyde Uluslararası Havalimanı yakınlarında patlama sesi duyulduğunu aktardı.

HUSİLER: HEDEFLERİMİZİ GENİŞLETTİK

Husiler de hedeflerini ABD gemilerini kapsayacak şekilde genişlettiklerini belirtti. Husi sözcülerinden Nasruldeen Amer ABD’nin deniz güvenliğini kaybetmenin eşiğinde olduğunu savundu.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri de X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "Yemen Silahlı Kuvvetlerine bağlı Deniz Kuvvetleri (Husiler), Aden Körfezi'nde bir Amerikan gemisini bir dizi seyir füzesiyle hedef alan askeri bir operasyon gerçekleştirdi ve doğrudan tam isabet sağlandı" ifadelerini kullandı.

"Operasyonun, bugüne dek Siyonist oluşum tarafından en çirkin katliamlara maruz kalan Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına uygulanan zulme karşı bir zafer olduğunu" savunan Seri, bunun aynı zamanda ABD ve İngiltere'nin Yemen'e saldırılarına bir yanıt olduğunu kaydetti.

Yemen'e saldırılarda görev alan ABD ve İngiliz savaş gemilerinin tümünün kendilerine bağlı silahlı kuvvetlerin meşru hedefi olduğunu vurgulayan Seri, olası bir yeni saldırının da cevapsız ve cezasız kalmayacağının altını çizdi.

Seri, paylaşımında şunları yazdı:

"Kuvvetlerimiz, Gazze Şeridi'nde Filistin halkına yönelik abluka kaldırılıncaya ve saldırganlığa son verilinceye kadar, İsrail'in Basra Körfezi ve Kızıldeniz'deki seyrini engelleme kararını uygulamaya devam edecek."

KIZILDENİZ'DEKİ GERGİNLİK

İran destekli Yemenli Husi militanlarının Kızıldeniz'deki ticari gemilere saldırıları sonucunda dünyanın önde gelen gemicilik şirketleri, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan en kısa deniz yolu olan ve küresel deniz trafiğinin yaklaşık yüzde 12'sini oluşturan Süveyş Kanalı'nı kullanmaktan kaçınıyor. Dünyanın en büyük denizcilik şirketleri, rotalarını Güney Afrika'ya çevirmek zorunda kaldı. 

Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırdı.

Kızıldeniz yerine Ümit Burnu rotasını kullanmak, Asya'dan Kuzey Avrupa'ya yapılan bir sefer için ilave 10 güne ve 1 milyon dolar ek yakıta mal oluyor.

Husiler, bu saldırıları “İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık” olarak yaptığını savunuyor.

Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.