Kırklareli 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasına, "Eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokmak" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edilen tutuksuz sanık N.Ç. ile avukatı katıldı. N.Ç. savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti. Altınların kendisine ait olduğunu ileri süren N.Ç, suça konu ziynet eşyalarını Türkiye'ye kaçakçılık amacıyla getirmediğini iddia etti.

"HIRSIZLIKTAN KORKTUĞUM İÇİN GİZLEDİM"

Sınır kapısından geçiş sırasında altınların gümrük işlemlerine tabi tutulması gerektiğini bilmediğini ileri süren N.Ç, "Altınları hırsızlıktan korktuğum için gizledim. Gümrükten geçerken beyan etmem gerektiğini bilmiyordum. Kaçakçılık kastım yok, suçsuzum ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı. 

Sanık avukatının da savunmasının ardından esas hakkında mütalaa veren cumhuriyet savcısı, sanığın Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yer alan "Eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokmak" suçundan cezalandırılmasını, suça konu eşyalar ile gizli bölme bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle otobüsün müsaderesini talep etti. 

Sanık N.Ç, 50 bin lira adli para cezası ile 1 yıl 10 ay 15 gün ertelemeli hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca hurda altınların müsaderesine, söz konusu otobüsün ise üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesi ile müsadere talebinin reddine karar verildi.

Bulgaristan'dan Türkiye'ye giriş yapan N.Ç. yönetimindeki otobüs, 29 Temmuz 2023'te Dereköy Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliği ekiplerince şüphe üzerine X-ray taramasına alınmış, arka kısmında yoğunluk tespit edilen araç hangar aramasına tabi tutulmuştu. 

Ekipler, otobüsün motor kısmında sonradan yaptırıldığı belirlenen bölümde, 577 gram hurda altın, 320 bin 225 avro ile 17 bin 722 dolar ele geçirmişti. Gözaltına alınan şüpheli N.Ç. işlemlerinin ardından sevk edildiği hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.