Batı ülkeleri bize inanmıyor. Açıklanan her rakama kuşkuyla bakıyorlar.

Türkiye’de bazı kurumlar iktidara şirin görünmek için, ya da bizzat talimat alarak inanılmayacak rakamlar açıklıyorlar. Sonuçta ne oluyor?

Türkiye kaybediyor... Çünkü devletin inandırıcılığı kalmıyor!

Mesela Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işsizlik rakamlarını açıklıyor, inanan yok... Nasıl inansınlar ki? Bu salgın döneminde iş bulan yok denecek kadar az ama işsiz sayısı 427 bin azalmış...

İş bulmak için çalmadık kapı bıraktıkları halde iş bulamayanlar ortada iken TÜİK’in işsizlik rakamlarına inanmak mümkün mü?

★★★

Açıklanan enflasyon rakamları da işsizlik rakamları gibi makyajlı!

Şöyle bir etrafı dolaşın, sokaktaki, çarşıdaki insanlara bir sorun bakalım ne cevap alacaksınız?

TÜİK’e inanan çıkacak mı?

“Bütün fiyatlar ikiye-üçe katlandı, bütçelerimiz alev alev yanıyor! Enflasyon düştü iddiası bizlerle alay etmektir” diyecekler.

İşsizlik ve enflasyon... Halkı acımazsız bir mengene gibi sıkan iki büyük dert.

Dünyanın en büyük işkencesi işsiz kalmak, evine ekmek götürememektir.

Önceki gün TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre ülkede işsiz sayısı 3 milyon 775 bin kişi... Gerçek rakam ise bunun en az iki katı...

★★★

Sağlık Bakanı, koronavirüs salgının rakamlarını açıklıyor... “Şu kadar yeni vaka, şu kadar ölen hasta var” filan diyor... Çok kişi bunu tereddütle karşılıyor: “Acaba doğru mu?”

İnanmayanlar arasında bilim adamları bile var.

Meselâ  Prof. Dr. Kayıhan Pala... Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim

Üyesi... Gerçek bir bilim adamı gibi halk sağlığı için salgın konusunda açıklamalar yaptığı için hakkında soruşturma başlatıldı.

Türkiye’de bir bilim adamının korona ile ilgili endişelerini dile getirmesi üzerine açılan soruşturma devletin inandırıcılığını zedeliyor.

★★★

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir sürü veri açıklıyor ama bunları AKP’liler bile gerçekçi bulmuyor. Yani istatistikçiler kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar!

Metropol Kamuoyu Araştırma Şirketi bir araştırma yapmış... Buna göre:

TÜİK’in enflasyon verilerinin AKP’lilere bile inandırıcı gelmediği anlaşıldı.

Toplumun yüzde 78’i, AKP’lilerin ise yüzse 67’si enflasyonu çok daha yüksek hissettiğini söylüyor.

★★★

AKP iktidarının yapması gereken ilk iş, ülkede “Şeffaflığı” sağlamaktır. Verileri şeffaf olmayan ve yargısı da bağımsızlıktan uzak olan bir ülkeye hiçbir yabancı işadamı gelip yatırım yapmaz.

“Ülkemize döviz gelmiyor” diye yırtınıyorlar...

Para hassastır, korktuğu ülkeye gelmez, gelen de ilk fırsatta kaçar. Güven lâfla değil, âdil yasalarla ve şeffaflıkla sağlanır!

Yetti artık bu yasaklar?


“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’ye turist gelsin diye Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge ile görüştü...

DSÖ direktörünün olumlu görüşü sanıyorum nezaket icabı... Çünkü Avrupa ülkeleri Türkiye’ye turist göndermemekte ısrar ediyor. Neden direniyorlar? Güvenleri yok da ondan?

65 yaş üstü yurttaşlara anlamsız yasaklar ve seyahat izni alma zorunluluğu devam ederken bu yaş grubundaki turistler neden Türkiye’ye gelsinler ki?

Okurlarımdan Ferruh Tanay mesajında “Sabah serinliğinde saat 10.00’a kadar yürüyüş yapamıyor ve denize giremiyorum. Akşam saat 20.00’den sonra bir lokantaya gidip eşim ve çocuklarımla yemek yiyemiyorum. Kafelere gidip, saat 21.00’de yayınlanan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın maçlarını seyredemiyorum. Bu zırva nedir? Yetti artık bu yasak!” diyor.

Biz de hâlâ Avrupa’dan turist bekliyoruz! Daha çook bekleriz!

GÜNÜN SÖZÜ


Propagandanın gücü: Neyi sürekli duyarsan sonunda ona inanırsın!