Covid 19 salgını zaten kötü olan ekonomimizi, tıkanmış olan piyasamızı iyice vurdu.
Bir tarafta işten çıkartılan, işini kaybedenler…
Diğer yanda bir işe girme umudunu yitirmiş olanlar…
Öbür tarafta işleri bozulan esnaf…
Üstüne üstlük iğneden ipliğe zamlanan hayat…
Yüksek enflasyon…
Bugün aldığımızı bir hafta sonra aynı fiyata alma şansımız kalmıyor neredeyse…
Akaryakıt istasyonlarında, marketlerde fiyatlar sürekli değişiyor…
Dolar, Euro, altın tutulamıyor…
Düne kadar yabancıdan bile esirgenmeyen çeyrek altını şimdi eşin dostun düğününe bile götürmek zorlaştı.
Domino taşları gibi bir yıkım diğerini getiriyor…
Türkiye’nin her yeri aynı durumda…
Mesela Adana…
Adana’da yıllardır yapılan Portakal çiçeği, Lezzet Festivali, Altınkoza gibi etkinlikler şehre büyük heyecan vermesinin yanında esnaf için, ticari işletmeler için çok büyük bir kazanç kapısı oluyor, şehrin ekonomisini hareketlendiriyordu…
Otelcisinden kebapçısına…


Taksicisinden çiçekçisine kadar herkes özellikle de Portakal Çiçeği Festivali’nden nasipleniyordu.
En son yapıldığında bu festivale bir milyon insan katılmıştı…
Bunların içinde başka şehirlerden gelenler on binlerle ifade ediliyordu…
Bu insanlar Adana’da konaklıyor, yiyor, içiyor, geziyor ve alışveriş ediyordu….
Buna yerel halkın da katılımını alışverişini eklediğiniz zaman onlarca milyon TL ile ifade edilen bir ekonomik çark dönüyor, herkes nasipleniyordu…
Aynı şekilde geleneksel Lezzet Festivali de öyleydi…
Eğer pandemi olmasa şu günlerde size Lezzet Festivali’ni yazıyor olacaktım…
Adana’nın meşhur lezzetlerinin usta ellerde harmanlandığı, en hamarat aşçıların hünerlerini yarıştırdıkları bir lezzet şöleninden söz edecektim…
Adana’nın sarmısaklı köftesi, ekşili bamyası, halka ve karakuş tatlısı, analı kızlısı, kebabı, şalgamıyla lezzetlerin buluştuğu Festival, şimdi Adana’ya renk ve enerji katıyor olacaktı.
Şehrin tüm dinamikleri bu iş için hazırdı.
Özellikle Adana Valiliği bu konuda çok gayret sarf ediyordu.
Fakat olmadı.
Vali Süleyman Elban bu yıl “dijital” olarak yapılan festivalin tanıtımıyla ilgili yine çok büyük çabalar gösteriyor.
Hiç yapılmamaktansa bu yıl dijital yapılmasına karar verilmişti…
Bu yıl pandemi senediyle Festivale katılım ve etkinlikler sınırlı tutuldu.
Yine Adana’ya ünlü ustalar geldi, hünerlerini yarıştırdı ancak bu kez halka açık, on binlerce kişinin katıldığı (ki geçen sene bu festivale tam 300 bin kişi katılmış) alanlarda değil, küçük mekanlarda oluyor.
Pandemi şartlarında yapılan etkinlikleri halk ise dijital ortamda takip edebiliyor.
Bir de bu sene dünyanın en uzun dijital kebabını yapma gayretine girişildi.
O da şöyle oluyor; Dijital kebap için her oy verildiğinde kebap bir cm kadar uzuyor.
Şimdiden kebabın uzunluğu 50 metreyi geçti. Festival bitene kadar bir km olursa şaşırmam…
Keşke bildiğimiz kebap kadar olsa da bu sene ateşiyle, kokusuyla, lezzetiyle tadına varabilseydik.
Çünkü dijital lezzet hiç tat vermiyor…
Artık seneye diyoruz ve tüm Türkiye ile birlikte Dünya’nın bu illetten bir an önce kurtulmasını diliyoruz…