Melek Baykal ve Suna Keskin: 'Atatürk’ten başka çıkışımız yok'
‘Ahududu’ oyununu konuşmak için bir araya geldiğimiz Melek Baykal ve Suna Keskin röportaja başladığımız sırada 174 gündür tutuklu olan gazeteci arkadaşımız Gökmen Ulu’nun tahliye edildiğini öğrenince sevinçle ayağa fırladı. İki sanatçı, “Karar bizi aydınlık günler için yeniden umutlandırdı” diyerek gündemi, Atatürk sevgilerini ve adalet kavramını anlattı…
“Atatürk’ün yolundan asla ayrılmamalıyız” diyen ikili, “Gökmen’in (Ulu) tahliye olması bizi yeniden ümitlendirdi” açıklamasını yapıyor. Röportaj sırasında aldığımız bu güzel haberi gözleri parlayarak kutlayan ikili, SÖZCÜ Cumartesi’ye samimi açıklamalarda bulundu…
· ‘Ahududu’ oyununa geçmeden önce sormak istediğim, hayat sizin için nasıl gidiyor?
Suna Keskin: Öncelikle Gökmen Ulu’nun tahliye edilmesine çok sevindik. Bu gelişmeyle çok mutlu olduk çünkü dava sonucunu merakla bekliyorduk.
· Çok keyifli, çarpıcı bir vodvil oynuyorsunuz...
Melek Baykal: ‘Ahududu’da güzel bir kara komedi oynuyoruz. İki kadın, dünyada yalnızlıktan bunalan insanları kendi formüllerince huzura ve rahata kavuşturduklarını zannediyor. Bu kadınlar çılgın ve sevimli. Bir sene dolmadı daha ve yüzüncü oyuna gidiyoruz. Oyunumuzun finalinde, seyircinin bizi coşkuyla alkışlaması bütün yorgunluğumuzu üzerimizden alıyor.
S.K.: Yıllar önce Suna Pekuysal ve Ani İpekkaya’nın oynadığı versiyonu seyretmiştim. Çok keyifli ve güzeldi ancak biraz ürkmüştüm. “Bu iki kadının şuursuzca işlediği cinayetler seyirciye aykırı gelebilir mi?” demiştim. Tabii ki burada yönetmenin yorumu çok önemli. Onun yorumuyla biz komedi kanalına geçtik. İki tane sevimli ve çatlak ihtiyar çıktı ortaya. Bu iki yaşlı kadın o kadar sevildi ki, seyirci “O kadar tatlısınız ki, bizim maktul olasımız geldi” diyor.
· Uyumunuz da dikkat çekici. Gerçekten de öz kardeşmişsiniz gibi...
S.K.: Öyleyiz zaten. (Gülüyor)
M.B.: Pek çok dostumuzdan ve seyircimizden aynı şeyleri duyuyoruz. Demek ki oyunumuz amacına ulaşmış.