Yerel seçim sonuçları Türkiye’ye farklı bir denklemi değil, sadece farklı bir denklem ihtimalini getirdi.
Evet, ekranlarda seçimlerin birinci partisi daha görünür hale geldi.
Evet, CHP lideri Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile diyaloğa girmesi yeni bir süreçti.
Sonuçta majör bir sapma yansımıştı sonuçlara. Her iki lider de kendi açısından olan biteni okuyor ve doğru adımları atmaya çalışıyordu.
Gölge bakan trafiği, zirveler, normalleşme tarifleri derken konu “asıl sebep” tartışmasında tıkandı kaldı.
Sürece şüpheyle yaklaşanlar, “Erdoğan’ın hedefi anayasa. Bir kez daha seçilmek için bazı fireler vermeyi göze alacak. Ekonomiyi örtme adına da normalleşme kendi yararına” dedi.
Sürece kendinden emin yaklaşanlar, “Özel bu seçimde ilk kez aldığı oylara göre pragmatik bir refleks gösteriyor” yorumunu yaptı.
Süreci olumlayanlar, “Erdoğan da Özel de bu süreçten kazançlı çıkacak, normalleşme herkesin yararına” düşüncesini kayda geçirdi.
Partiler ise elbette bu tepkilerin/eleştirilerin/övgülerin farkında olarak hareket ediyordu, edecekti ve etti de.
Her zirve sonrası kamuoyu nabzı yoklandı, ayarlar çekildi.
Gelinen tıkanma ise bundan sonrasına dair merak uyandırıyor.
Zira CHP’nin gölge Hazine/Maliye bakanı Profesör Yalçın Karatepe, koltuğun bugünkü sahibi Mehmet Şimşek’le görüştü ve sonrasında “değişim iradesi göremedim” dedi.
Toplumun en derin problemi ekonomi hususunda bir karşılık gelmediği takdirde sürecin tıkanacağı aşikar.
Bu tıkanma sonrası neler olacağı, siyasetin bundan sonraki şekillenmesinde derin izler bırakacak.
Gelelim yazının başlığına…
Beştepe kaynaklarına göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “normalleşme” ile asıl hedefi ne anayasa ne de ekonomik gerçeği konuşturmamak. Sadece “biraz” öne çekilmesi gereken seçim. Bir daha adaylık yolunun Meclis'in feshi üzerinden sağlanması için, CHP ile diyalog kapısının olabildiğince açık tutulması.
Birkaç yıl sonrasına dair şimdiden bu yatırımı yapmanın siyaset açısından pragmatik bir karşılığı var mıdır, bunlar yanıltıcı kulisler midir, onu göreceğiz.