Tablette "Nanni" adında kişinin, bakır tüccarından malzemenin kalitesinin düşüklüğü ve teslimatın geç gelmesinden dolayı şikayet ettiği görülüyor.

Çeviri: Reha BAŞOĞUL 



M.Ö. 1750 yılına tarihlenen kil tablet, 11 cm uzunluğa, 5 cm genişliğe ve 2,6 cm kalınlığına sahip. British Museum'da sergilenen tablet, şu an Irak'ta yer alan Sümer kenti Ur'da bulundu.

Hikaye, Ea-nasir adındaki bir tacirin Basra Körfezi'ne yolculuğunu anlatıyor. Mezopotamya'da satmak için bakır alan tacir, hizmetçisi vasıtasıyla düzenli ödeme yapan Nanni adındaki kişi için bir külçe bakırı da barındırıyor. Antik Babilliler, metal işleri konusunda yetenekliydi ve kalay ve bakırı birleştirerek bronza dönüştürmeyi başarmışlardı.



Leo Oppenheim'ın kitabında yer alan, "Mezopotamya'dan mektuplar" çevirisine göre Nanni, bakır siparişinde bulunmuş, siparişi standartların altında bulmuş ve kabul etmemiş, ancak ödemesi yapılmıştı.

Çeviride, "Es-nasir'a söyle; Nanni aşağıdaki mesajı gönderiyor: Geldiğinde bana şöyle demiştin: Gimil-Sin'e iyi kalitede bakır külçeleri vereceğim" "Sonra ayrıldın, fakat bana verdiğin sözü tutmadın" " Elçim Sit-Sin'den önce iyi olmayan külçeleri koy ve de ki 'eğer onları almak istiyorsanız, alın, almak istemiyorsanız, buradan gidin'" ifadeleri yer alıyor.

Daha sonra modern bir ifadeyle "sen beni ne zannediyorsun?" diyor ve neden saygısız davrandığını soruyor.

"Bu bakır için nasıl bana böyle davranırsın? Düşman topraklarında benim para çantamı benden alıkoydun. Şimdi paramı tamamıyla geri verme zamanı."

Nanni, kaba bulduğu tacirin iyi kalitede olmayan bakır nedeniyle artık bakır kabul etmeyeceğine dair şikayet eden bir mektup yazıyor:

"Artık kendi çalışma alanımda bizzat külçeleri seçip alacağım. Seni reddetme hakkımı kullanacağım. Çünkü bana hor görecek şekilde davranıyorsun."

Bu tablet, antik Babillilerin gelişmiş bir kültür sahibi olduklarına dair ilk kanıt değil. 4 taş tablet analizi sonucu, Babillilerin Avrupalılardan 1400 yıl önce güneş sisteminde bulunan gezegenleri geometri kullanarak izlediği ortaya çıkmıştı.