Belen konuşmasında şunları söyledi:
"Bizim ülkemiz olağanüstü dönemlerde siyasal davalara ve siyasal iddianamelere yabancı değil. Ancak siyasal saiklerle açılan davalar, gerek bizim ülkemizde gerekse diğer ülkelerde, tarihin, hukukun karanlık çöplüklerine atıldılar. Bu dönemde, olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Cumhuriyet iddianamesi de, bu dönemdeki haksız iddianamelerden, haksız hukuk uygulamalarından, adaletsizliği doğuran, hukuk güvenliğini ortadan kaldıran uygulamalarından biri . Bunun dışında, milletin iradesiyle seçilmiş milletvekilleri, yerel yönetim temsilcileri, yine başka gazeteciler, başka düşün insanları ve yazarlar, hukuki dayanağı olmayan iddianamelerle suçlanıyorlar. Onların da birçoğu maalesef cezaevinde tutuklu.
[old_news_related_template title="Altıok'tan Cumhuriyet Gazetesi davası ara kararına tepki" desc="CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Cumhuriyet Gazetesi yazarları için verilen ara kararın hukuki olmadığını söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/basliksiz-12-3.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/altioktan-cumhuriyet-gazetesi-davasi-ara-kararina-tepki-1951173/"]
Çünkü tutuklamayan yargıçlar, salıveren yargıçlar, iddianame düzenlemeyen savcılar, tahliye isteyen savcılar da, ya meslekten ihraç ediliyorlar ya da haklarında yine hukuki olmayan iddialarla dava açılıyor ve tutuklama kararları çıkabiliyor. Bu tablo, ülkede hukuk güvenliğinin kalmadığının en somut örneklerinden biridir. Bugünkü davaya bakan mahkeme heyetinin gerek savunmanlara, gerekse yargılanan arkadaşlarımıza tutumu kibardı. Ama onlar da biliyor, biz de biliyoruz ki, bu davada bu iddianamenin bütün dayanaksızlıklarına karşın, hepsinin tahliye kararını verebilmek öyle kolay bir şey değildi. Ama bugün hem ülkemizdeki hukukçuların, hem ülkemizdeki gazetecilerin, ülkemizdeki aydınların ve demokrasi yanlılarının ve bu davaya desteklerini eksik etmeyen milletvekili arkadaşlarımızın iç destekleriyle ve yurt dışındaki demokrasi yanlılarının, basının ve hukuk kurumlarının destekleriyle ve dayanışmalarıyla bir nebze adım atmış oluyoruz. İnanıyorum ki, bu süreç bir süre sonra sona erecek. Bu sürecin bir süre sonra sona ereceği dünden belliydi; bugün bununla ilgili ilk adım atıldı.
Tahliye edilmeyen gazeteci arkadaşlarımıza, avukat arkadaşlarımıza üzülüyoruz. Aslında, belki de katedilen mesafeye ve şu dayanışmaya sevinmeliyiz, teşekkür etmeliyiz. Bu dayanışma aslında tutuklu kalan arkadaşlarımızın sıkıntılarından çok daha önemli. Geleceğin hukuk güvenliği açısından, demokrasi açısından muştusudur.
[old_news_related_template title="Cumhuriyet Davası'nda verilen karar sosyal medyaya damga vurdu!" desc="Cumhuriyet Davası'nda Akın Atalay, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın tahliye taleplerinin reddedilmesine sosyal medyada tepki yağdı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/cmhuriyet.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/cumhuriyet-davasinda-verilen-karar-sosyal-medyaya-damga-vurdu-1951105/"]
Bu bakımdan böyle bir gelişmeyi böyle bir siyasal dönemde önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Hatta Cumhuriyet Gazetesi gibi bir gazeteyi siyasi bir İslam hareketinin propagandasını yapmasıyla suçlayıp sonra onları, ailelerini, avukatlarını o suçlamayla sınırlandıran uygulama da bugün ortadan kalktı. Bunun da önemli bir aşama olduğunu düşünüyorum."
Davayı başından beri takip eden Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri de konuşmalarıyla davayla ilgili desteklerini sürdüreceklerini belirtti.
DHA
Cumhuriyet Gazetesi Davasındaki tahliye kararının ardından avukat açıklama yaptı
Cumhuriyet Gazetesi davasında 7 ismin mahkemenin oy birliğiyle tahliye edilmesinin ardından Avukat Bahri Bayram Belen, İstanbul Adalet Sarayı önünde bekleyen gruba yönelik bir konuşma yaptı.