HAKAN CERRAHOĞLU Enstrümanın, flütün bir kişiliği var mıdır? Her enstrümanın bir kişiliği olur. Tıpkı farklı farklı insan kişilikleri gibi. Ayrıca flütte de farklı insan kişiliklerinin sonucu olarak icra edenden bir diğerine değişen farklı kişiselleşmiş seslere dönüşmüş flüt çalış biçimi ortaya çıkar. Bu tabii ki ekollerin sonucu ve hatta kişi çok ünlenirse başlı başına bir ekol olarak da adlandırılabilir. Sizce gerçek bir sanatçının hayat tarzı nasıl olmalıdır? Başarılı sporcular gibi uykusuna, yediğine içtiğine dikkat etmek, enstrümanınla ilgili kendine yatırım yapmak. Bunlar arasında eğitim alanında çok başarılı olmuş müzisyenlerle gerek usta, gerek usta-çırak ilişkisi çok önemlidir. Tabii ki sağlam bir ruh ve iyi bakılan beden de bunları desteklerse önemli temeller inşa edilmiş olur. Ancak tüm bunlar başarının garantisi değildir. Bir de şans ve doğru zamanda yeterli güçte icralar sunmak gereklidir Gelişimsiz şarkı üretiminin kendi sanatsal değerlerimizi alt üst ettiğini düşünüyor musunuz? Hiçbir şey istemsiz ve isteksiz olmaz. Gelişmemiş ne olduğu temeli olmayan şeyler arzulanıyor ve isteniyorsa nedeni sorgulanmalıdır. Toplum o tarz işleri istiyor, satın alıyorsa karşılığı varsa; neden niye böyle diye araştırılmalı. Karşılığı bulunmalı, bu alandaki boşluklar doldurulmalıdır. Şarkı üretmek ve bunu beğendirmek basitleşmişse ve bunun için eğitime gerek yoksa o zaman uzun yıllar eğitime, kendine yatırımlara ne gerek var. Herkes her şey olur mu? Mesela ben doktor olmak istiyorum dediğimde doktor olabilir miyim? Şarkı üreteceğim dediğimizde de aynı. Gerçek kategorilerdeki farklılaşma ve bu olmaz demek yanlış. Karşılıklı anlayış ve farklı standartlardaki kaliteleri karıştırmadan işimizin en iyisini sunmalıyız topluma. Belçika Kraliyet Madalyası Ödülü’ne sahip bir müzisyen olarak yeni flüt festivalleriniz olacak mı? O kadar çok uluslararası festivallerde çaldım ki; bu konuda gerçekten bir doyum oluşturdu bende. Uluslararası flüt camiasında tanınırlık ve takdirin tarafıma yüksek olması ülkem adıma beni mutlu ediyor. Türk müziğimizi daha çok tanıtmalıyım. Bir hayalim de Türkiye’de büyük bir flüt festivali düzenlemek. Bir de çabam günümüzde aktiv olan Türk bestecilerini elimden geldiği kadar ikna edip flüt için daha çok eserler yazmalarına ikna etmek ve o eserleri kayıt etmek. Misyonlarım bitmesin, üreteyim. Seviyorum böyle olmayı.. Beğendiğim konser sayısı iki elin parmağını geçmez Dünya çapında virtüözler sizden övgüyle söz ediyor. Dostluklarınızda aynı ekolden çıkan sound’ların etkisi nedir? İyi insan olmayı ön plana alarak yaşadım, çalıştım, çalışıyorum. Bunun görülmesi insanı mutlu ediyor. Kendimi çok zor beğenirim. Her işte, her alanda. Bunca konser çalmış olmama rağmen mükemmelliyetçilik ön planda olduğundan memnun ve kendimi beğendiğim konser sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Sağ olsunlar takdir ve güzel sözler önemli gurur vericidir. Ama oldum, erdim, bitti yok bizim meslekte. Fazıl ile dostluğum eski Fazıl Say ile olan dostluğunuzdan bize biraz bahseder misiniz? Fazıl ile dostluğum 17'li, 18'li yaşlara kadar gider. Yani çok eski. Fazıl’la çalışmak, muhabbet, maç izlemek, dertleşmek,hayatı arkadaş olarak paylaşmak da çok keyifli. Fazıl’ın yazdığı bir eseri çalıştığınız zaman ilerliyorsunuz. Ben flütçü olarak ilerliyorum, ritmik olarak ilerliyorum. Bu topraklardaki bütün güzel renklerin, melodilerin, ritimlerin tekrar içime nüfuz etmesini hissediyorum ve dolayısıyla bu beni alanımda ve sanatımda ilerletiyor.