AK Parti Grubu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yeni bir kanun teklifi sundu.

İsmi “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”...

Genel gerekçesinde ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkı sağlamanın amaçlandığı yazıyor. Hedef olarak da “uluslararası rekabetin geliştirilmesi”, “ihracatın desteklenmesi”, “ülkeye döviz girişinin artırılması”, “Türk lirası enstrümanlarıyla yatırım yapılmasının teşvik edilmesi” ve “vergiye gönüllü uyumun artırılması” gibi başlıklar sıralanıyor.

★★★

Kanun metnini, gerekçesini ve AK Parti TBMM Grubu’nun iletişim ofisinin hazırladığı bilgi notunu okudum.

İtiraf etmeliyim ki teklifi sindire sindire anlayabilmek için işin uzmanı olmak gerekiyor.

O nedenle anlamadığım teknik konuları bir kenara bırakıp dikkatimi çeken bir madde üzerinden ilerlemek istiyorum.

O da 12. Madde...

Kanunun gerekçesini aynen aktarmak istemiyorum, zira Cumhurbaşkanı’na verilen yetki kapsamına giren teknik konuları tek tek sıralıyor ve anlaşılmaz bir dille yazılmış.

Sanırım şu özeti yapmam yeterli olur:

Cumhurbaşkanı bu kanun yürürlüğe girdikten sonra Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamı çerçevesinde vatandaşlardan alınacak vergi oranlarını yüzde 40’a kadar artırabilecek. 

AK Parti’nin bilgi notunda 12. Madde için daha net bir izahat var:

“Mevduat, katılım ve döviz tevdiat hesapları için uygulanabilecek tevkifat oranlarına ilişkin cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.”

★★★

Torba kanun teklifinde Cumhurbaşkanı’na verilen yetki bununla da sınırlı değil.

Teklifin 31. Maddesinde bir yetki daha var.

AK Parti Grubunun bilgi notunda bu yetki şöyle özetlenmiş:

“KDV iadelerinde iade hakkının kısmen veya tamamen kaldırılması veya yeniden koyulması hususunda da Cumhurbaşkanı yetkilendiriliyor.”

Bu değişiklik KDV kanunun 36. maddesinde yapılıyor.

Geçmişte Bakanlar Kurulu vergi indirimleri koyma ya da kaldırma konusunda yetkiliydi. Şimdi Cumhurbaşkanı bu indirimler gibi iadeler konusunda da tek yetkili olacak.

★★★

Başta da söylediğim gibi teklif metni çok teknik.

Gemicilerden futbolculara, ihracatçılardan internetten satış yapanlara kadar birçok sektörü ilgilendiriyor.

Ancak ekonomi 101 seviyesinde bir ekonomi bilgisiyle dahi şunu söylemek
mümkün:

Bu teklif kanunlaştıktan sonra ihracatçılara, inşaatçılara büyük kolaylıklar getirilecek.

Ancak küçük esnafın, bankalarda üç kuruşu olan vatandaşın ise “vergiye gönüllü uyumu” sağlanacak!

Her şey Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasında olacak.

Canı istediğinde “bankadan şu kadar faiz ya da kar payı almışsınız, yüzde 40’ını devlete alıyorum” diyebilecek. Şirketlerin KDV iade hakkını istediği zaman kaldırabilecek.

★★★

Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni ikinci defa aldıklarında sustuk.

KDV oranlarını 8’den 10’a, 18’den 20’ye çıkardıklarında sustuk.

Kendi enflasyon beklentileri dahi yüzde 30’lardayken, memur ve emekli aylıklarında bu oranı esas alırlarken, devlet hizmetlerinden alınacak harçlara yüzde 58,5 zam (“güncelleme oranı”) ilan ettiler, yine sustuk.

Biz hep susunca da onlar “nasıl olsa yine susacaklar” düşüncesiyle yeni bir teklif getirdiler.

Peki bu teklif kanunlaştıktan sonra ne olacak biliyor musunuz?

Hani sahip olduğunuz ufak tefek birikimler
var ya...

Enflasyon karşısında erimesin diye kiminiz bankaya yatırıp faiz alıyorsunuz.

Kiminiz döviz satın alıp bir kenarda tutuyorsunuz.

İşte Cumhurbaşkanı bir sabah uyanacak ve oradan gelen faiz ya da kur kazancınızın yüzde 40’ına kadarını sizden alıp devletin kasasına koyacağını söyleyebilecek.

Bunun adı da “vatandaşın vergiye gönüllü uyumu” olacak.

★★★

1 Ocak ile 31 Mart 2024 arasında geçireceğiniz sahte baharın tadını iyi çıkarın.

Yerel seçimler var diye ücretlere biraz zam yapıp piyasaya biraz para dağıtacaklar, gönlünüzü alacaklar.

Ancak yapılan hazırlıklara bakılırsa, yerel seçimler geçtikten sonra (1 Nisan 2024’ten itibaren) seçimin sonucu ne olursa olsun, kendinizi büyük bir fırtınanın ortasında bulacaksınız.

Gelirleriniz hızla azalacak.

Sahip olduğunuz varlıkların ve gelirlerin önemli bir bölümüne devlet “vergi” adı altında el koyacak.

Giderleriniz ise iktidarın aya sert inecek roketi gibi uçacak.

Daha kısa söylemek gerekirse, “gönüllü” bir şekilde YOKSULLAŞACAKSINIZ!

İşinize gelirse!