Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç "Yargının hakemliğe değil, bağımsız ve tarafsız olmaya ihtiyacı vardır. İstanbul Barosu ve burada bulunan meslektaşlarımız adına siyasal erki elinde bulunduranlara sesleniyoruz. Yargıya müdahale etmekten vazgeçin" dedi.

İstanbul Barosu üyesi hukukçular Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay için verdiği hak ihlali kararını uygulamamasını ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını protesto etmek için saat 12.00 sıralarında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde toplandı. Hukukçular, alkışlarla Yargıtay’ı protesto ederek, “Savunma susmadı, susmayacak” sloganları atarak adliye önüne açıklama yaptı.

"OLAĞANÜSTÜ HUKUKSUZLUK OLAĞANLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"

İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, olağanüstü hukuksuzluğun olağanlaştırılmaya çalışıldığı bir sürecin içerisinde olduklarını söyleyerek Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay için verdiği hak ihlali kararını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararıyla ilgili bir karar vermeden Mahkeme başkanı imzası ile dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdiğini, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin de Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu hatırlattı.



Yargıtay’ın verdiği kararına suç teşkil ettiğini vurgulayan Saraç “Anayasanın 153. Maddesinde yer alan ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.’ şeklindeki açık hükmüne rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bu kararı vermesi TCK’nın 257. maddesi bağlamında görevin kötüye kullanılması ve TCK’nın 109.maddesi bağlamında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacak niteliktedir. Hukuk Devleti açısından da kaosa yol açacak, yerel mahkemelerin de Yargıtay Daire kararlarına uymayıp suç duyurusunda bulunabilmesinin yolunu açmaktadır" dedi

3 BİN 235 BARO MENSUBU SUÇ DUYURUSUNA İMZA VERDİ

İstanbul Barosu tarafından yargıya duyulması gereken güveni zedeleyen ve suç oluşturan eylemleri nedeniyle Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Saraç şöyle konuştu:

- Ayrıca gerekli disiplin soruşturması için Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu ve Hakim ve Savcılar Kuruluna da suç duyurusunun bir örneği gönderilmiştir. Bu hukuksuzluğa hep beraber karşı durmak veya bir başka deyimle hukuka hep beraber sahip çıkmak için bu suç duyurusu tüm meslektaşlarımızın da imzasına açılmıştır. Bugün itibariyle 3.235 İstanbul Barosu mensubu meslektaşımız da suç duyurusuna imza vermişlerdir, bu imzalarda bugün Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na iletilecektir.



“ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELERİ AÇIKÇA HEDEF GÖSTERİLMİŞTİR”

- Yine süreçte bazı basın organlarınca Anayasa yargısını, anayasa yargısının fonksiyonu ve hukuk sistemindeki konumunu hiçe sayan ve Anayasa yargısını itibarsızlaştırmaya yönelik ifade ve ithamlarda bulunulduğu gibi, Anayasa mahkemesi üyeleri açıkça hedef gösterilmiştir. Bu durum Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç teşkil etmektedir.

Saraç, Anayasanın 2.maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:

- Hukuk devleti ilkesi; devletin tüm organlarının üstünde hukukun mutlak egemenliğinin bulunmasını, yasa koyucunun da her zaman Anayasa ve Hukukun üstün kuralları ile kendisini bağlı saymasını gerektirir. Bu bağlamda yasa koyucunun yasal düzenlemelerin yapılması sırasında yaparken ki takdir yetkisi, sınırsız ve keyfi olmayıp, hukuk devleti ilkeleriyle sınırlıdır.

- Başka bir deyişle Hukuk devleti kuralları belirli, bireylerin öncesinde kuralları ve yaptırımlarının öngörülebilir olduğu devlettir. Yürütmenin beğenmediği karar olunca müdahale ettiği sistemde hukuki öngörülebilirlik ve belirlemede yoktur. Böyle bir durum Anayasa’nın değiştirilmez hükümleri içerisindeki Hukuk devleti kavramını da temelden sarsar.

“YARGIYA MÜDAHALE ETMEKTEN VAZGEÇİN”

- Yargının hakemliğe değil, bağımsız ve tarafsız olmaya ihtiyacı vardır. İstanbul Barosu ve burada bulunan meslektaşlarımız adına siyasal erki elinde bulunduranlara sesleniyoruz. Yargıya müdahale etmekten vazgeçin.