COP28 iklim zirvesinde, 2050 yılına kadar küresel olarak net sıfır emisyona ulaşmak için tüm fosil yakıtlardan uzaklaşmak üzere ülkelerin temsilcileri anlaşmaya vardı.

COP28 Başkanı Sultan al-Jaber, bu sabah Dubai'deki BM genel kurulunu açtıktan birkaç dakika sonra anlaşmayı ilan etti.

Sultan el-Jaber, anlaşmanın iklim değişikliğine 'kapsamlı bir yanıt' sunduğunu ve '1,5 dereceyi ulaşılabilir tutmaya yönelik sağlam bir eylem planını' temsil ettiğini söyledi.

ANLAŞMA NE İÇERİYOR?

Belge, "enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde uzaklaşılması, bilime uygun olarak 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için önümüzdeki on yılda eylemlerin hızlandırılması" amacıyla tarafları katkıda bulunmaya çağırıyor.

Metin, sıcaklık artışlarını 1,5 santigrat derece ile sınırlandırılması için derin, hızlı ve sürekli azaltımlara ihtiyaç olduğunu kabul ediyor.

Herhangi bir zaman çizelgesi sunmamayan anlaşma, kömür enerjisinin aşamalı olarak azaltılmasına da odaklanıyor.

Ayrıca 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ile ülkelerin nükleer, düşük karbonlu hidrojen ve karbon yakalama ve depolama gibi düşük emisyonlu teknolojilerin geliştirilmesini hızlandırması çağrısında bulunuyor.

ANLAŞMAYA YÖNELİK ELEŞTİRİLER

Mutabakat, büyük borçlara sahip yoksul ülkelerin fosil yakıtlardan uzaklaşmayı nasıl finanse edecekleri ve ekonomilerini küresel ısınmaya nasıl adapte edecekleri konusundaki eksikliği nedeniyle eleştiriliyor

AB, Kanada, Danimarka ve İrlanda'dan bakanlar metni 'tarihi' olarak nitelerken, anlaşmanın onaylandığı sırada üyeleri salonda bulunmayan Küçük Ada Devletleri İttifakı "bu metinde bizi endişelendiren çok sayıda boşluk var" dedi.

Bazı gelişmekte olan ülkeler ise sera gazlarının tarihsel olarak en büyük yayıcısı olan zengin ülkelerin emisyonlarını en hızlı şekilde azaltmaları gerektiğini savunuyor. 

Çevre grubu WWF ise nihai anlaşmanın "şiddetle ihtiyaç duyulan" bir gelişme olduğunu ancak "kömür, petrol ve doğal gazın tamamen ortadan kaldırılması çağrısında bulunma konusunda hala yetersiz kaldığını" söyledi.