Dolmabahçe Sarayı'nın haremlik bölümünde bulunan, tarih boyunca Osmanlı padişahlarına ve Mustafa Kemal Atatürk'e ev sahipliği yapan Mavi Salon'un 166 yıllık geçmişe sahip ve İngiliz kristalleriyle üretilen şamdanların bakım ve onarımları Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı tarafından oluşturulan 6 kişilik uzman ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Avize üzerinde bulunan şamdanlar büyük bir titizlikle yerlerinden çıkartılıp bakımları gerçekleştikten sonra tekrar yerine koyuluyor. Salonun dört köşesinde bulunan şamdanlar, kristal boğumlar ve iç içe geçen lalelerden oluşuyor. 3 kademede daralan 42 kollu şamdanların tepesinde kozalak görünümünde işlenmiş bir kristal de bulunuyor. "ÇOK ÖNEMLİ BİR SALONDA BULUNUYORUZ" Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Güller Karahüseyin, Mavi Salon'un genellikle törenlerde kullanıldığını belirterek şunları söyledi: "Padişah bayramlaşmayı muayede salonunda gerçekleştirdikten sonra halife merdivenlerinden çıkarak mavi salona gelirdi. Bu salonda harem halkıyla bayramlaşırdı. Aynı zamanda bu salonda valide sultan da yabancı devlet konuklarının eşlerini kabul ederdi. Bu anlamda çok önemli bir salonda bulunuyoruz. Salonun dekorasyonu ve duvarlarındaki bezemelerde hakim renk olan mavi renkten dolayı da mavi salon olarak adlandırılmıştır. " "Şu an salonda ortada asılı bulunan aydınlatma aracı avizemiz, Fransız Bakara menşeli bir avizedir. Çok özel bir örnek. Avize atölyesinde çalışan 6 kişilik uzman bir ekip tarafından bakımı ve temizliği yapılan şamdanlar ise o dönemin en önemli kristal üreticileri tarafından üretilmiş. Milli Saraylar'da pek çok eserler üzerinde çalışan çeşitli atölyelerimiz bulunmakta. Bunlardan biri de avize atölyesi." "TEK TEK SÖKÜYORLAR" "Milli Saraylar'a bağlı saray, kasır ve köşklerdeki her türlü aydınlatma araçlarının bakımını, temizliğini, restorasyonunu, elektrik tesisatını ve tel bakımını hepsini bu ekip yapıyor.  Şu anda Mavi Salon'un çok özel şamdanları üzerinde çalışıyorlar. Ekibimiz bütün avize ve şamdanların yüzey temizliğini yapıyor ama bunu yapmak için de tek tek söküyor. Bu çok kolay bir şey değil. Hepsinin söktüğünüz yere takmak zorundasınız çünkü bunların hepsi el işçiliğidir. Bir kolun dibi diğer kolun dibinden daha farklı olabilir. Onun için hepsini yerine geri takmamız gerekiyor." (DHA)