İsminin açıklanmasını istemeyen Filistinli bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hamas'ın İsrail ile esir takası ve Gazze'de ateşkese ilişkin müzakereleri durdurma kararı aldığını söyledi.
Filistinli kaynak, Hamas'ın müzakereleri dondurma kararını, isim belirtmeksizin, arabuluculara ilettiğini kaydetti.
Aruri'nin öldürülmesinden kısa süre önce, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas'ın, Mısır ve Katar'ın Gazze'de ateşkes konusunda sunduğu tekliflere olumlu yanıt vererek bu konudaki vizyonunu kendilerine aktardığını söylemişti.
Aruri'nin öldürülmesinin ardından, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, direnişin yıldırılamayacağı açıklamasında bulunmuştu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den önce, İsrailli yetkililer ve medya, Aruri'yi işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimcilere ve İsrail güçlerine karşı eylemlerin planlanmasıyla suçlamış ve suikast çağrısı yapmıştı.
İsrail güçleri, 31 Ekim'de Aruri'nin işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kenti yakınında bulunan Arura beldesindeki evini bombalamıştı.
"DİRENİŞ, İŞGAL ORTADAN KALKANA KADAR SÜRECEK"
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail’in insansız hava aracıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlediği saldırıda Hamas yöneticilerinden Salih el-Aruri’nin öldürülmesinin ardından açıklama yaptı.
Sevabite, Aruri suikastinin "İsrail'den beklenen bir suç" olduğunu söyledi.
Aruri'nin Filistin davasına hizmet eden sembol bir isim olduğunu vurgulayan Sevabite, "Aruri'nin şehadete ermesini bekliyorduk çünkü ona ve fedakarlıklarına bu yakışır." ifadesini kullandı.
Sevabite, "Filistin direnişinin suikastlere rağmen devam edeceğinin ve İsrail işgali tamamen ortadan kalkana kadar asla durmayacağının" altını çizdi.
SALİH EL-ARURİ KİMDİR?
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, 19 Ağustos 1966’da Ramallah’ta doğdu.
İzzeddin el-Kassam Tugaylarının kurulmasına katkıda bulunan el-Aruri, 15 yıl İsrail hapishanelerinde kaldıktan sonra sınır dışı edildi ve Lübnan'da yaşamaya başladı.
El-Aruri, Hamas'ın İsrail ile 11 Ekim 2011'de yaptığı, bir İsrail askeri karşılığında 1027 Filistinli esirin serbest bırakılması anlaşmasının müzakerecileri arasında yer alıyordu.
GAZZE'DE SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 9 bin 100 çocuk, 6 bin 500 kadın olmak üzere, 22 bin 185 Filistinli öldürüldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 174'ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 508 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 323 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 138 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.