Gelibolu’nun tarihte ilk kez Hitit'lerin M.Ö. 1200’de parçalanmasın ardından, Frigler, Lidyalılar, Persler, Spartalı’lar, Makedonyalılar, Bergamalılar, Romalılar, Bizanslıların ve en son da Türklerin hakimiyetine girmiştir. Osmanlı hakimiyetinde Gelibolu, Trakya ve Balkanlar’a yönelik akınlarda önemli bir hareket üssü olmuş, İstanbul’un fethine kadar önemli bir askeri deniz üssü olma özelliğini koruyan Gelibolu, Fatih döneminde esaslı şekilde tahkim edilmiş ve 1515’e İstanbul’da Haliç tersanesinin devreye girmesiyle giderek deniz üssü olma özelliğini yitirmeye başlamıştır. Gelibolu fetihten sonra bir sancak ve sancak merkezi olduğu gibi Rumeli’nin ilk Paşa sancağı da olmuştur. 1915 yılında Gelibolu, Gelibolu Yarımadası Çanakkale muharebelerinde bombalanmış ve yer yer tahribata uğramıştır. Bunun ardından şehir, 4 Ağustos 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edildiyse de 3 Ekim 1922’de terk edilmiştir. Şimdi bu tarihi açıdan önemli ilçenin gezilecek yerlerinden bazılarını tanıyalım... GELİBOLU'NUN GEZİLECEK YERLERİ ÇANAKKALE ŞEHİTLER ABİDESİ Gelibolu Yarımadası’nda Çanakkale Boğazı’nın batı ucunda Morto Koyu önünde Hisarlık Tepesinde yer almaktadır. I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşlarında şehit olan Türk askerlerin anısına inşa edilen abidenin temeli 19 Nisan 1954 tarihinde atılmış ve 21 Ağustos 1960 tarihinde ziyarete açılmıştır. Çanakkale Şehitleri Abidesi, yaklaşık 4 milyon liraya mal oldu. İnşaatta 3800 ton granit taşı, 285 ton demir, 630 metreküp kereste, 1275 ton çimento, 4400 ton çakıl kullanıldı. Abide'nin takke kısmı için 850 metreküp yani 2125 ton beton kullanılmıştır. Çanakkale Şehitler Abidesi; 4 ayak, bir kubbeden oluşmakta ve 41,7 metre yüksekliğe sahiptir. Denizden yüksekliği ise 92 metredir. Abidenin tavan kısmında mozaikten bayrak işlenmiştir. Abidenin denize bakan dört rölyefi; deniz savaşları, karaya bakan dört rölyefi ise kara savaşlarını anlatmaktadır. shutterstock_378656041 GELİBOLU YARIMADASI TARİHİ MİLLİ PARKI Gelibolu Yarımadası’nın güney ucunda bulunan tarihi milli parkın büyük bir kısmı Eceabat ilçesinde yer almaktadır. 1973 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 33.490 hektardır. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park sınırları dahilinde 1 İlçe (Eceabat) ile 8 köy bulunmaktadır. 250.000'i aşan Türk şehidinin aziz hatıraları üzerinde yükselen anıtlar ve yine 250.000'i aşkın İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin gömülü olduğu alanları içine alan Milli Park, bugün bütün dünyaya barışın değerini anlatmaktadır. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içerisinde 56 yerli anıt ve şehitlik 35 Yabancı Mezar ve Anıtları bulunmaktadır. [old_news_related_template title="Çanakkale gezilecek yerler: Çanakkale'de mutlaka görmeniz gereken 5 yer..." desc="Çanakkale. 11 ilçesi bulunan bu tarih kokan şehir, geçmişe ve tabiatın doyumsuz güzelliğine unutulmayacak bir yolculuk yapmak isteyenlerin vazgeçilmezidir Çanakkale. Çanakkale'ye gittiğiniz takdirde, görmeniz gereken yerler arasında mutlaka es geçmemeniz gereken yerler de bulunuyor. İşte Çanakkale'ye gittiğinizde görmeniz gerken 5 yer..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/04/iecrop/shutterstock_1057250984_16_9_1524305687.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/canakkale-gezilecek-yerler-canakkalede-mutlaka-gormeniz-gereken-5-yer/"] GELİBOLU KALESİ Gelibolu Kalesi (Tarihi Liman), hükümet konağının çevresindedir. Antik dönemde kurulduğu bilinen kaleyi Bizans İmparatoru I. Justinianus onartmıştır. Evliya Çelebi’nin anlattığına göre, kale dik ve kesik kayalara kurulu 6 köşeli bir kaleydi. 70 kulesi bulunuyordu. Kale içinde XVII. yüzyılın ortalarında 300 tek katlı ev, kethüda, topçu başı ve cebeci başının konakları, su sarnıçları, cami ve hünkar hazinesi vardı. Kaleden geriye sadece bir burcu kalmıştır. Liman ise iki bölümden oluşmakta olup, denizle olan bağlantısını dar bir geçiş ayırmaktadır. Yol olarak kullanılan köprü limanı ikiye ayırmaktadır. Köprünün altından geçen küçük tekneler genellikle iç taraftaki havuzda bağlanmaktadır. GELİBOLU MEVLEVİHANESİ Dünyanın en büyük Mevlevihanesidir. Bu bakımdan hem en geniş araziye, hem de en büyük ve haşmetli Semahaneye sahip olanıdır. Plan bakımından Galata Mevlevihanesi'ne benzemektedir. 1656 yılında Ağazade Mehmet Dede tarafından saray mimarlığı yapmış olan Mimar Mustafa Ağa yapmıştır. Zamanında bir mescid, zengin kütüphane, altmış odalı harem dairesi, geniş bir yemekhaneye, bir han ve okula sahip olan Mevlevihane külliyesi düz bir mevkide yaklaşık 33,000 metrekare bir alana sahip olup ihata duvarı ile çevriliydi. GEZGİNLERİN TERCİH ETTİĞİ 5 ROTA
PİRİ REİS HEYKELİ VE MÜZESİ Dünyanın en eski haritacılarından coğrafyacı ve denizci bilgin, amiral Piri Reis 1465-70 yılları arasında Muhiddin Piri adıyla Gelibolu’da doğmuştur. 1513 yılında ilk dünya haritasını çizmiştir. Bu haritanın en önemli özelliği henüz keşfedilmemiş olan Amerika kıtasına ait bilgilerin de bulunmasıdır. Çimenlik Kalesi içinde bulunan Piri Reis Müzesi'nde, Piri Reis'in, Kitab-ı Bahriye'sini yazdığı tarihten itibaren değişik tarihlerde çizdiği üç adet Çanakkale Haritası, Dünya Haritası, Piri Reis'in yaşadığı devre ait Bayrak ve Sancaklar yer almaktadır. ULU CAMİİ Cami-i Kebir, Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hüdavendiğar Camii olarak da tanınır. Cami ilk kez 1385 yılında Sultan Murat tarafından kilisenin bulunduğu yerde ve aynı temeller üzerine yaptırılmıştır. Sultan Murat döneminde “Ulu Camiler” planında yapılmış üç camiden biridir. 1667’de onarılmış ve 1889’da ise yeniden yapılmıştır. 1797’de Gelibolu’ya gelen ressam Castellani, şehrin görünümüyle birlikte camiyi de çizmiştir. Buna göre yapı, dört sütunun taşıdığı 9 kubbe ile örtülüdür. Günümüzde ise 8 sütuna dayanan ortası fenerli çatısı vardır. Geçmişteki kare plan dikdörtgene dönüşmüştür. Üç kapısı vardır. Kuzeybatısında 1449’da yapılmış, sonradan yenilenmiş çeşmesi bulunmaktadır. Üç cephesinde yuvarlak kemerli pencereler vardır. Mihrabı mermerden yapılmıştır. Minaresi, caminin kuzey batısında olup, kesme taştandır. NAMAZGAH Gelibolu’da Fener Meydanı'nda bir açık hava cami olan namazgah, 1407 yılında Hacı Paşaoğlu İskender Bey tarafından inşa edilmiştir. Sefere çıkan deniz tüfekçi erleri için yaptırılmıştır. Azaplar sefere çıkacakları zaman toplu halde burada namaz kılarlardı. Bu tür yapıların en görkemlisi, en güzeli olarak nitelendirilmektedir. [old_news_related_template title="Küçükkuyu gezilecek yerler: Kazdağları'nın eteğindeki Küçükkuyu'nun turistik yerleri..." desc="Küçükkuyu, Kazdağları eteğindeki köylerdeki taş evlerin restore edilip, konaklama tesisi olarak hizmet vermesi ile son yıların gözde tatil yerleri arasına girdi. Şimdi Küçükkuyu ve Kazdağları'nın gezilecek tarihi ve turistik yerlerini yakından tanıyalım..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/06/iecrop/shutterstock_558193075_16_9_1528266971.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/kucukkuyu-gezilecek-yerler-kazdaglarinin-etegindeki-kucukkuyunun-turistik-yerleri/"]