Yüzde 52 Erdoğan’ın çok da rahat hareket edebileceği bir süreci ortaya koymuyor. Çünkü parlamento çoğunluğunu kaybetmesi nedeniyle.
Parlamentoda ikili yapı var ama AK Parti çoğunluğu kaybetti ve zorunlu bir işbirliği sonucu ortaya çıktı. AK Parti, MHP ile yoluna devam edecek.
Erdoğan nasıl bir Bakanlar Kurulu ve yardımcılar tayin edecek, bu önemli. Bir koalisyon yapma ihtiyacı var. Bu MHP-AKP koalisyonu mu olacak yoksa daha geniş bir siyasal tabanı mı oluşturacak ona bakmak gerekiyor.
Erdoğan bunu MHP’nin olurunu almadan sonuçlandıramaz. Erdoğan’ın bağımsız iradesi artık yok. Çünkü Erdoğan kabineyi oluştururken MHP’nin yüzde 100 onayını olmak zorunda. MHP’nin onayını almadan hiçbir önemli adımı atamaz.
Bahçeli’nin devlet aklıyla hareket ettiği gibi bir düşünce var. Devlet aklı demokrasiden, medya özgürlüğünden, Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılmasından yanadır.
Devlet aklı toplumu geriye taşımaz. Bahçeli, Türkiye’nin ileriye gitmesi için Erdoğan’ı zorlarsa kendisini kutlarız.
Bakan Soylu’yu ciddiye almam
Süleyman Soylu’yu ciddiye almıyoruz, Ciddiye alınacak bir bakan da değil zaten. Güvenliği sağlaması gereken birinin kışkırtıcılık yapması başlı başına bir felaket. Ama Soylu bunu kendisi mi söyledi yoksa birileri mi söyletti? Bizim üzerinde durduğumuz asıl nokta o.
Birileri Soylu’ya söylettiyse bu bir kaos planının Türkiye’de bir iç çatışma planının ilk adımıdır. İç çatışma hem FETÖ’ye hem PKK’ya yarar. Bu söylem PKK’ya hizmet söylemidir.
35 yıldır PKK’nın ayrıştıramadığı, bölemediği bir toplumu Soylu bölmek, ayrıştırmak istiyor. Soylu’ya bu cümleleri kurdurtan adam kimdir, onun üzerinde durmak gerekiyor.